İşletme Araştırmaları Dergisi https://www.isarder.org/index.php/isarder İşletme Araştırmaları Dergisi’nin yayın kapsamında; Stratejik Yönetim ve Örgütsel Davranış, Pazarlama ve Girişimcilik, Muhasebe, Finansman, Bankacılık, Uluslararası İşletmecilik, İşletmecilikte Araştırma Yöntemleri çalışmaları yer almaktadır. Yrd. Doç. Dr. Melih Topaloğlu tr-TR İşletme Araştırmaları Dergisi 1309-0712 Electronic Word-of-Mouth, Affective Commitment, and Consumer Buying Behavior in Healthcare Services during the COVID-19 Pandemic https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1804 <p>Purpose – As electronic word of mouth or EWOM has turn out to be an overriding data source for customers who buy products digitally, therefore, understanding how EWOM affects customer buying behavior (CBB) becomes quite important. Despite its significance, there aren’t adequate studies that have investigated EWOM and its impact on consumers’ decisions to acquire good(s) or service(s). As the earlier researchers divided EWOM to receiving and participating categories, this study set out to determine how participating EWOM affects customer behavior in the health sector. Additionally, this study looks at how does affective commitment mediates the relationship between the two forms of participating EWOM (intensity and content) and consumer purchasing behavior. Design/methodology/approach – The data has been gathered via a self-administered questionnaire. There were two sections made for the questionnaire form. 164 hospitals’ consumers were asked to rate their overall perceptual outlook on 27 questions to measure the participating EWOM constructs, as well as their beliefs regarding affective commitment, and purchasing behavior; 141 responses (86%) were deemed acceptable. The study focuses on North Cyprus hospitals’ patients who searched and decided about the health services on digital media. Findings – Participating EWOM components demonstrated positive impacts on affective commitment, according to the PLS-SEM analysis. The findings also disclosed a positive influence of affective commitment on customer purchasing behavior. Discussion – The results of this study approved that when people welcome to participate EWOM, the benefits of EWOM become apparent. Based on this research, hospitals’ managers and health sector decision makers should try to design and implement the suitable strategies for achieving further EWOM if they desire to boost their brand competitiveness.</p> Iman Aghaeı Sina Poorkhaje Namaghi Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2669 2685 10.20491/isarder.2022.1526 The Development of Gastronomy Tourism in the Context of Destination Marketing: A Qualitative Study on Travel Agencies https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1805 <p>Purpose – The main purpose of the research is to reveal the place and significance of gastronomy tourism in destination marketing from the perspective of travel agencies. In this context, the aim is to identify geographically indicated and non-geographically indicated products in Nevşehir, to create a gastronomy route, to organise gastronomic events and to promote Nevşehir as a gastronomy city. Design/methodology/approach – In the research in which the qualitative method was adopted, phenomenology was set as the research design. Fifteen people were interviewed using the criterion sampling method. The data obtained from the interviews were subjected to content analysis and descriptive analysis using the Maxqda 20 programme. Findings – Three main themes were identified as a result of the analyses: gastronomic products, gastronomic routes and gastronomic events. Geographically indicated, non-geographically indicated, local restaurants, local product sales points, places where local products are harvested, home-cooking tours, food and beverage themed festivals and cooking courses are the identified sub-themes. The most frequently coded main theme was the main theme of gastronomic products. Discussion – In addition to cultural and balloon tourism in Nevşehir, the development of gastronomy tourism is expected to increase the number of visitors to the destination and contribute to higher revenues for tourism stakeholders.</p> İrem Yıldırım Ezgi Kırıcı Tekeli Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2686 2703 10.20491/isarder.2022.1527 Ulusal Kültürün Örgütsel Muhalefet Üzerine Etkisi: Bir Kamu Kurumunda Saha Çalışması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1806 <p>Amaç – Bu araştırma örgüt üyelerinin ulusal kültür algılarını ve örgütsel muhalefet düzeylerini tespit etmek, ulusal kültürün örgütsel muhalefet tercihleri üzerindeki etkisini incelemek için gerçekleştirilmiştir. Yöntem – Araştırmada ilişkisel tarama metodu kullanılmış, saha çalışması Alanya Belediyesi'nde yürütülmüştür. 353 anketten elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Bulgular – Analizler sonucunda katılımcıların yüksek düzeyde eril, güç mesafesi yüksek, yüksek düzeyde belirsizlikten kaçınan, yüksek düzeyde toplulukçu ve yüksek düzeyde uzun zaman odaklılık özelliklerine sahip; orta düzeyde açık muhalefet, düşük düzeyde örtük muhalefet ve orta düzeyde dışsal muhalefet gösterme eğiliminde olan bireylerden oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır. Regresyon analizleri ile erillik-dişilik, toplulukçuluk ve güç mesafesi boyutlarının açık muhalefet tercihlerinde; toplulukçuluk ve erillik-dişilik boyutlarının örtük muhalefet tercihlerinde; belirsizlikten kaçınma boyutunun dışsal muhalefet tercihlerinde negatif yönlü etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca belirsizlikten kaçınma boyutunun açık muhalefet tercihlerinde ve erillik-dişilik boyutunun dışsal muhalefet tercihlerinde pozitif yönlü etkisi gözlemlenmiştir. Uzun-kısa zaman odaklılık boyutunun ise örgütsel muhalefetin alt boyutlarıyla arasında ilişki bulunamamıştır. Tartışma – Elde edilen bulgular teorik çerçeve ile birlikte irdelenmiş, gelecekteki araştırmacılara ve örgüt yöneticilerine öneriler sunulmuştur.</p> Murathan Tuncer Mustafa Yıldırım Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2704 2722 10.20491/isarder.2022.1528 Termal Otel İşletmesi Çalışanlarında Genel Kronizm Algısının İşten Ayrılma Niyetine Etkisi: Afyonkarahisar Örneği https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1807 <p>Amaç – İş hayatında sıklıkla rastlanan kronizm (kayırmacılık) olgusunun sonucu olarak çalışanlarda işten ayrılma niyetinin artması gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Özellikle emek yoğun çalışma sistemine sahip olan termal otel işletmelerinde bu durumlarla daha fazla karşılaşılmaktadır. Bu kapsamda araştırmanın amacı, Afyonkarahisar’da faaliyet gösteren 5 yıldızlı termal otel işletmelerinde çalışan işgörenlerin genel kronizm algısının, işten ayrılma niyetlerine etkisini belirlemektir. Yöntem – Araştırmanın amacından yola çıkarak hazırlanan modelde birden çok değişken (Genel Kronizm Algısı ve İşten Ayrılma Niyeti) arasındaki ilişkinin tespit edilmesi söz konusudur. Bu nedenle araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma verilerinin toplanması için anket formu geliştirilmiştir. Araştırma anket formunda ölçme aracı olarak 2 adet ölçek yer almaktadır. İlk ölçek 7 maddelik “Genel Kronizm” ölçeği, diğeri ise 3 maddeden oluşan “İşten Ayrılma Niyeti” ölçeğidir. Araştırmaya Afyonkarahisar’daki termal otellerde çalışan 396 personel katılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde; frekans dağılımı, faktör analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizi gibi teknikler uygulanmıştır. Bulgular – Araştırma verilerinin analiz edilmesi neticesinde elde edilen bulgulara göre katılımcıların büyük çoğunluğunun erkek çalışanlardan oluştuğu ve sektör tecrübesinin 5 yılın altında olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte araştırmanın en önemli bulgusu ise termal otel çalışanlarındaki genel kronizm algısı ile işten ayrılma niyeti arasında pozitif yönlü orta düzeyde bir ilişki olmasıdır. Tartışma – Araştırma bulgularından elde edilen sonuçlara göre, termal otel çalışanlarındaki kronizm algısı arttıkça, çalışanların işten ayrılma niyetleri de artmaktadır. Buna ek olarak regresyon analizi sonucuna göre çalışanlardaki işten ayrılma niyetinin, genel kronizm algısından önemli ölçüde etkilendiği söylenilebilir. Bu durumun sebebi olarak özellikle termal otel işletme faaliyetlerinin eş, dost, aile ve yakın çevreden kişilerle birlikte sürdürülmesi gösterilebilir.</p> Hakan Kendir Emin Arslan Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2723 2732 10.20491/isarder.2022.1529 Bilgi Teknolojisi Yeteneklerinin Performans Üzerindeki Etkisinde Örgütsel Çevikliğin Aracı Rolü https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1808 <p>Amaç – Dinamik yetenekler teorisi ve yetenekler hiyerarşisi görüşü çerçevesinde BT yetenekleri, örgütsel performans üzerinde doğrudan etkisi olan üst düzey yeteneklerin oluşumuna katkı sağlayan alt düzey bir yetenek olarak kabul edilmektedir. Örgüt performansını doğrudan etkilediği düşünülen örgütsel çeviklik ise üst düzey dinamik bir yetenektir. Bu bağlamda bu araştırmada BT yeteneklerinin örgütsel performans üzerindeki etkisinde örgütsel çevikliğin aracılık rolü olup olmadığının ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Yöntem – Araştırmın modeli, farklı işletmelerde görev yapan 127 üst düzey BT yöneticisinden toplanan veriler ile Kısmi En Küçük Kareler (PLS) tekniği kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular – BT yeteneğinin karar alma çevikliği ve algılama çevikliği üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkisi bulunmuştur. Ayrıca karar alma çevikliğinin performans üzerinde pozitif ve olumlu bir etkisi olduğu ancak algılama çevikliğinin performans üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Aracılık etki analizi sonucunda örgütsel çevikliğin bir göstergesi olan karar alma çevikliğinin BT yetenekleri ile örgütsel performans arasındaki ilişkide tam aracılık rolü bulunmuştur. Tartışma – Örgütsel çevikliğin tam aracılık rolünün bulunuması, BT yeteneklerinin örgütsel performansı doğrudan etkilemediği, üst düzey örgütsel yetenekler aracılığıyla performansı etkilediği görüşünü desteklemektedir. Ayrıca bu araştırmada örgütsel çevikliğin örgütsel performans üzerinde etkisinin bulunması, çevikliğin günümüz işletmeleri için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Ulaşılan bir diğer önemli sonuç ise karar alma çevikliği örgütsel performansı etkilerken algılama çevikliğinin örgütsel performans üzerinde etkisinin olmamasıdır. Bu sonuç çevrede değişen olayların algılanmasının, örgüt tarafından tepki olarak bir harekete geçilmediği sürece performans üzerinde etkisi olamayacağını göstermektedir.</p> Dilek Erdoğan Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2733 2751 10.20491/isarder.2022.1530 Örgütün Yapısal Boyutlarının İş Kazalarının Oluşumu Üzerindeki Önem Düzeylerinin Bulanık AHP Yöntemi ile Belirlenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1809 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, örgütün yapısal boyutlarının örgütlerde meydana gelen iş kazalarının oluşumu üzerindeki önem derecelerinin belirlenmesidir. Bu amaca yönelik literatür incelemesi yapılmış, çalışmanın bulgularına, sonuç ve önerilere yer verilmiştir. Yöntem – Çalışmada örgüt literatürü doğrultusunda, örgütün yapısal boyutlarının iş kazaları üzerindeki etki sıralamasını belirlemek üzere, Bulanık Analitik Hiyerarşi Prosesi (BAHP) yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada petrokimya, demir-çelik ve tekstil sektörlerinde faaliyet gösteren işletmelerde görev yapan 24 üst düzey yöneticinin değerlendirmelerine yer verilmiştir. Katılımcılara örgüt yapısal boyutlarının yer aldığı ikili karşılaştırmaya dayanan bir anket uygulanmıştır. Bulgular – Analiz sonucunda katılımcıların genel görüşlerine bakıldığında iş kazalarına neden olan örgütün yapısal boyutlarından profesyonelleşmenin birinci sırada yer aldığı görülmüş ve bunu sırasıyla, yetki hiyerarşisi, uzmanlaşma, merkezileşme ve biçimselleşmenin takip ettiği görülmüştür. Ayrıca karar vericilerin örgütte bulundukları pozisyonlara göre yapılan analizde, farklı görüşlerin yer aldığı belirlenmiştir. Tartışma – Çalışma örgütün yapısal boyutlarının iş kazalarının üzerine etkisinde literatüre ve araştırmacılara katkı sunmaktadır. Bu konuda yapılacak gelecekteki araştırmalarda farklı sektörlerin ve örgüt yapısal boyutlarının alt kriterlerinin de modele dahil edilmesi ile daha kapsamlı yaklaşımların ortaya konulması hedeflenebilir.</p> M. Selman Kobanoğlu Selen Uygungil Erdoğan Ercan Yüksekyıldız Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2752 2770 10.20491/isarder.2022.1531 Mobil Yemek Siparişi Uygulamalarında Müşteri Tatminini Etkileyen Faktörler https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1810 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı mobil yemek siparişi uygulamalarında faydacı faktörleri oluşturan sistem kalitesi, uygulama yararı, gizlilik değişkenlerinin ve hedonik faktörleri oluşturan estetik, keyif, sosyal mevcudiyet değişkenlerinin müşteri tatmini üzerindeki etkilerini belirlemektedir. Yöntem – Araştırmanın ana kütlesini Türkiye’de herhangi bir mobil cihazla (cep telefonu, tablet, vb.) internete ulaşabilen insanlar oluşturmaktadır. Bu çalışmada veriler anket veri toplama yöntemi ile elde edilmiştir. Araştırmada veriler kolayda örnekleme yöntemiyle 453 kişiden toplanmıştır. Çalışmadaki ölçeklere keşfedici faktör analizi ve ölçeklerin yapı geçerliliği için de doğrulayıcı faktör analizleri uygulanmıştır. İlişkilerin belirlenmesi ve kurulan hipotezlerin test edilmesi yapısal eşitlik modeli (YEM) yardımıyla yorumlanmıştır. Bulgular – Elde edilen sonuçlara göre mobil yemek siparişi uygulamalarında sistem kalitesinin, uygulama yararının, gizliliğin, estetiğin, keyfin ve sosyal mevcudiyetin müşteri tatmini üzerinde doğrudan ve pozitif etkileri olduğu görülmüştür. Tartışma – Mobil yemek siparişi uygulamalarında faydacı ve hedonik değişkenlerin müşterinin tatmin edilmesine yönelik literatürde çok sınırlı çalışma olması nedeniyle gerçekleştirilen bu çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.</p> Görkem Erdoğan Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2771 2784 10.20491/isarder.2022.1532 Türkiye’de Katılım Bankalarının Finansal Performanslarının Hane Halkı Gelir Grupları İle İlişkisi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1811 <p>Amaç – Bu çalışma da, Türkiye’de katılım bankalarının finansal performanslarının hane halkı gelir grupları ile ilişkisi incelenmiştir. Yöntem – Çalışma da TÜİK hane halkı gelir grupları ile İslami Finansal Hizmetler Kurulu (IFSB) tarafından Türkiye için derlenmiş olan varlık getirisi (ROA), likidite/varlık oranı (LR) ve varlık/sermaye oranı (CA) değişkenleri kullanılmıştır. Tüketici Güven İndeksi (TGI) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TUFE) verileri ise araştırmanın kontrol verileridir. Araştırmada 2013-2018 yılları arasındaki veriler kullanılmıştır. Bulgular – Araştırma sonuçlarına göre, incelenen zaman dilimi içerisinde tüm gelir gruplarının gelir düzeylerinde bir artış olduğu görülmüştür. Ancak zaman içerisinde, gruplar arasındaki gelir dağılımı farkının da arttığı görülmüştür. Korelasyon analizi sonuçlarına göre CA ile yıl arasında istatistiksel olarak anlamlı ve negatif yönde (p&lt;0.01); TGI ile istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde ilişki bulunmuştur (p&lt;0.01). DLR ile yıl arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde (p&lt;0.05); TGI ile istatistiksel olarak anlamlı ve negatif yönde ilişki bulunmuştur (p&lt;0.01). ROA ile TUFE arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönde ilişki bulunmuştur (p&lt;0.05). Logit model sonuçlarına göre; katılım bankalarının varlık/sermaye oranları üzerinde, yılın eksi ve anlamlı bir katkısının olduğu, diğer bir ifadeyle zaman içerisinde varlık/sermaye değerlerinin düştüğü görülmektedir. Ancak hane halkı gelir grubu tek değişkenli analizde anlamlı etkiye sahip olsa da, çok değişkenli analizde etkisi anlamlı değildir (p&gt;0.05). Tartışma – Elde edilen sonuçlar, Türkiye’deki katılım bankalarının, daha düşük gelir gruplarında, daha sağlam ve uzun vadede kalıcı gelir elde edebileceğini göstermektedir.</p> Kadir Yılmaz Münevver Turanlı Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2785 2795 10.20491/isarder.2022.1533 Sistem Dinamiği Modeli ile Elektrik Enerjisi Piyasasının İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1812 <p>Amaç – Bu çalışma kapsamında, Türkiye’nin elektrik piyasasını modellemek için Sistem dinamiği modeli (SDM) Vensim PLE programı ile oluşturulmuştur. Sistem dinamiği modeli, bu tür karmaşıklıkları modellemek için uygun bir yaklaşımdır. Yöntem – Sistem dinamiği, geri bildirim sistemlerine dayanan bir metodolojidir. Sistem Dinamiği Jay Wright Forrester tarafından geliştirimiştir. Forrester'ın metodolojisi, karmaşık ve dinamik sistemler için bilgisayar modelleri oluşturmak için bir temel sağlamaktadır. STELLA, VENSIM, POWERSIM gibi birçok yazılım günümüzde sistem dinamiği modellemesinde kullanılmaktadır. Bulgular – Geliştirilen SD model ile 2005-2030 yılları arasında sistemin davranışı incelenmiştir. Öncelikle model incelenerek mevcut durum analiz edilmiştir. Mevcut durum incelendiğinde, gerçekleşen elektrik enerjisi üretim, elektrik enerjisi tüketim, CO2 emisyonu, nüfus, gibi değişkenlerin gerçek değerleriyle uyumlu model sonuçları elde edilmiştir. Mevcut duruma ilişkin karşılaştırmalı sonuçlar incelenmiştir. Mevcut durumun ardından sekiz senaryo geliştirilmiştir. Mevcut durumun incelenmesinin ardından sekiz adet senaryo analizi gerçekleştirilmiştir. Bu senaryolarda sırasıyla, senaryo 1 için elektrik enerjisi kayıp ve kaçak oranının 2013 yılı itibariyle %5 olması durumu, senaryo 2 için elektrik enerjisi kayıp ve kaçak oranının 2013 yılı itibariyle %10 olması durumu, senaryo 3 elektrik enerjisi kayıp ve kaçak oranının 2013 yılı itibariyle %18 olması durumu, , senaryo 4 elektrik enerjisi kayıp ve kaçak oranının 2013 yılı itibariyle %30 olması durumu, senaryo 5 nüfusun artması durumu, senaryo 6 nüfusun azalması durumu, senaryo 7 yeni elektrik santralinin kurulmasının ortalama 3 yıl sürmesi durumu, senaryo 8 sanayi sektöründe elektrik enerjisi tüketiminin %15 artması durumu incelenmiştir. Tartışma – Sonuçlar incelendiğinde; kayıp ve kaçak oranların kontrolünün oldukça önemli olduğu söylenebilir. Ayrıca belirli bir süreye gereksinim duyulan yeni elektrik santrallerinin kuruluma başlama zamanlarının planlanması oldukça önemlidir. Geliştirilen sistem dinamiği modeli ile farklı senaryo durumları incelenerek etkin politikaların tasarlanması sağlanabilir.</p> Arzu Eren Şenaras Şahin İnanç Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2796 2814 10.20491/isarder.2022.1534 Türkiye’de Elementer Branşlarda Faaliyet Gösteren Sigorta Şirketlerinin Finansal Performansını Etkileyen Faktörlerin Panel Veri Analizi ile Belirlenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1813 <p>Amaç – Bu çalışmada, Türkiye’de 2010-2020 döneminde hayat dışı sigorta sektöründe faaliyette bulunan sigorta şirketlerinin karlılık performansı üzerinde etkili olan faktörlerin dinamik panel veri analizi kullanılarak tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada, Türkiye’de faaliyette bulunan 28 hayat dışı sigorta şirketinin verileri kullanılarak dengeli bir panel oluşturulmuştur. Sigorta şirketlerinin karlılık performansını etkileyen faktörleri belirlemek için doğrusal bir regresyon modeli tahmin edilmiştir ve tahminci olarak Blundell-Bond (1998) tarafından geliştirilen iki aşamalı sistem GMM tahmincisi kullanılmıştır. Finansal performans, aktif karlılığı (AK) ve özkaynak karlılığı (ÖK) olmak üzere iki alternatif değişkenle ölçülmüştür. Bulgular – Aktif karlılığı modelinin analiz sonuçlarına göre; bir yıl gecikmeli aktif karlılık oranı, şirket büyüklüğü, yatırım karlılığı oranının hayat dışı sigorta şirketlerinin aktif karlılığını anlamlı ve pozitif; likidite oranı, faaliyet giderleri, kaldıraç oranı ve hasar prim oranının ise aktif karlılığını anlamlı ve negatif etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır. Özsermaye karlılığı modelinin analiz sonuçlarına göre; bir yıl gecikmeli özsermaye karlılığı ve şirket büyüklüğünün, hayat dışı sigorta şirketlerinin özsermaye karlılığını anlamlı ve pozitif; sermaye yeterlilik oranı, hasar prim oranı, BİST’e kote durumunu temsil eden kukla değişkeni ve yabancı ortaklığını temsil eden yabancı payı kukla değişkeninin ise özsermaye karlılığını anlamlı ve negatif etkilediği bulgusuna ulaşılmıştır. Tartışma – Türkiye’de sigorta sektöründe finansal performansı artırmak için sigorta şirketlerinin karlılık performansını negatif etkileyen değişkenleri kontrol altında tutarak, karlılık performansını pozitif etkileyen değişkenlerin oranlarını artırmaya yönelik politikalar izlemeleri gerektiği düşünülmektedir. Ayrıca Türkiye’de sigorta bilincinin oluşturulması için ülke çapında çalışmalar yapılması ve devlet tarafından diğer sigorta ürünlerine de bireysel emeklilikte olduğu gibi vergi indirimi yapılması ile prim üretiminin artacağı düşünülmektedir.</p> Gülhan Deniz Yüksel Aydın Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2815 2832 10.20491/isarder.2022.1535 Düzensiz Operasyonların Havayolu Ücret Politikalarına ve Gelir Yönetimine Etkisi Üzerine Modelleme https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1814 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı havayolu düzensiz uçuşlarında oluşan maliyet kalemlerini belirleyerek bunların havayolu maliyet yapısına etkilerini incelemek olarak belirtilebilmektedir. Daha sonra, düzensiz uçuşların gelir yönetimine ve ücretlendirmeye etkilerini sektör ortalama verileri baz alınarak belirleyecek bir model oluşturmak olarak bildirilebilmektedir. Yöntem – Araştırma düzensiz operasyonlarda; geciken operasyonlar, iptal edilen operasyonlar ve divert eden operasyonlar başlığı altında, maliyet kalemlerinde değişim olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Türkiye’de AOCC (Airline Operation Control Center-Havayolu Operasyon Kontrol Merkezi) bölümündeki operasyon yöneticileri ile veya operasyon çalışanlarıyla görüşme yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Daha sonra literatürden düzensiz uçuş operasyonları sonucu oluşan bu maliyet kalemlerinin havayolu maliyet yapısına etkisi ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra bir uçuş simüle edilerek bu uçuşa ait düzensiz operasyon maliyetleri sektör ortalamalarına göre belirlenerek düzensiz operasyonların ücret politikalarına ve gelir yönetimini etkisi ortaya konmuştur. Bulgular – Düzensiz operasyonlar geciken sefer, iptal edilen sefer ve divert (bir seferin uçuş sırasında bir problem nedeni ile varış meydanı dışında bir meydana iniş yapması) eden sefer olarak gerçekleştiğinde havayollarının artan maliyet kalemlerinin havayollarının maliyet yapısında genel olarak operasyon sabit maliyet yapısını etkilediği bildirilebilmektedir. Ve sektör ortalamaları kullanılarak düzensiz operasyonların sefer başına birim maliyetlere ve bir uçuş hattına yıllık maliyet etkisinin hesaplanabilmesi için bir model oluşturulduğu bildirilebilmektedir. Tartışma – Literatürde düzensiz uçuş operasyonlarının havayollarının maliyetlerini ve özellikle birim maliyetlerini arttırdığı bulgularına ilave olarak bu çalışmada düzensiz uçuş operasyonları sonucu oluşan maliyet kalemleri ve maliyet yapısı değişimi belirlenerek bir uçuş hattına ait birim maliyetlerin ve genel maliyetlerin nasıl hesaplanabileceğine ilişkin bir model ortaya çıktığı bildirilebilmektedir. Hem literatürde yapılacak uygulama çalışmalarında hem de pratikte elinde verileri bulunduran havayolları tarafından bu modelin kullanılabileceği belirtilebilmektedir.</p> Ali Akbaba Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2833 2847 10.20491/isarder.2022.1536 Endüstri 4.0’ın Firma Performansına Etkisinde Dijital Liderliğin Rolü https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1819 <p>Amaç- Bu çalışmada Endüstri 4.0 ve Dijital Liderliğin Firma Performansı Üzerine Etkisine odaklanılmıştır. Aynı zamanda araştırma grubundaki şirketlerin Endüstri 4.0 ve Dijitalizasyon uygulamalarında mevcut seviyelerinin anlaşılması amaçlanmıştır. Yöntem- Türkiye’de faaliyet gösteren İSO500 içerisindeki 137 sanayi kuruluşunun çalışanlarından çevrimiçi anket uygulaması ile toplanan veriler kullanılmıştır. Bulgular- Verilerin analizinde SPSS v28 programı kullanılarak yapılan korelasyon ve regresyon analizleri sonucunda Endüstri 4.0 ile Dijital Liderlik arasında (r=0,546), Dijital Liderlik ile Firma Performansı arasında (r=0,587), Endüstri 4.0 ile Firma Performansı arasında (r=0,555) pozitif ilişki olduğu görülmüştür. Endüstri 4.0 Dijital Liderliği %29,8 oranında (R2=0.298), Firma Performansını %30,8 (R2=0.308), oranında açıklamaktadır. Dijital Liderliğin; Firma Performansını %34,4 oranında (R2=0.344), açıkladığı, yani dijital liderliğin Firma Performansı üzerinde pozitif yönde ve anlamlı bir etkiye sahip olduğu görülmektedir. Ayrıca Endüstri 4.0’ın Firma Performansına etkisinde Dijital Liderliğin kısmi aracı rolü tespit edilmiştir. Öte yandan kullanılan dijital uygulamalarda en yüksek kullanım oranının ERP (71.7%) ve CRM (65.1%) olduğu, kullanılan Endüstri 4.0 uygulamalarında ise Büyük Veri ve Analitik (49.2%), Siber Güvenlik (43.8%) olduğu tespit edilmiştir. Tartışma- Teknolojinin ve dijitalizasyonun bu şekilde hızlı geliştiği ortama, liderlerin ve şirketlerin uyum sağlaması bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte, Endüstri 4.0 çağaında şirketlerin pazarda rakipleri ile mücadele edebilmesi, değişim ve dönüşüme yatkınlıkları ile doğru orantılıdır. Bu hızla değişen dünyada eskisinden farklı liderlere, yönetim şekillerine, düşünce sistemlerine, insan beceri ve yetkinliklerine, iş yapış şekillerine, daha iyi verimlilik ve sürdürülebilirliğe ihtiyaç olduğu açıktır. Sonuçların literatüre katkı sağlaması amaçlanmıştır.</p> İlker Karademir Mürşide Özgeldi Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2848 2866 10.20491/isarder.2022.1537 İşyerinde Sosyal Cesaretin Prososyal Ses Çıkarma Davranışı Üzerindeki Etkisinde Proaktif Kişiliğin Aracılık Rolünün Belirlenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1820 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, işyerinde sosyal cesaretin prososyal ses çıkarma davranışı üzerindeki etkisinde proaktif kişiliğin aracılık rolünü incelemektir. Yöntem – Araştırma Türkiye’nin Bursa ilinde faaliyet gösteren 3 alışveriş merkezinin 221 çalışanı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri anket yöntemiyle ve gönüllülük esasına dayalı olarak toplanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde, istatistik paket programlarından yararlanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri, korelasyon analizi, hiyearaşik regresyon analiziyle değerlendirilmiştir. Araştırma, ilişkisel tarama modeline dayalı olarak açıklayıcı ilişkisel desen (explanatory correlational design) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmada işyerinde sosyal cesaret, prososyal ses çıkarma ve proaktif kişilik ölçekleri tek boyutta incelenmiştir. Bulgular – Araştırmada, işyerinde sosyal cesaretin işgörenlerin proaktif kişilik özelliğini (β= ,343 p&lt;0.001) ve prososyal ses çıkarma davranışı sergileme düzeylerini (β= ,399 p&lt;0.001) pozitif yönde ve anlamlı olarak etkilediği tespit edilmiştir. Bununla birlikte proaktif kişilik özelliğinin işgörenlerin prososyal ses çıkarma davranışlarını (β= ,468 p&lt;0.001) pozitif yönde ve anlamlı olarak etkilediği belirlenmiştir. Aynı zamanda işyerinde sosyal cesaretin prososyal ses çıkarma davranışı üzerindeki etkisinde proaktif kişiliğin (β= ,256 p&lt;0.001) düzeyinde kısmi aracılık rolüne sahip olduğu görülmüştür. Tartışma – Çalışmada, işgörenlerin çalışma hayatında kuruma katkı sağlama amacıyla veya bireysel amaçları doğrultusunda risk içeren cesur davranışlarda bulunabileceği üzerinde durulmuştur. İşyerinde sosyal cesarete sahip işgörenlerin proaktif kişilik özellikleri yardımıyla prososyal ses çıkarma davranışları sergilemesi beklenmektedir.</p> Pelin Kanten Yener Pazarcık Merve Gözde Durmaz Benan Arda Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2867 2877 10.20491/isarder.2022.1538 Uçuş Harekat Uzmanlarının Örgütsel Stres Kaynaklarının Belirlenmesi Üzerine Nitel Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1821 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı; Türk sivil havacılık sektöründe faaliyet gösteren havacılık işletmelerinde çalışan uçuş harekat uzmanlarının örgütsel stres kaynaklarının belirlenmesidir. Yöntem – Araştırmada, nitel araştırma yöntemi olan yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme çerçevesinde ölçüt ve kartopu yöntemiyle Türkiye’deki 408 lisanslı uçuş harekat uzmanından mesleğini temsil edebilecek 24 kişilik bir çalışma grubuna ulaşılmıştır. Bu grupta yer alan kişiler ile birebir yapılan görüşmelerin ses kayıtları araştırmacı tarafından manuel şekilde verbatim (söylendiği gibi) Microsoft Word programına aktarılmıştır. Verilerin incelenmesinde MAXQDA 2020 Analiz Programı kullanılmıştır. Bulgular – Araştırma sonuçlarına göre uçuş harekat uzmanlarının örgütsel stres kaynakları 3 tema (işin kendisi açısından, çalışma ortamı ve kişilere etkisi açısından) ve 16 başlık altında toplanmıştır. Tartışma – Havacılık sektörü örgütsel stresin yoğun olarak yaşandığı sektörlerden biridir. Özellikle operasyonun merkezinde bulunan uçuş harekat uzmanları bu durumla sıklıkla karşı karşıya kalmaktadır. Bu çerçevede örgütsel stresin olumsuz sonuçlarından korunmak maksadıyla uçuş harekat uzmanlarındaki örgütsel stresi azaltıcı çalışmalar yapılması önemli görülmektedir.</p> Ayşe Başaran Savaş Mutlu Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2878 2893 10.20491/isarder.2022.1539 İnsan Kaynakları Muhasebesi Faaliyetlerinin İşletme Performansına Etkisi: BİST Üzerine Sektörel Bazda Bir Uygulama https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1822 <p>Amaç – Çalışmanın amacı, insan kaynakları muhasebesi faaliyetlerinin işletme performansına etkisinin tespit edilmesidir. Bu amaç doğrultusunda BİST’te işlem gören şirketler üzerinde (imalat ve mali kuruluşlar) sektörel bazda bir değerlendirme yapılmıştır. Yöntem – Araştırma kapsamında, Kamuyu Aydınlatma Platformu sayesinde imalat ve mali kuruluşlar işletmelerinin 2020 ve 2021 yıllarına ait finansal raporlar ve faaliyet raporlarına ulaşılmıştır. Finansal tablolar sayesinde işletmelerin performansının ölçülmesi amacıyla 2020 ve 2021 yıllarına ait Aktif Karlılık Oranı, Net Kar Marjı ve Özkaynak Karlılık Oranları belirlenmiştir. İşletmelerin insan kaynakları muhasebesi faaliyetlerinin tespit edilmesi amacıyla Mamun (2009) tarafından geliştirilen İnsan Kaynakları Muhasebesi İfadeleri ölçeği kullanılmıştır. İnsan Kaynakları Muhasebesi Endeksi sayesinde sayısallaştırılan veriler ile karlılık oranları SPSS 22,0 paket programı ile analiz edilerek bulgular elde edilmiştir. Bulgular – İmalat sektöründe faaliyet gösteren şirketlerde, insan kaynakları muhasebesi faaliyetleri işletme performansını pozitif yönlü anlamlı düzeyde etkilediği tespit edilmiştir. İnsan kaynakları muhasebesi faaliyetleri net kar marjını, aktif karlılığı ve özkaynak karlılığını her iki yılda da pozitif yönlü anlamlı düzeyde etkilediği belirlenmiştir. Mali kuruluşlar sektöründe faaliyetlerini sürdüren şirketlerin insan kaynakları muhasebesi faaliyetlerinin sadece özkaynak karlılığını pozitif yönlü anlamlı düzeyde etkilediği tespit edilmiştir. Tartışma – Sektör bazında yapılan değerlendirmeler neticesinde ise genel beklentinin aksine imalat sektöründe faaliyetlerini sürdüren şirketlerde tespit edilen etkinin (özkaynak karlılığı, net kar, aktif karlılık) mali kuruluşlar sektöründe faaliyetlerini sürdüren şirketlerdeki etkiye (özkaynak karlılığı) nazaran daha kapsamlı olduğu söylenebilir. İmalat sektöründeki etkinin 2020 yılında, mali kuruluşlar sektöründe ise 2021 yılında daha güçlü olduğu söylenebilir.</p> Ali Aykut Peker Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2894 2909 10.20491/isarder.2022.1540 E-Hizmet Kalitesinin Tekrar Satın Alma Davranışı Üzerindeki Etkisinde Hedonik Tüketimin Aracılık Rolü: Çevrimiçi Alışveriş Siteleri Üzerine Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1823 <p>Amaç – Bu araştırma ile internet üzerinden çevrimiçi alışveriş yapan tüketicilerin çevrimiçi sitelerin hizmet kalitesinden duydukları memnuniyetin tekrar satın alma üzerindeki etkisinde hazcı tüketimin aracılık rolünün olup olmadığının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışma kapsamında Türkiye genelinden 393 katılımcıdan toplanan verilerle temel frekans analizi, faktör analizi ve güvenilirlik testleri ile birlikte korelasyon, regresyon ve aracılık analizleri gerçekleştirilmiştir. Veriler anket formu kullanılarak Google anket ile çevrimiçi olarak toplanmıştır. Bu çalışmada, e-mağazalardan alışveriş yapan tüketicilerin bu mağazalara yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla e-hizmet kalitesini, tekrar satın alma düzeyini ve hazcı tüketim düzeylerini içeren üç farklı ölçek bir araya getirilmiştir. Bulgular – Ampirik araştırma sonuçları e-hizmet kalitesinin, tekrar satın alma ve hazcı tüketim üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğunu, ayrıca hazcı tüketimin de e-hizmet kalitesi ile tekrar satın alma ilişkisinde kısmen aracılık rolüne sahip olduğunu göstermektedir. Tartışma – Çalışmadaki bulgular e-hizmet niteliklerinin tekrar satın almanın öncülü olması bakımından hazcı tüketimin bu ilişkide önemli bir rol üstlendiğini göstermektedir. Bulguların, özellikle çevrimiçi alışverişlerde web sitelerinden kalite beklentisinin, tekrar satın alma ve hazcı tüketim ölçeğinin birlikte değerlendirilmesi yönüyle literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Serhat Ata Abdulvahap Baydaş Kadir Doğan Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2910 2925 10.20491/isarder.2022.1541 Çalışanların Temel Benlik Değerlendirmeleri ve Politik Becerileri Arasındaki İlişkiler Üzerine Kesitsel Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1824 <p>Amaç – Politik beceriler çalışanların çeşitli tutumlarını ve davranışlarını açıklayabilen ve öngörülmesine katkı sağlayan bir olgu olduğundan çalışanların politik beceri düzeylerine etki edebilen unsurların araştırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Buradan hareketle bu çalışmada çalışanların temel benlik değerlendirmeleri ile politik becerileri arasında bir ilişki olup olmadığı araştırılmıştır. Yöntem – Oluşturulan kuramsal modele politik beceriler bağımlı değişken olarak, temel benlik değerlendirmeleri ise bağımsız değişken olarak dâhil edilmiştir. Araştırmanın amacı doğrultusunda İstanbul’da çeşitli sanayi kollarında faaliyet gösteren 27 firmanın çalışanları üzerinde kesitsel bir araştırma yapılmıştır. Örneklem söz konusu firmalarda çalışan 414 katılımcıdan oluşmaktadır. Araştırmanın verisi anket tekniği ile toplanmıştır ve kısmi en küçük kareler yapısal eşitlik modellemesi tekniği ile analiz edilmiştir. Bulgular – Elde edilen bulgulara göre katılımcıların temel benlik değerlendirmeleri; ilişki ağı kurma yeteneği, kişiler arası etki, sosyal zekâ ve samimi görünme boyutlarından oluşan politik becerileri olumlu ve anlamlı bir şekilde öngörmektedir. Tartışma –Elde edilen bulguların politik beceriler ve temel benlik değerlendirmeleri ile ilgili yazına yeni bir bakış açısı kazandırmış olması nedeniyle kuramsal açıdan, bireysel ve örgütsel performansın artırılmasına yönelik çıkarımlarda bulunulmasına katkı sağlaması nedeniyle de uygulamaya dönük olarak faydalı olduğuna inanılmaktadır.</p> Ufuk Başar Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2926 2937 10.20491/isarder.2022.1542 KOBİ'lerin Endüstri 4.0 Farkındalık ve Olgunluk Seviyesinin Belirlenmesi: Şanlıurfa İli Örneği https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1825 <p>Amaç –Bu çalışmada; Şanlıurfa ilinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin Endüstri 4.0 farkındalıkları ve Endüstri 4.0’ın temelini oluşturan teknolojilere uyum seviyelerinin akıllı ve sürdürülebilir tedarik zinciri kapsamında belirlenmesi ve sektörel olarak Endüstri 4.0 olgunluk seviyelerinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Yöntem - Endüstri 4.0 farkındalık seviyesi belirlenmesi için Şanlıurfa ilinde sektörel farklılıklara göre 120 KOBİ dikkate alınmıştır. Endüstri 4.0 farkındalık seviyesi ile ilgili dört hipotez istatistiksel olarak test edilerek, sektörel bazda farklılıklar bulunmuştur. Endüstri 4.0 olgunluk seviyelerinin belirlenmesi için Şanlıurfa ilinde faaliyet gösteren 4 farklı sektörden 12 firmaya ulaşılarak, toplam 108 soru ile görüşleri alınmıştır. Endüstri 4.0 olgunluk düzeylerinin sektörler, sürdürülebilirlik boyutları ve Endüstri 4.0 araçları arasında varyans (ANOVA) analizi yapılmıştır. Bu parametreler istatistiksel olarak test edilerek, sektörel bazda farklılıklar bulunmuştur. Bulgular – KOBİ’lerin Endüstri 4.0 ile ilgili farkındalık seviyelerinin orta düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Endüstri 4.0 olgunluk düzeyine ilişkin analiz sonuçlarına göre anlaşılma, uygulama ve gelişim düzeyi değerleri sektörlere, sürdürülebilirlik boyutlarına ve Endüstri 4.0 araçlarına göre farklılık göstermektedir. Tüm sektörler ve katkı düzeylerinde 3.0 ortalama değerinin üzeri ile Endüstri 4.0 araçlarından nesnelerin internetinin daha etkili olduğu görülmektedir. Akıllı ve sürdürülebilir tedarik zinciri hazırlık ve olgunluk (ASTZHO) modeli uygulaması ve yönetimsel etkilere ilişkin sektör ortalamalarına göre, Endüstri 4.0 olgunluk skoru en yüksek enerji sektörü çıkarken, bu sektörü sırası ile gıda, makine ve tekstil sektörleri takip etmiştir. Endüstri 4.0 araçlarından ise, nesnelerin interneti sektörlerin en fazla olgunluk skoru elde ettikleri teknoloji olurken, bunu sırası ile bulut bilişim, eklemeli imalat, simülasyon, robotik/otonom sistemler ve siber güvenlik takip etmiştir. Tartışma - Bu çalışmada, başta tekstil ve gıda sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerde Endüstri 4.0 farkındalık seviyesini artırmak için ortak politikalar geliştirilmesi gerekliliği ortaya konulmuştur. ASTZHO modeli kullanılarak, farklı sektördeki firmaların Endüstri 4.0 teknolojilerine uyum seviyeleri belirlenmiştir. Şanlıurfa ilinde faaliyet gösteren başta tekstil sektöründeki firmaların Endüstri 4.0 teknolojileri ile sürdürülebilir tedarik zinciri boyutlarına olan farkındalıklarını artırmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır.</p> Sercan Demir Gencay Sarıışık Ahmet Sabri Öğütlü Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2938 2955 10.20491/isarder.2022.1543 Çalışan Memnuniyeti ve Algılanan Örgütsel Desteğin Kadın Çalışanların İş-Yaşam Dengesi ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışı İle İlişkisi: Tekstil Sektöründe Bir Uygulama https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1826 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı; çalışanların, pandemi ile birlikte zorlaşan çalışma hayatında çalışan memnuniyeti ile algılanan örgütsel desteğin iş yaşam dengesi ve örgütsel vatandaşlığa olan ilişkisini incelemektir. Söz konusu çalışma evrenini Erzurum ilinde yeni bir istihdam alanı oluşturan Tekstilkent sektöründe ki kadın çalışanlar oluşturmaktadır. Yöntem – Veri toplama tekniği olarak anket formu kullanılmıştır. Araştırmada kullanılan anket formu genel olarak iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, demografik sorular yer alırken, ikinci bölümde araştırmanın konusuna yönelik ölçek soruları bulunmaktadır. İş görenlere dağıtılan anket formlarından sağlanan geri dönüşler sonucunda, analize hazır halde 347 adet anket formu elde edilmiştir. Elde edilen veriler, istatistik paket programları aracılığıyla analiz edilmiştir. Bulgular – Çalışan memnuniyeti ile algılanan örgütsel destek ve örgütsel vatandaşlık arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu, çalışan memnuniyeti ile iş yaşam dengesi arasında ise negatif yönlü zayıf bir ilişki olduğu, algılanan örgütsel destek ile örgütsel vatandaşlık arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu, iş yaşam dengesi arasında ise negatif yönlü bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Örgütsel vatandaşlık ile iş yaşam dengesi arasında herhangi bir anlamlı ilişki olmadığı görülmektedir. Tartışma – Literatür kapsamında; ele alınan kavramlar hakkında çalışmalar bulunmuştur. Fakat bu çalışmalarda daha çok bu kavramlara etki eden olguların incelendiğini görülmüştür. Bu çalışmayı özgün kılan faktör özellikle ülkemizde bu dört unsurun birlikte incelendiği bir araştırmaya rastlanmamasıdır. Bu çalışmada ele alınan çalışan memnuniyeti ve algılanan örgütsel destek iş gücünü oluşturan bireyler için ne kadar önemli ise, örgütsel vatandaşlık ve iş-yaşam dengesi örgütlerin verimliliği için o kadar önemli olduğu sonucuna varılmıştır.</p> Güven Takım Muhammed Kürşat Timüroğlu Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2956 2971 10.20491/isarder.2022.1544 CAMELS Göstergeleri Bağlamında Katılım Bankacılığı ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Üzerine Bir Uygulama https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1827 <p>Amaç – Türkiye’deki katılım bankalarının CAMELS göstergeleri ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yöntem – Çalışmada yöntem olarak iki farklı ARDL modeli kullanılmış olup, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm katılım bankalarının (Albaraka Türk, Emlak Katılım, Kuveyt Türk, Türkiye Finans, Vakıf Katılım ve Ziraat Katılım) CAMELS gösterge oranları ve reel GSYH rakamları 2013Q4-2021Q3 dönemini kapsayacak şekilde analiz edilmiştir. Bulgular – Her iki model için değişkenler arasında eş-bütünleşme ilişkisinin mevcut olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uzun dönem katsayıları incelendiğinde A (varlık kalitesi) ile ekonomik büyüme arasında negatif, M (yönetim etkinliği) değişkeni ile ise pozitif anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Kısa dönem katsayıları incelendiğinde, CC (sermaye yeterliliği) ile ekonomik büyüme arasında anlamlı ve negatif bir ilişki bulunurken, A (varlık kalitesi) değişkeninin sonuçları uzun dönemle paraleldir. L (likidite) değişkeni ve bir önceki dönem değeri ile ekonomik büyüme arasında anlamlı ve negatif bir ilişki bulunurken, E1 (kazanç) değişkeninin bir ve iki önceki dönem değerleri ile ekonomik büyüme arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki tespit edilmiştir. Kısa dönemde E2 (kazanç) değişkeninin iki ve üç dönem önceki değerleri ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki negatif yönlü iken, S (piyasa risklerine duyarlılık) değişkeninin bir, iki, üç ve dört dönem önceki değerleri ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki pozitiftir. Ayrıca kısa dönemde M (yönetim etkinliği) değişkeninin bir, iki ve üç dönem önceki değerleri ile ekonomik büyüme arasında negatif anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Tartışma – Elde edilen sonuçlar katılım bankacılığının gelir getirmeyen finansmanının toplam finansmana göre oransal olarak daha yüksek olması durumunda ekonomik büyümeye uzun ve kısa dönemde olumsuz etkilerinin olduğunu göstermektedir. Kısa dönemde katılım bankalarının sermaye yeterliliği ve likidite değerleri ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki negatif yönlü iken bu etki uzun dönemde kaybolmaktadır. Katılım bankalarının kazanç değerleri önceki dönemlerden fiili döneme doğru incelendiğinde, kazanç kalemlerindeki artışın kısa dönemde ekonomik büyümeyi negatif etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Yönetim etkinliği açısından katılım bankaları olumsuzdan olumluya doğru bir gelişim gösterirken, faiz, kur ve enflasyon gibi piyasa risklerinden önceki dönemlere göre daha fazla etkilenmektedirler.</p> Caner Dilber Mercan Hatipoğlu Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2972 2993 10.20491/isarder.2022.1545 Örgütsel Rol Stresi Ölçeği: Bir Ölçek Uyarlama Çalışması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1828 <p>Amaç – Literatürde kendisine yer bulmaya başladığı dönemden bugüne örgütsel rol stresi kavramı farklı çalışmlarda araştırmalara konu olmuştur. Literatürde henüz örgütsel rol stresini ölçen, Türkçeye uyarlanmış bir ölçek bulunmamaktadır. Bu çalışma, Pareek (1983) tarafından geliştirilen, 50 ifade ve roller arası uzaklık (RAU), rol durgunluğu (RD), rol beklentilerinin çatışması (RBÇ), rol erezyonu (RE), aşırı rol yüklemesi (ARY), rol izolasyonu (RI), kişisel yetersizlik (KY), rol mesafesi (RM), rol belirsizliği (RB), kaynak yetersizliği (KAY) olarak adlandırılan 10 boyuttan oluşan örgütsel rol stresi ölçeğini Türkçeye uyarlamayı amaçlamaktadır. Yöntem – Uyarlama aşamasında Beaton et al. (2000) tarafından geliştirilen beş basamaklı çeviri yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen ölçek ile hazırlanan sorular 223 katılımcıya uygulanmıştır. Orijinal ölçekte yer alan 10 faktörlü yapıyı test etmek için ölçeğe ilk olarak açımlayıcı faktör analizi (AFA), sonrasında ise ölçeğin yapısal gecerliğini test etmek için doğrulayıcı faktör analizi (DFA) uygulanmıştır. Ölçeğe ilişkin iç tutarlılık güvenilirliği Cronbach Alpha testi ile belirlenmiştir. Bulgular: - Gerçekleştirilen DFA sonucunda hem birinci hem de ikinci örneklem için uyum endeks sonuçlarının kabul edilebilir düzeylerde olduğu görülmektedir. Tartışma – Araştırma Türkçe literatüre ve yeni araştırmalara katkı sağlamak hedefi ile önem taşımaktadır. Çalışmanın sonucunda ölçeğin makalede verildiği şekli ile Türkçeye uyarlanmış bir ölçme aracı olarak kullanabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçla beraber geliştirilmeye ve kullanıma konu olabilecektir.</p> Abdullah Eriş Özgür Kökalan Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 2994 3011 10.20491/isarder.2022.1546 Sürü Davranışı ile Dijital İçerik Paylaşımındaki İlişkide, Markaların Pazarlama Faaliyetlerinin Düzenleyici (Moderatör) Etkisi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1829 <p>Amaç – Dijital teknolojinin gelişimi ile birlikte, dijital içerik pazarlama paylaşımları küreselleşen dünyada etkisini giderek arttırmaya başlamıştır. İnsanların hayatının bir parçası haline gelen sosyal medya, markaların en trend pazarlama faaliyetlerinden biri haline gelmiştir. Çalışma tüketicilerin sürü davranışı ile dijital içerik paylaşımındaki ilişkide, markaların pazarlama faaliyetlerinin düzenleyici (moderatör) etkisi analiz edilmiştir. Yöntem – Bu amaç doğrultusunda 18 yaş üzeri sosyal medya kullanıcısı olan ve sosyal medya mecralarında herhangi bir markayı takip eden 1544 katılımcı çevrimiçi form aracılığı ile anket uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizi için AMOS 24 ile SPSS Process programları kullanılmıştır. Bulgular – Sonuçlara göre; sürü davranışı ile dijital içerik paylaşım davranışı arasında anlamlı ve pozitif yönde bir ilişki ortaya çıkmıştır. Markaların dijital içerik pazarlama faaliyet tutum ve davranışlarından bilgilendirme tutumunu, sürü davranışı ile dijital içerik paylaşım davranışı arasındaki ilişkide moderatör role sahiptir. Markaların dijital içerik pazarlama faaliyet tutum ve davranışlarından eğlence tutumu, sürü davranışı ile dijital içerik paylaşım davranışı arasındaki ilişkide moderatör role sahiptir. Markaların dijital içerik pazarlama faaliyet tutum ve davranışlarından güvenilirlik tutumu, sürü davranışı ile dijital içerik paylaşım davranışı arasındaki ilişkide moderatör role sahiptir. Markaların dijital içerik pazarlama faaliyet tutum ve davranışlarından maddi fayda tutumu, sürü davranışı ile dijital içerik paylaşım davranışı arasındaki ilişkide moderatör role sahip değildir. Tartışma – Sürü davranışı ile dijital içerik paylaşımı arasındaki ilişkinin incelendiği bu çalışmada, sürü davranışı ile dijital içerik paylaşım davranışı arasında pozitif yönde ve anlamlı bir ilişki ortaya çıkarılmıştır.</p> Cüneyd İkbal Sarıoğlu Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3012 3032 10.20491/isarder.2022.1547 Yönetim Alanındaki Örgütsel Dayanıklılık Makalelerinin Bibliyometrik Analizi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1830 <p>Amaç – Çalışmanın amacı, yönetim alanındaki örgütsel dayanıklılık makalelerinin bibliyometrik analizini gerçekleştirmek ve böylece alanın kavramsal ve entelektüel yapısını ortaya koymaktır. Yöntem – Bu amaçla Web of Science (WoS) veri tabanı taranarak başlığında, özetinde ve anahtar kelimelerinde “örgütsel dayanıklılık” terimi geçen 725 yayın tespit edilmiş; bunlardan yönetim alanında yayınlanan 200 makale araştırma kapsamına dahil edilmiştir. Bu yayınlar ortak kelime analizi ve atıf analizi teknikleri ile incelenmiş ve VOSviewer 1.6.18 yazılım versiyonu ile haritalandırılmıştır. Bulgular – Konu ile ilgili en fazla makalenin 2021 yılında ve 2022 yılının ilk 7 aylık döneminde yayınlandığı; bu makalelere yapılan atıfların da söz konusu dönemlerde en üst düzeye ulaştığı saptanmıştır. Yapılan ortak kelime analizi sonucunda, örgütsel dayanıklılık kavramı ile ilişkisi en sık incelenen anahtar kelime Covid-19 olmuştur. Bu kavramı, kriz yönetimi, dinamik yetenekler, tedarik zinciri dayanıklılığı ve firma performansı izlemiştir. Atıf analizine göre en fazla atıf alan makale Lengnick-Hall ve arkadaşlarına (2011) aittir. Örgütsel dayanıklılık makalesi yayınlayan ve en fazla atıf alan dergi Human Resource Management Review iken en fazla atıf alan kurum Kuzey Carolina Üniversitesi olmuştur. Tartışma – Araştırmada, yönetim alanında örgütsel dayanıklılık konusuna gösterilen ilginin, Covid-19 salgını ile birlikte önemli düzeyde arttığı saptanmıştır. Çalışmanın gerek akademik literatüre gerekse kamu ve özel sektör yöneticilerine örgütsel dayanıklılık ile ilgili genel bir çerçeve sunarak katkı sağlaması beklenmektedir.</p> Ebru Tolay Özlem Güleryüz Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3033 3052 10.20491/isarder.2022.1548 Hile Tespitinde Makine Öğrenmesi Yöntemlerinin Kullanılması ve Model Performanslarının Değerlendirilmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1831 <p>Amaç – Çalışmada, hilenin verdiği zararın azaltılmasına yönelik teknoloji temelli araçlarla çözüm üretilmeye çalışılmıştır. İşletmelerde sıklıkla karşılaşılan hileli ödemelerin tespiti için makine öğrenimi yöntemleriyle bir model oluşturulması amaçlanmaktadır. Yöntem – Çalışmada, bir bankaya ait finansal ve finansal olmayanlar bilgilerle oluşturulan 594.643 adetlik yapay veri setinden yararlanılmıştır. Veri seti kullanılarak makine öğrenmesinin Karar Ağacı, Destek Vektör Makinesi, Lojistik Regresyon ve Yapay Sinir Ağları yöntemleriyle tahmin yapılmıştır. Yöntemlerin algoritmaları veri setinin %69’u ile önce eğitilmiş, sonra veri setinin %31’i ile tahmin yapması sağlanmıştır. Bulgular - Yöntemlerin oluşturduğu değerlere bakıldığında doğruluk metriği sırasıyla Karar Ağacı %99,42, Destek Vektör Makinesi %99,11, Lojistik Regresyon %98,95 ve Yapay Sinir Ağları %99,35 hesaplandığı görülmüştür. 1.620 tane hileli işlemi doğru tahmin ederek en fazla doğru tahmin yapan ve bu süreçleri en hızlı (1,32sn) gerçekleştiren yöntem karar ağacı olmuştur. Sonuçlara göre ortalama olarak en başarılı, en hızlı ve en çok doğru tahmin yapan modeli karar ağacının oluşturduğu tespit edilmiştir. Tartışma - Uygulamada kullanılan yöntemlere bağlı olarak veri setiyle yapılan model denemelerinde makine öğrenimi yöntemleri yanlış pozitif ve yanlış negatif değerleri üretmiştir. Her ne kadar bu değerleri sıfıra indirmek mümkün olmasa da azaltılması yönünde geliştirilmeye açıktır.</p> Önder Gür Banu Tarhan Mengi Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3053 3065 10.20491/isarder.2022.1549 Gerilla Pazarlamanın Yeşil Satın Alma Niyetine Etkisinde Çevre Kaygısının Aracılık Rolü https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1832 <p>Amaç – Araştırmanın temel amacı, gerilla pazarlama taktiklerinin tüketicilerin çevre kaygısı ve yeşil tüketim niyetlerine etkisini incelemektir. Ayrıca gerilla pazarlama ile yeşil satın alma niyeti arasında çevresel kaygının aracılık rolü yan amaç olarak belirlenmiştir. Yöntem – Belirlenen amaç doğrultusunda gerilla pazarlama kavramı hakkında bilgi sahibi olan 255 tüketici ile yüz yüze ve elektronik ortamda oluşturulan formlar ile anket yapılmıştır. Katılımcılar yargısal örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. SPSS 25 paket programı kullanılarak frekans analizi, faktör analizi, güvenilirlik analizi, korelasyon analizi ve regresyon (PROCESS) analizi yapılmıştır. PROCESS analizinde Hayes Macrosu 4. Modeli kullanılmıştır. Bulgular – Çalışma sonucunda gerilla pazarlama bileşenlerinin (ortam pazarlama, tuzak pazarlama, gizli pazarlama ve viral pazarlama) çevre kaygısı ve yeşil satın alma niyeti üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Ayrıca gerilla pazarlama bileşenlerinden ortam pazarlama, tuzak pazarlama ve gizli pazarlamanın yeşil satın alma niyeti üzerine etkisinde çevre kaygısının kısmi aracılık rolü tespit edilmiştir. Tartışma – Sonuçlar sürdürülebilirlik, çevre dostu tüketim veya yeşil satın alma eğilimlerinin geniş kitlelere yayılmasında geleneksel olmayan pazarlama yöntemlerinden gerilla pazarlamanın kullanılabileceğini göstermektedir. Yeşil gerilla pazarlama ile ürünlerin başarılı bir şekilde ve çeşitli yollarla pazarlanabileceğini ve bu yöntemin sürdürülebilir kalkınma için etik ve sosyal olarak sorumlu davranmanın yenilikçi bir yolu olduğu düşünülmektedir.</p> Rafet Beyaz Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3066 3080 10.20491/isarder.2022.1550 Applications and Implications of Service Robots in Hospitality Sector: A Case Study https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1834 <p>Purpose – Previous research has emphasized that service robots cause radically change current service production and delivery practices and, consequently, service management and marketing strategies. This research explores the use of current state-of-the-art service robotics in the hospitality industry and aims to better understand how this technology can transform service operations. Design/Methodology/Approach – An exploratory qualitative approach was adopted for this study. Case study pattern and holistic single case pattern were preferred from qualitative research patterns as the method of inquiry. This qualitative study was conducted using a thematic analysis approach. The criterion sampling method was performed to collect data with one participant through in-depth, semi-structured individual interview. Data were analyzed using a thematic approach that built on a priori themes or categories were adopted for data analysis. Findings – Analysis of participant’s perspectives and experiences showed the 8 themes of the roles of service robotics in service encounters including substitute, support, supporting new business models, improve, differentiate, creative experiences &amp; competition, upskill, and data collection. Unlike the previous research, supporting new business models, creative experiences &amp; competition, and data collection were also found as new technology roles specific to service robots. By developing a new conceptual DRiTE Model (Development of Robotics in Tourism Ecosystem), the research not only contributes theoretical implications to the literature but also offers business strategies (management, marketing, etc.) for hospitality firms to manage innovative, automated service offerings. Discussion – Despite previous research having extensively discussed the use of technology in services, it can be interpreted that the current global tourism industry on the use of robotics in service encounters is still in its infancy. Over time, these micro-scale changes will evolve to form a global ecosystem. This means that the way they do business will change on a global scale through various diffusion areas such as brand, service type or stakeholder network. The paper’s novelty and uniqueness lie in suggesting a new conceptual DRiTE of addressing the implications of this research and offering insight for hospitality services-related managers into how to effectively research implications can be implemented.</p> Demet Bağıran Özşeker Erdem Aktaş Osman Avşar Kurgun Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3081 3104 10.20491/isarder.2022.1551 Havacılıkta Teknostresin Verimlilik Üzerine Etkisinde Öğrenen Örgütlerin Aracılık Rolü: Hava Aracı Bakım Personeli Tutumları Üzerine Bir Alan Araştırması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1835 <p>Amaç – Araştırmada, havacılık sektöründe faaliyet gösteren hava aracı bakım personelinin teknostrese marzu kaldığında, verimlilikleri üzerinde nasıl bir etki gösterdiği tespit edilmeye ve bu etkide öğrenen örgüt yapısının nasıl bir farklılık yarattığı belirlenmeye çalışılacaktır. Teknostres kavramı literatürde çok fazla çalışılmamış olması ve havacılık sektörü teknostresin en fazla yaşanıldığı sektör olması sebebiyle araştırma alanı olarak belirlenmiştir. Yöntem – Araştırmanın örneklemi, Balıkesir, Diyarbakır, İzmir ve Eskişehir’de çalışan toplam 331 hava aracı bakım personelidir. Çalışmada veri toplamak amacıyla veri toplama yöntemleri içerisinde olan “anket yöntemi”nden faydalanılmıştır. Toplanan verilerin ölçek geçerlilik ve güvenilirlik, doğrusal regresyon, doğrulayıcı faktör analizi, ANOVA ve T-testi analizleri için SPSS 21 programı kullanılmıştır. Bulgular – Yapılan analizler sonucunda teknostresin alt boyutlarının, verimlilik ve öğrenen örgüt ile ilişkisi olduğu ve teknostesin çalışan verimliliği üzerindeki etkisinde öğrenen örgüt yapısının aracılık rolü olduğu görülmüştür. Tartışma – Hava aracı bakım personeli üzerine yapılan bu çalışmada; personelin teknostrese maruz kaldığında verimlilik ve öğrenen örgüt üzerindeki etkisi incelendiğinde, teknostresin alt boyutlarından bazıları ile istatiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiş, diğerleri ile anlamlı bir ilişki tespit edilememiştir. Literatür incelendiğinde benzer sonuçlara rastlanmıştır. Öğrenen örgüt kültürünün örgüt içinde oluşturulmasıyla, teknostresin verimlilik üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilebileceği değerlendirilmektedir. Literatürde hava aracı bakım personeli üzerine yapılan çalışmalarda; teknostres ve öğrenen örgüt ilişkisi incelemesine rastlanmaması sebebiyle, yapılan çalışmanın özgün olduğu değerlendirilmektedir. Çalışmanın havacılık, hava aracı bakım personeli ve teknostres ile ilgili bilimsel çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Emrah Erdem Alptekin Sökmen Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3105 3122 10.20491/isarder.2022.1552 Algılanan Kurumsal İtibarın Örgütsel Çekicilik, Örgütsel Özdeşleşme ve Duygusal Emek Üzerine Etkisi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1836 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı, çalışanların kurumsal itibar algılamaları ile örgütsel çekicilik,örgütsel özdeşleşme ve duygusal emek üzerine etkilerini belirlemektir. Yöntem – Bu çalışmada örneklem İstanbul’da yeme-içme sektöründe çalışan 812 işgörenden oluşmaktadır. Bağımlı değişken olarak örgütsel çekicilik, örgütsel özdeşleşme ve duygusal emek, bağımsız değişken olarak algılanan kurumsal itibar ele alınmıştır. Araştırmada elde edilen verilere uygulanan Açıklayıcı Faktör Analizi (AFA) sonucunda, faktörler başarılı bir şekilde indirgenmiş, daha sonra yapı geçerliliği için Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) yapılmış, uyum iyilikleri olumlu sonuç vermiştir. Ölçüm modeline göre ilişkilerin belirlenmesi amaçlı Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) tahmin edilmiş ve alt boyut ilişkilerini ölçümlemek için de korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular – YEM sonucunda, Kurumsal itibar tüm alt boyutları ile birlikte örgütsel çekiciliği, örgütsel özdeşleşmeyi ve duygusal emeği istatistiki olarak anlamlı ve olumlu yönde (pozitif ilişki) etkilemektedir. Kurumsal itibar genel boyutu; örgütsel çekicilik genel boyutunu %62,4 , örgütsel özdeşleşme genel boyutunu %52,8, duygusal emek genel boyutunu %34,5 yüzeysel rol yapma alt boyutunu %19,2, derinden rol yapma alt boyutunu %26,6 ve doğal duygular alt boyutunu %48,5 oranında pozitif yönde (artırıcı) etkilemektedir. Tartışma –Kurumsal itibar, katsayı büyüklük sırasına göre en çok örgütsel çekiciliği olumlu yönde etkilemekte ardından örgütsel özdeşleşme ve duygusal emek boyutlarını etkilemektedir. Literatürde, bu değişkenlerin bir arada kullanıldığı çalışmaya rastlanılmamıştır. Farklı sektörler ve farklı örneklem için çalışma genişletilebilir.</p> Tuğba Şen Demirci Akın Marşap Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3123 3147 10.20491/isarder.2022.1553 Work Experiences of Family Physicians During the COVID-19 Pandemic https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1837 <p>Purpose – The COVID-19 pandemic has significantly affected healthcare systems throughout the world. As family physicians are generally the primary point of contact with patients, they have been some of the hardest hit. However, the problems of family physicians are generally ignored and their participation in the formulation of health policies is limited. This research aims to understand the main experiences and problems that family physicians have experienced during the COVID-19 pandemic in Türkiye, one of the countries heavily affected by the pandemic. Design/methodology/approach – This research was used the phenomenology design to investigate the experiences of family physicians regarding the pandemic. Semi-structured interviews were conducted with twenty-four family physicians working in the Adana province in Türkiye. Interviews were audio-recorded, transcribed verbatim and analysed using thematic analysis. Findings – Family physicians have experienced a variety of problems such as excessive workloads, infection risk, increased anxiety, and reduced socialization during the pandemic. These problems have significant destructive effects on family physicians, such as loss of motivation and an increase in intending to leave the job. The results are discussed under three themes: safety concerns, working conditions, and destructive consequences. Discussion – Health managers should develop strategies by considering the experiences of family physicians to protect and improve their wellbeing. These strategies should improve their working conditions and eliminate infection risks at the workplace.</p> Ömür Kılınçarslan İbrahim Efe Efeoğlu Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3148 3157 10.20491/isarder.2022.1554 Çalışan İşyeri İyilik Halinin Örgüt Yararına Sessizliği Üzerine Etkisinde Duygusal Bağlılığın Aracılık Rolü: Sağlık Sektörü Üzerine Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1838 <p>Amaç – Çalışanın işyerindeki mutluluğu ve davranışlarına olan etkisi yönetim bilimi açısından değerlendirildiğinde oldukça önemlidir. Bununla birlikte, mutlu ve duygusal bağlılığı yüksek çalışanların örgüt yararını gözeterek sessiz kalma davranışı sergilemeleri sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu çalışmada sağlık sektörü çalışanlarının işyeri iyilik halleri ile örgüt yararına sessizlikleri arasındaki ilişkilerin analiz edilmesi, değişkenlerin birbirleri üzerindeki etkilerinin duygusal bağlılığın aracılık rolü bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Çalışmada nicel analiz yöntemleri kullanılmış, veriler anket formları aracılığı ile elde edilmiştir. Amaçlar doğrultusunda araştırmada veri toplama aracı olarak “Çalışan Mutluluğu Ölçeği”, “Örgütsel Sessizlik Ölçeği”, “Örgütsel Bağlılık Ölçeği” ve demografik bilgilerden oluşan anket formu kullanılmıştır. Isparta ilinde faaliyet gösteren kamu, özel ve karma yapıdaki 560 hastane çalışanına anket uygulanmış ardından kullanılabilir toplam 525 anket elde edilmiştir. Verilerin analizleri, frekans analizleri, faktör analizi, yapısal eşitlik modellemesi ve korelasyon analizleri ile gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Yapılan analizler neticesinde çalışan mutluluk ölçeğinin alt boyutlarından işyeri iyilik halinin, örgütsel sessizlik ölçeğinin alt boyutlarından örgüt yararına sessizlik alt boyutu üzerinde pozitif yönlü ve anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Yine örgütsel bağlılık ölçeğinin duygusal bağlılık alt boyutunun, örgüt yararına sessizlik alt boyutu üzerinde pozitif yönlü ve anlamlı bir etkisi olduğu ve son olarak iş yeri iyilik hali ile duygusal bağlılık alt boyutları arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir etki olduğu tespit edilmiştir. Son olarak, işyeri iyilik halinin örgüt yararına sessizlik davranışı üzerine etkisinde duygusal bağlılığın aracılık etkisi olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Çalışmada gerçekleştirilen analizler neticesinde elde edilen bulgular, literatürdeki bazı çalışmalarla benzerlik göstermekle birlikte bazı noktalarda literatürle ayrışmaktadır. Bu çalışmada analiz edilen değişkenlerin sınırlı sayıda çalışmada ele alınmış olması, çalışmanın özgünlüğünü ortaya koymakta, bu vesileyle alan yazına katkı sunması umulmaktadır.</p> Mustafa Demiralay Murat Çuhadar Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3158 3176 10.20491/isarder.2022.1555 Sosyal Medya Pazarlaması Alanındaki Yayınların Bibliyometrik Analizi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1839 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı sosyal medya pazarlaması konusunda yapılmış araştırmaları bibliyometrik analiz yöntemi ile inceleyerek konuya ilişkin genel çerçeve çizmektir. Yöntem – Çalışmada Scopus veri tabanından faydalanılmıştır. “social media marketing” ifadesi geçen çalışmalar taratılmıştır. Alan sınırlaması olarak işletme , yönetim ve finans, sosyal bilimler ve multi disipliner seçilmiştir. Yıl sınırlaması yapılmamış ve 2009-2021 yılları arasında yayınlanmış toplam 1102 çalışma tespit edilmiştir. Doküman türü ve yıl sınırlandırılmamıştır. Bu şekilde tespit edilen çalışmalar R paket programı aracılığıyla çeşitli bibliyometrik analizlerle irdelenmiştir. Bulgular – Sosyal medya pazarlaması konusuyla ilgili 1102 çalışma çeşitli 507 kaynakta yayınlanmıştır. Çalışmaların ortalama alıntısı 21,32 dir. 1102 yayında toplamda 56982 referans yer almaktadır. İlgili çalışmaların anahtar kelime sayısı 981, toplam yazar sayısı ise 2426dır. Çalışma başına ortalama yazar sayısı 2,20, çalışma başına ortak yazar sayısı 2,61 ve iş birliği endeksi ise 2.56 olarak tespit edilmiştir.Çalışmaların %79’u makalelerden oluşmaktadır.Konuya ilgili en çok yayın yapan, en çok atıf alan ve en fazla iş birliği gerçekleştiren ülke ABD’dir. Sosyal medya pazarlaması çalışmalarda marka ve sosyal ağ konularının ön plana çıktığı tespit edilmiştir. Tartışma – Konuyla ilgili çalışmaların 2009’dan beri daimi arttığı tespit edilmiştir. Trendin bu şekilde devam edeceği ve gelecek yıllarda konuya ilişkin çalışmaların daha da artacağı düşünülmektedir. Konunun kavramsal yapısı pazarlama alanında toplanmıştır. Gelecekteki çalışmalarda sosyal medya pazarlamasına ilişkin yeni araştırma alanları ve odakların oluşturulmasının konuya zenginlik katacağı düşünülmektedir.</p> Fatma Gül Bilginer Özsaatci Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3177 3192 10.20491/isarder.2022.1556 Üniversitelerdeki Akademisyenlerin Kayırmacılık Algılarının Örgütsel Bağlılığa Etkisinde İş Doyumunun Aracılık Rolü: Ankara İli Örneği https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1840 <p>Amaç – Kurumların, hedeflerine ulaşabilmeleri ve performanslarını artırabilmeleri için kendilerine yüksek düzeyde bağlılık hisseden ve iş doyumu yüksek olan insan gücüne ihtiyaçları vardır. Kayırmacılık, kurumların hedeflere ulaşmasını engelleyen, varlığını tehlikeye atan etik dışı bir olgudur. Kayırmacı davranışlar akademisyenlerin örgütsel bağlılık ve iş doyumuna zarar vermektedir. Bu çalışma, Ankara ilinin vakıf ve devlet üniversitelerinde çalışan akademisyenlerin kayırmacılık algıları ile örgütsel bağlılık ve iş doyumu seviyelerinin demografik durumlardan etkilenip etkilenmeyeceğini saptamak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yöntem – Araştırmada nicel ararştırma yöntemi olarak betimsel ilişkisel (korelasyonel) tarama modeli kullanılmıştır. Ankara ili kamu ve özel Üniversitelerde görev yapan akademisyenlere ait bu araştırmada üniversitelerin sahipliği esas alınarak Tabakalı Rastgele Örnekleme yöntemi ile akademisyenler tanımlanmıştır ve değerlendirmeye 518 (323 online,195 yüz yüze) anket katılmıştır. Araştırmaya dâhil olan akademisyenlerin sosyo-demografik özelliklerinin yanında ‘Kayırmacılık Ölçeği’, ’Örgütsel Bağlılık Ölçeği’ ve ‘Minnesota İş Doyum Ölçeği’ değerlendirilmiştir. Temin edilen veriler istatistiksel paket programlar aracılığı ile analiz edilerek sonuçlar yorumlanmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi, t testi, Tukey ve Anova testleri, tanımlayıcı istatistiksel yöntemler (frekans, yüzde, ortalama ve standart sapma) ve korelasyon analizi gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Araştırma sonucunda, akademisyenlerin kayırmacılık algılarının (Ort.=2,67) düşük düzeyde, örgütsel bağlılıkları (Ort.=3,05) ve iş doyumlarının (Ort.=3,69) orta seviyede olduğu saptanmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, akademisyenlerin yaş, üniversite statüsü, toplam çalışma süresi, yöneticilik yapma durumu, meslekte toplam çalışma süresi değişkenlerine göre kayırmacılık algılarında istatistiksel anlamda farklılık görülmüştür. Buna ek olarak, akademisyenlerin yaş, aylık gelir durumu, üniversite statüsü, toplam çalışma süresi, mevcut üniversitede çalışma süresi, yöneticilik yapma durumu, meslekte toplam çalışma süresi durumları ile iş doyumu arasında etkili bir fark yarattığı tespit edilmiştir. Ayrıca, yöneticilik yapma durumu, mevcut üniversitede çalışma süresi durumlarına göre örgütsel bağlılık düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık görülmüştür. Bununla beraber yapılan korelasyon analizi neticeleri akademisyenlerin kayırmacılık algıları ile örgütsel bağlılık ve iş doyumu arasında olumsuz yönde bir ilişki olduğunu göstermiştir. Tartışma – Kayırmacılık, örgütsel bağlılık ve iş doyumunun hangi kurumsal etkileri ve sonuçları ortaya çıkarabileceğine dair daha fazla stratejilerin geliştirilebilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Ulusal ve uluslararası alanda bu çalışmalara genişletilmelidir.</p> Yeliz Cankurtaran Dilaver Tengilimoğlu Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3193 3208 10.20491/isarder.2022.1557 Business Plan Perceptions and Experiences of Entrepreneurship Students in Oman https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1841 <p>Purpose – Feasibility Study or Business Plan (B-Plan) is inseparable component of many entrepreneurship programs at higher education level. In parallel, B-Plan is weighted component of The Entrepreneurship Module which has been offered commonly at all higher education institutions past 8 years in Oman. In this study, it is aimed to analyze perception and experiences of B-Plan by the perspectives of the students who studied Entrepreneurship and prepared B-Plan. Design/method/approach – Accordingly, the research has been designed to analyze B-Plan perceptions and experiences of the students from various programs and major at higher education level. As research method, the survey has been conducted with 562 students from Medicine, IT, Business, Engineering, Nursing majors and programs which commonly offering same Entrepreneurship Module at public and private HEIs in Oman. Findings – Some findings have confirmed significant differences of perceptions and experiences by gender and program. Regardless of gender and program, all participants were agree on that the most difficult part of B-Plan is financial management. What the most liked of B-Plan are teamwork, innovating, creating revenues. What the most disliked of B-Plan are financial management, business entitle, fundraising. Bigger team size negatively affects B-Plan perceptions/experiences. Males are capitalizing their B-Plan relatively higher than females. Females are more positive than males any perception and experiences on B-Plan. Discussion – There are considerable outcomes to revise and restructure B-Plan in Entrepreneurship Module in Oman and similar contexts as well. The students are not fully persuaded about why B-Plan required and confident enough to prepare B-Plan.</p> Sedat Yüksel Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3209 3219 10.20491/isarder.2022.1558 Sosyal Baltalama ve İş Stresi Arasındaki İlişki: Profesyonel Etik Standartlarının Aracılık, Cinsiyetin Düzenleyici Rolü https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1842 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı sosyal baltalama, iş stresi, profesyonel etik standartlar ve kategorik değişkenlerden olan cinsiyet değişkenin arasındaki ilişkileri ortaya koymaktır. Yöntem – Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden yapısal eşitlik modellemesi kullanılmıştır. Araştırmanın verileri Türkiye’nin doğusunda yer alan bir devlet üniversitesinde halen görev yapmakta olan 229 akademik personelden online anket yöntemiyle elde edilmiştir. Elde edilen veriler orijinal SPSS 22.0, SPSS uzantısı olan Process Macro ve AMOS 25.0 paket programları yardımı ile analiz edilmiştir. Bulgular – Araştırma sonucunda sosyal baltalama ile iş stresi arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sosyal baltalama ile profesyonel etik standartlar arasında negatif ve anlamlı, profesyonel etik standartları ile iş stresi arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra sosyal baltalama ile iş stresi arasındaki ilişkide profesyonel etik standartların kısmı aracılık rolü bulunduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca kategorik değişken olan cinsiyet değişkeninin, sosyal baltalama ile profesyonel etik standartlar aracılığıyla iş stresi üzerindeki aracılık etkisinde düzenleyici bir rol üstlendiği tespit edilmiştir. Tartışma – Çalışmada sosyal baltalamanın neden olacağı olumsuz sonuçlara dikkat çekilmiştir. Örgütlerde sosyal baltalamanın engellenmesi için gerekli önemler alındığı taktirde ortaya çıkması muhtemel problemlerin önlenmesi sağlanabilir. Alan yazında sosyal baltalama, iş stresi ve profesyonel etik standartlar konularını birlikte ele alan başka bir çalışma ulaşılamadığından alana ciddi bir katkı sunması beklenmektedir.</p> Fetullah Battal Emre Seyrek Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3220 3237 10.20491/isarder.2022.1559 KOBİ’lerde Örgütsel Çift Yönlülük, Dijital Dönüşüm, Rekabet Avantajı, Stratejik Çeviklik ve Çevresel Olumsuzluk Arasındaki İlişkiler https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1843 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı KOBİ’lerde örgütsel çift yönlülüğün ve dijital dönüşümün rekabet avantajına etkilerini çevresel olumsuzluk ve stratejik çevikliğin düzenleyici rolleri altında ortaya koymaktır. Yöntem – Çalışmada nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma evreni, Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2020 yılı sonu verilerine göre İstanbul il sınırları içerisindeki 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu 25 Milyon Türk Lirasını aşmayan ve toptan ve perakende ticaret sektöründe yer alan 17451 küçük ölçekli KOBİ’lerin girişimci ve yöneticileridir. Bu kesitsel araştırmada, kolayda örnekleme yöntemiyle ulaşılan 450 küçük ölçekli KOBİ’lerin girişimci ve yöneticilerine online anket gönderilmiş ve geçerli sayılan 366 anketten elde edilen veriler Smart PLS programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Bulgular – Araştırmanın sonuçları örgütsel çift yönlülük ile dijital dönüşümün rekabet avantajı üzerindeki pozitif etkilerini doğrularken, aynı zamanda stratejik çevikliğin düzenleyici rolü olduğu fakat çevresel olumsuzluğun bu değişkenler arasındaki ilişkiyi düzenlemediğini göstermektedir. Diğer bir deyişle, bu çalışmanın sonuçları, dijital dönüşüm uygulamalarından üst seviyede yararlanabilen girişimcilerin/yöneticilerin sahip oldukları beceri ve yetkinlikleri aynı anda kullanabilme yetisine haiz olduklarında örgütlerine rekabet üstünlüğü kazandırdıklarını göstermektedir. Tartışma – Araştırma bulguları, KOBİ’lerin çift yönlülüklerinin dijital dönüşümlerini kolaylaştırarak arttırdığını, aynı zamanda hem çift yönlülüklerinin hem de dijital dönüşümlerinin rekabet avantajlarını arttırdığını göstermektedir. Buna ilaveten KOBİ’lerin çift yönlülüklerinin dijital dönüşümleri aracılığıyla da rekabet avantajlarını arttırdığını ortaya koymaktadır. Araştırma sonuçları, stratejik çevikliğe sahip KOBİ’lerin, dinamik süreçleri ve çevreye uyum sağlayarak dönüşebilme becerileri sayesinde çift yönlülüklerinin rekabet avantajlarına olumlu etkilerini daha da arttırdığına işaret etmektedir. Buna karşın, yaşanan çevresel olumsuzlukların, KOBİ’lerin çift yönlülüklerinin rekabet avantajlarına olumlu etkilerini azaltmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, çevresel olumsuzlukların olduğu pazarların aynı zamanda yeni radikal değişimleri gerçekleştirmeyi zorunlu kılması, daha proaktif, etkin ve güncel stratejileri teşvik etmesi sebebiyle doğal olarak rekabet avantajına dönüşümün sağlanabilmesi şeklinde açıklanabilir.</p> F. Oben Ürü A. Anıl Ünsal Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3238 3258 10.20491/isarder.2022.1560 Covid-19 Pandemi Sürecinin Otel İşletmelerine Etkisi: Şanlıurfa Örneği https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1844 <p>Amaç - Bu çalışmanın amacı Covid-19 pandemisinin turizm sektöründeki etkisini Şanlıurfa’da bulunan otel işletmeleri özelinde incelemektir. Yöntem - Araştırmada Şanlıurfa ilinde bulunan 7 otel işletmesi ile görüşülerek Covid-19 pandemisinin etkisi nitel yöntemlerden görüşme tekniği ile otel yöneticilerinden bilgiler alınmıştır. Alınan bilgiler ışığında veriler kodlanarak incelenmiştir. Bulgular - Araştırmada Covid-19 pandemisinin işletmeleri kapasite, karlılık, işgücü ve satışlar konusunda olumsuz etkilediği sonucuna varılmıştır. İşletmelerin tamamı “Güvenli Turizm Sertifikası” almıştır. İşletmeler öz sermayeleri ve bütçe konusunda da bütçelerinde oldukça fazla sapma yaşandığını ifade etmişlerdir. Ancak alınan tedbirler ve planlamalar konusunda da öngörülemezlik nedeniyle belirsizlik yaşandığı görülmektedir. Covid-19 pandemisinin işlemelere fırsat sunmadığı ifade edilmiştir. Genel olarak kenti turizm açısından avantajlı buldukları ve pandemi sonrasında turizm açısından büyük bir gelişim beklendiği ifade edilmektedir. Tartışma - Covid-19 pandemisi bir kriz olarak kabul edilmekle birlikte turizm sektörünü ve ekonomiyi uzun dönem olumsuz etkileyeceği düşünülmektedir. Özellikle ekonomik olarak işletmeleri etkilediği, bütçelerinde sapma yaşandığı düşünüldüğünde, sadece bu durum değil genel olarak birçok kriz yaşanma olasılığına karşı sektörde karar alıcılar, işletmeler, yöneticiler, yatırımcılar hazırlıklı olmalı ve önlemleri almalıdırlar.</p> Mehmet Murat Gutnu Gülseren Özaltaş Serçek Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3259 3269 10.20491/isarder.2022.1561 Sosyal Zekânın Örgütsel Sosyalleşme ve Hizmet Verme Yatkınlığı Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi: Konaklama İşletmeleri İşgörenleri Üzerine Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1845 <p>Amaç – Bu çalışmada Trabzon’da faaliyet gösteren dört ve beş yıldızlı konaklama işletmeleri işgörenlerinin sosyal zekâ düzeylerinin örgütsel sosyalleşme ve hizmet verme yatkınlıkları üzerindeki etkisini incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Trabzon’daki dört ve beş yıldızlı konaklama işletmelerinde çalışan 401 işgörenden anket yardımıyla veriler toplanmıştır. Araştırmaya dâhil olan işgörenlerin sosyal zekâ, örgütsel sosyalleşme ve hizmet verme yatkınlığı kavramına yönelik ifadelerinin bireysel niteliklerine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği bağımsız örneklem için t testi ve varyans analizi ile çözümlenmiştir. Bununla birlikte katılımcıların sosyal zekâ, örgütsel sosyalleşme ve hizmet verme yatkınlığı arasındaki ilişki korelasyon ve çoklu doğrusal regresyon analizi ile incelenmiştir. Bulgular – Elde edilen bulgular göre; katılımcıların sosyal zekâya yönelik görüşlerinin sadece yaş grubuna göre anlamlı bir farklılık gösterdiği, örgütsel sosyalleşme ve hizmet verme yatkınlığına ilişkin görüşlerinin ise cinsiyet haricinde diğer bireysel özelliklere göre anlamlı bir farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Çalışmada sosyal zekâ ile örgütsel sosyalleşme arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmaz iken sosyal bilgi süreci ve sosyal farkındalık boyutunun örgütsel sosyalleşme ve alt boyutları ile arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkinin olduğu saptanmıştır. Bununla birlikte sosyal zekâ ile hizmet verme yatkınlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Buna ek olarak regresyon analizi sonuçlarına göre sosyal zekâyı en çok etkileyen hizmet verme yatkınlığı boyutunun ihtiyaçları karşılama yeteneği boyutu olduğu sonucuna varılmıştır. Tartışma – Konaklama işletmelerindeki işgörenlerin sosyal zekâsı sosyal bilgi süreci kapsamında işletme açısından örgütsel sosyalleşmeyi bireysel açıdan ise hizmet verme yatkınlığını önemli derecede etkilemektedir.</p> Ferhan Çilingir Eren Erkılıç Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3270 3292 10.20491/isarder.2022.1562 Çevrimiçi Alışveriş Sitelerine Yapılan Online Şikayetlerin İçerik Analizi ile İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1846 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı Türkiye’de faaliyet gösteren iki lider online alışveriş sitesine yöneltilen şikayetlerin incelenerek sınıflandırılması ve hangi konularda yoğunlaştığının tespit edilmesidir. Yöntem – Araştırmada Türkiye’de faaliyet gösteren ve hemen her türlü ürün grubunda satış yapan iki online alışveriş sitesine yönelik çevrimiçi şikayetler incelenmiş ve yorumlanmıştır. İncelenen veriler www.sikayetvar.com sitesinden belge incelemesi yolu ile elde edilmiş ve MAXQDA 2020 programı ile analiz edilmiştir. Bulgular – Araştırma sonucunda iki online alışveriş sitesine yönelik şikayetlerin hangi konularda odaklandığı ve müşterilerin hangi konuda en fazla sorun yaşadıkları tespit edilmiştir. Bu doğrultuda tespit edilen başlıca sorunların her iki online alışveriş sitesi için de ürün temelli olduğu, şikayet konusu olarak ise şikayetlerle ilgili yeterli çözümün sunulmaması ve iade talebinin reddi olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Tartışma – Araştırma bulguları genel olarak değerlendirildiğinde online alışveriş sitesi yöneticilerinin müşterilerin yaşamış olduğu memnuniyetsizliklerin kaynaklarını tespit etmeleri ve müşteri memnuniyetini sağlayacak stratejiler izlemeleri gerekmektedir. Bazı müşteri şikayetlerinin birden fazla konu ile ilişkilendirildiği düşünüldüğünde hizmet sağlayıcı işletmenin söz konusu konularda iyileştirme yapması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu araştırmada Türkiye’de faaliyet gösteren lider iki online alışveriş sitesine yöneltilen şikayetler incelenmiştir. Daha sonra yapılacak olan araştırmalara farklı online alışveriş sitelerinin de eklenmesi ile araştırma geliştirilmiş olacaktır. Araştırmanın bu doğrultuda gelecekteki araştırmalara yol göstermesi hedeflenmektedir.</p> Nur Çağlar Çetinkaya Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3293 3305 10.20491/isarder.2022.1563 Duyusal Pazarlama Kapsamında Mağaza Kokusunun Tüketici Satın Alma Davranışındaki Etkisi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1847 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı, duyusal pazarlama kapsamında uygulanan mağaza kokusunun tüketici algısı ve satın alma davranışındaki etkisinin araştırılmasıdır. Yöntem – Bu araştırma Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) kullanılarak tasarımı gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini Kırşehir ilinde yaşamakta olan 18 yaş üzeri katılımcılardan oluşturulmuştur. Örneklemi kolayda örneklem yöntemiyle belirlenen, 470 katılımcıdan edilen veriler, SMARTPLS 4 programı ile analiz edilmiştir. Bu bağlamda oluşturulan ölçüm modeliyle araştırmada kullanılan yapıların geçerlik ve güvenirlik sonuçları test edilmiştir. Geçerlik ve güvenirlik için doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Yapılan faktör analiziyle yapıların birleşme ve ayrışma geçerliği ile iç tutarlık güvenirliği araştırılmıştır. Birleşme geçerliği için yapıları ölçen ifadelerin faktör yükleriyle açıklanan ortalama varyansların aldığı (AVE=Average Variance Extracted) katsayıları hesaplanmıştır. İç tutarlık güvenirliği içinde Cronbach’s Alfa ve birleşik güvenirlik (CR=Composite Reliability) değerleri kontrol edilmiştir. Bulgular – Verilerin analizi sonucunda; tüketicilerin duygusal ve bilişsel algılarının mağaza kokularından etkilenerek satın alma davranışı üzerinde pozitif yönlü etkiye sahip olduğu bulgusu görülmüştür. Mağaza kokusunun tek başına tüketiciyi satın alma davranışına yönlendirmede yetersiz kalması sebebiyle algıyı uyaran faktörlerin aracı rolü incelenmiştir. Tüketicinin algısını etkilemeyen mağaza kokusu satın alma davranışına yönlendirmediği, tüketicinin duygusal ya da bilişsel algısını etkileyen mağaza kokusunun satın alma davranışını yönlendirdiği, bulgusuna ulaşılmıştır Tartışma – Yapılan analizler tüketicilerin mağaza kokusu tarafından tetiklenen algıları doğrultusunda mağazalardan satın alma davranışı gerçekleştirdiklerini göstermiştir. Mağaza kokusu başlı başına tüketiciyi satın almaya yönlendirmemekte olduğu görülmüştür. Buna ek olarak mağaza kokusu ve satın alma davranışı konulu yapılmış çalışmalardan farklı olarak bu araştırma mağaza kokusunu duygusal ya da bilişsel olarak algılayan tüketicilerin satın alma davranışlarında mağaza kokusunun aracı rolünün pozitif yönlü gerçekleştiği bulgusuna ulaşılmıştır.</p> Özlem Şenlik Tülin Durukan Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3306 3320 10.20491/isarder.2022.1564 İç Girişimcilik Algısı: Alanya Otelleri Örneği https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1848 <p>Amaç – İç girişimcilik işletme içerisindeki kendi yeteneklerini kanıtlamış çalışanların, birbirleriyle iş birliği gerçekleştirerek yenilikçi davranma, proaktif olabilme, risk alabilme ve kendini her daim dinamik tutabilme çabalarıyla gerçekleştirdikleri iş faaliyetlerinin bütünü olarak değerlendirilebilmektedir. İç girişimcilik faaliyetlerinin sürdürüldüğü işletmeler, rakipleri karşısında avantaj elde ederken işletme içerisindeki çalışanların da yaşam kalitesine katkı sunmaktadır. Bu bağlamda iç girişimciliğin önemi göz önünde bulundurularak mevcut araştırma, Alanya destinasyonundaki 4 ve 5 yıldızlı otel işletmesi yöneticilerinin iç girişimciliğe dair algılarının değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Yöntem – Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın verileri Eylül 2017 - Kasım 2017 tarihleri arasında Alanya destinasyonundaki dört ve beş yıldızlı otel yöneticilerinden elde edilmiştir. Elde edilen anketlerin kullanılabilir durumda olan 350’si analiz edilmiştir. Anket verileri güvenilirlik analizi, açımlayıcı faktör analizi, ifade ortalamaları ve standart sapma kullanılarak değerlendirilmiş ayrıca elde edilen veriler korelasyon, regresyon ve farklılık analizlerine tabi tutulmuştur. Bulgular – Araştırmanın güvenilirlik ölçümü Cronbach’s Alpha ile değerlendirilmiş ve bu değerinin 0,98 olduğu tespit edilmiştir. Yapılan faktör analizi sonucuna göre ortaya çıkan boyutlar; ürün ve pazar yenilikçiliği, kendini yenileme, proaktiflik ve teknolojik yenilikçilik olmak üzere 4 faktörde toplanmıştır. Otel yöneticilerinin ifade ortalamalarına göre, x=3,25 ile x=4,10 arasında genel olarak iç girişimciliği yüksek düzeyde algıladıkları saptanmıştır. Tartışma – İç girişimcilik algısı yüksek düzeyde çıkan otel yöneticilerinin (bölüm müdürü/şefi) yetkilerinin gözden geçirilmesi ve arttırılması yönünde planlamalar yapılması iç girişimcilik yeteneklerinin kullanılmasına fırsat sağlayabilir. Bu araştırmanın otel işletmelerinde yaratıcı fikir ve faaliyetlerin gerçekleşmesi açısından turizm sektöründe yol gösterici olacağı, yeni strateji ve politika oluşturulmasında fayda sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Cansu Uzun Güripek Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3321 3343 10.20491/isarder.2022.1565 Toksik Liderlik ve Psikolojik Şiddetin Örgütsel Güvene Etkisi: Hizmet Sektörü Çalışanları Üzerine Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1849 <p>Amaç – Psikolojik şiddet işgörenler üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. Toksik liderlik davranışına maruz kalan çalışanlarda zehirleyici etkiler görülebilmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde psikolojik şiddet ve toksik liderlik davranışına maruz kalan işgörenlerin örgütsel güven niyetleri olumsuz yönde etkileneceği düşünülmektedir. Bu bağlamda çalışmanın amacını toksik liderlik ile psikolojik şiddetin örgütsel güven düzeyine etkisinin tespit edilmesi oluşturmaktadır. Yöntem – Araştırma kapsamında bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkilerin ve etkilerin tespit edilmesi amacıyla kullanılan ilişkisel tarama modeli ile araştırmanın modeli ve hipotezleri belirlenmiştir. Araştırmanın evrenini Ankara ilinde hizmet sektöründe faaliyet gösteren işgörenler oluşturmaktadır. Örneklem hesaplaması sonucunda yeterli sayının üstünde olan 390 işgören, orta ve üst kademe yöneticinin katılımı ile araştırmanın saha çalışması tamamlanmıştır. Nicel veri toplama yöntemleri içerisinde yer alan anket tekniği ile veriler toplanmıştır. Bulgular – Psikolojik şiddet örgütsel güveni negatif yönde ve anlamlı olarak etkilemektedir. Toksik liderlik örgütsel güveni olumsuz yönde ve anlamlı olarak etkilemektedir ve toksik liderlik ve psikolojik şiddet örgütsel güven üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğu araştırma kapsamında belirlenmiştir. Tartışma – Toksik liderliğe maruz kalınması neticesinde psikolojik şiddet algılarında kalıcı etkiler ortaya çıkabilecektir ve işgörenler psikolojik anlamda olumsuz etkilenebilmektedir. Ortaya çıkan bu sonuçlar kuramsal yapıyı desteklemektedir ve toksik liderliğin örgütler açısından olumsuz sonuçlar doğurduğu görülmektedir. Örgütlerin bu tür davranışlara engel olabilecek denetim ve eğitim politikalarını geliştirmesi ve bu tür davranışlara engel olması gerekmektedir.</p> Ercan Yavuz Gülsen Topaktaş Ertunç Çelik Mustafa A. Demirel Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3344 3355 10.20491/isarder.2022.1566 Siyasal Pazarlamada Sosyal Medya Kullanımı: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde Twitter Söylemlerinin Karşılaştırması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1850 <p>Amaç - Bu araştırmada 2019 Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sürecinde adayların sosyal medya (Twitter) hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımlar veri alınarak, Twitter kullanımlarıyla seçim sonuçları arasındaki bağlantı incelenmektedir. Yöntem - Bu araştırmada araştırma yöntemi olarak içerik analizi kullanılmıştır. Bu doğrultuda 2019 Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı adayı Mansur Yavaş ile Cumhur İttifakı adayı Mehmet Özhaseki’nin Twitter hesaplarından 3-30 Mart 20129 tarihleri arasındaki paylaşımları veri olarak toplanmış, toplam 322 metin içerikli tweet ve 295 görsel Maxqda 2020 programı üzerinden 20 kategoride toplam 1010 kodlama yapılarak nitel olarak incelenmiştir. Diğer yandan “Vaatler” kategorisi ayrı olarak 20 vaat başlığı altında tekrar kodlanmıştır. Dolayısıyla adayların twitter söylemleri kategorileri ve vaatleri ayrı olarak ele alınarak incelenmiştir. Bununla beraber adayların dönem takipçi ve takip ettikleri hesap sayıları, paylaşım zamanları bilgilerine “Boomsocial” adlı sosyal medya ölçme ve analiz platformundan ulaşılmıştır. Bulgular - Araştırma sonucunda her iki adayın da sosyal medyanın imkanlarını kısıtlı olarak değerlendirdiği, tek yönlü iletişim imkanlarını (içerik üretme) etkin bir şekilde değerlendirmekle beraber karşılıklı etkileşim bazlı mention, reply, alıntılama … gibi seçeneklere çok az başvurdukları tespit edilmiştir. Diğer yandan Mehmet Özhaseki’nin Mansur Yavaş’a göre Twitter’ın teknik imkanlarını daha çok kullandığı ortaya konmuştur. Bu doğrultuda sosyal medyanın etkin kullanımının tek başına seçim seyrine etkisi olmadığı ortaya konmuştur. Tartışma: Dijitalleşmenin getirdiği sosyal medya imkânı Türkiye koşullarında henüz gözlemeyebileceğimiz bir olgunluk seviyesine ulaşmadığı için Türkiye örneklemlerine yönelik sosyal medya çalışmaları kapsamı ne düzeyde olursa olsun seçim seyri konusunda araştırmacıya ve okuyucuya fikir vermekte eksik kalmaktadır. Diğer yandan adayların verilerinden sağlanan bulgular neticesinde seçim başarısına sosyal medya kullanımının tek başına etki etmediğini söylemek yerinde olacaktır.</p> Hacer Akın Cemalettin Aktepe Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3356 3375 10.20491/isarder.2022.1567 Türk Turizm Sektöründe Piyasa Etkinliği: Ekonomik Büyüme Üzerine Olay Çalışması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/1851 <p>Amaç – Bu çalışmada, Türkiye’nin ekonomik büyüme rakamları kamuoyuna açıklandığı zaman Türk Turizm Sektörünün bu verilere gösterdiği tepkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Araştırmada etkin piyasalar hipotezinden faydalanılmıştır ve olay çalışması yöntemi kullanılmıştır. Türkiye’nin aralıksız bir şekilde yıllık pozitif ekonomik büyüme gösterdiği 2010-2020 yılları arasının temel alındığı bu çalışmada, çeyrek dönemler halinde yılda dört kez ilan edilen ekonomik büyüme oranının açıklandığı gün (t), olay tarihi olarak ele alınmıştır. Olay penceresi aralığı (t-5, t+5) olarak, tahmin penceresi aralığı ise (t-20, t-6) olarak analize dahil edilmiştir. Araştırmanın tahmin modeli olarak ise piyasa modeli kullanılmıştır. Piyasa getirisini ölçmek amacıyla BİST 100 Endeksinin getirisinden, Türk turizm sektörünü temsilen ise BİST Turizm Sektör Endeksinin getirisinden faydalanılmıştır. Bulgular – Araştırma sonucunda “H0: Türkiye’nin çeyrek dönemlik ekonomik büyüme rakamlarının açıklanması ile birlikte BIST Turizm Sektör Endeksinin olay penceresindeki kümülatif anormal getirisi sıfıra eşittir. (CARt1,t2 = 0)” hipotezi reddedilememiş olup Türkiye’nin ekonomik büyüme rakamları kamuoyuna açıklandığı zaman Türk Turizm Sektörünün bu verilere hızlı, tam ve doğru bir şekilde tepki gösterebildiği bulgusuna erişilmiştir. Tartışma – Türk turizm sektörü ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin olay çalışması yaklaşımı ile ele alındığı bu çalışmada, etkin piyasalar hipotezine göre Türk turizm sektörünün yarı güçlü formda etkin olduğu görülmüş olup etkin bir turizm sektörünün varlığının, yabancı yatırımcıların turizm alanındaki yatırımlarını çoğaltmaları için önemli bir unsur olduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca, bu durumun Türkiye’nin ekonomik olarak daha çok büyümesine ve dünya turizm pazarında daha büyük yerler edinmesine yol açabileceği düşünülmektedir.</p> Ahmet Yakup Erkılıç Semra Karacaer Telif Hakkı (c) 2022 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2022-12-31 2022-12-31 14 4 3376 3388 10.20491/isarder.2022.1568