İşletme Araştırmaları Dergisi https://www.isarder.org/index.php/isarder İşletme Araştırmaları Dergisi’nin yayın kapsamında; Stratejik Yönetim ve Örgütsel Davranış, Pazarlama ve Girişimcilik, Muhasebe, Finansman, Bankacılık, Uluslararası İşletmecilik, İşletmecilikte Araştırma Yöntemleri çalışmaları yer almaktadır. Yrd. Doç. Dr. Melih Topaloğlu tr-TR İşletme Araştırmaları Dergisi 1309-0712 Analysis of The Financial Performances of Real Estate Investment Trusts Critic Aras and Copras Methods: The Case of Bist https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2212 <p>Purpose – It was aimed to analyze the financial performances of Real Estate Investment Trust companies whose stocks have been traded in Borsa Istanbul over the years 2017-2021. Design/methodology/approach –In the research study; the criteria weights of financial data were determined in the analysis employing the CRITIC Method, one of the Multi-Criteria Decision-Making Techniques. ARAS and COPRAS Methods were employed to rank the financial performances of the Real Estate Investment Trust companies. Findings – In the analysis; while the criterion with the highest weight in determining the criterion weights of financial ratios with the CRITIC method was the Gross Operating Profit Margin in 2017, 2018, 2020, and 2021, it was determined as the Net Sales Growth for 2019. While the lowest weighted criterion was the Return on Assets for 2017 and 2021, it was determined as the Return on Equity for 2018, 2019, and 2020. In the ARAS method, the companies with the best financial performance year by year were PAGYO, PAGYO, AVGYO, AVGYO, and TDGYO, respectively; whereas the companies with the worst financial performance were PEGYO, NUGYO, NUGYO, PEGYO, and DGGYO, respectively. In the evaluation of the financial performances of the Real Estate Investment Trust companies employing the COPRAS method, it was determined that the companies with the best financial performance were PAGYO, PAGYO, AVGYO, AVGYO, and TDGYO, respectively; whereas the companies with the worst financial performance were PEGYO, NUGYO, PEGYO, AKFGY, and DGGYO, respectively. Discussion – The results of the study supported the use of Multiple Criteria Decision-Making techniques by financial information users to calculate the financial performance of businesses. Additionally, the research found that the Real Estate Investment Trust companies with high profitability and low debt ratios also had high financial performance rankings.</p> Ahmet Gül Ceyda Yerdelen Kaygın Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2062 2076 10.20491/isarder.2024.1902 An Analysis of Customer E-Complaints about Hotel Enterprises https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2213 <p>Purpose – The aim of the current study is to investigate the reflections of hotel guests' complaints on web-based customer-opinion forums. For this purpose, negative guest reviews about 4- and 5-star hotel establishments were examined through Tripadvisor.com, which is a tourism-related social media platform and the world's largest travel site. The complaint's main themes and their sub-themes that caused the comments were also identified. Design/methodology/approach –In the study, the content analysis method was employed as a qualitative approach. In the scope of the research, all reviews in all languages against all 4- and 5-star hotels in Konya posted to Tripadvisor.com were investigated. The content analysis was conducted by the MAXQDA 2020 program. The data were also described in terms of frequency and percentage using descriptive statistics. Findings – According to the results of the study, male guests were more unhappy with the hotels than female ones. The majority (33,6%) of the e-complaints from guests had to do with the hotels' food and beverage offerings, especially the quality and variety of the food and beverages. Discussion – Customer satisfaction is very important in the hotel industry. Swiftly, effectively, and professionally resolving problems can help to avoid unfavorable reviews and comments from guests. In this respect, hotel management can adopt a number of proactive measures to reduce the spreading of negative word-of-mouth on social media and travel websites.</p> Erkan Akgöz Gamze Temizel Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2077 2091 10.20491/isarder.2024.1903 İşletme ve Yönetim Alanlarına Yönelik Müşteri Memnuniyeti Kavramına İlişkin Bibliyometri/Sosyal Ağ Analizi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2214 <p>Amaç - “Müşteri memnuniyeti” kavramı üzerine yayımlanmış makalelerin bibliyometri analizi ile incelemesi yapılarak, bu alanda takip edilen yayın, atıf ilişkilerinin ve eğilimlerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesidir. Ayrıca yayın, yazar, kaynak, kurum ve ülke bazında istatistiksel bilgiler verilerek bu alanlarda araştırma yapan bilim insanlarına fayda sağlamak ve kullanılabilecek veriler üretmek amaçlanmaktadır. Yöntem - Bu kapsamda, müşteri memnuniyeti kavramı üzerine 1981- 2022 yılları arasını kapsayacak şekilde WoS veri tabanında yayınlanmakta olan 5982 makale R programı aracılığı ile analiz edilmiştir. Bulgular - Analiz sonuçlarına göre 10963 yazar, 479 farklı dergide “müşteri memnuniyeti” kavramını araştırmalarında konu edinmiştir. Ayrıca yıllık ortalama 15.39 yayın yapılmış ve bu yayınlara makale başına yıllık 48.21 atıf yapılmıştır. Bu çalışmalar içinde 27 çalışma ile en çok “müşteri memnuniyeti” kavramı üzerine yayın yapan yazar Mattila AS olmuştur. 220 yayın ile en çok Journal of Retailing and Consumer dergisinde yayın yayımlanmıştır. Ülkeler bağlamında en fazla yayın Amerika Birleşik Devletleri’nde (n=1267) gerçekleşmiştir. Tartışma - Konu alanına ilişkin olarak bu kavramın detaylandırılması ve üzerinde çalışılması gerekliliği görülmüştür. Bu kavrama yönelik olarak alanda eksiklik görülmüş ve konu alanına yönelik olarak literatür bilgisini bir arada bulundurması ve alana ilgi duyan ve araştırma yapmayı düşünen araştırmacılara alandaki önemli yayınları, yazarları, kurumları, kaynakları ve ülkeleri gösteren bir çalışma olması yönüyle referans olacağı düşünülmektedir.</p> Resul Çelik Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2092 2115 10.20491/isarder.2024.1904 Havayolu Sektöründeki Stratejik Eğilimler: Bibliyometrik Bir İnceleme https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2215 <p>Amaç – Artan rekabet, yapısal değişimler, teknolojik gelişmeler ve müşteri ihtiyaç ve beklentilerindeki değişimler havayollarını, zaman içinde yeni stratejiler geliştirmek zorunda bırakmıştır. Bu nedenle havayolu stratejileri bilimsel açıdan büyük ilgi görmüştür. Ancak mevcut literatürde havayolu stratejileri evrimini derinlemesine araştıran görselleştirilmiş bir bibliyometrik çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, havayolu sektöründeki stratejik eğilimleri belirlemek ve bu eğilimlerin zaman içindeki değişimini anlamaktır. Yöntem – Bu çalışma, 1991 – 2022 yılları arasında Web of Science (WoS) veri tabanında bulunan, havayolu stratejileri ile ilgili yapılan çalışmaların bibliyometrik bir analizini sunmaktadır. Analiz, Web of Science veri tabanından toplanan 471 çalışmayı kapsamaktadır. Havayolu stratejileri konusundaki literatürdeki yayın eğilimleri, en çok atıf alan makaleler, yayın yapan dergiler, en etkili yazarlar, ortak yazarlık ilişkileri ve anahtar kelimeler üzerinden detaylı bir değerlendirme sunulmuştur. Bu bağlamda VOSviewer programı ile ağ ve yoğunluk haritaları oluşturulmuştur. Bulgular – Sonuçlar, havayolu stratejileri üzerine yapılan çalışmaların özellikle son birkaç yılda arttığını ve atıf sayılarına göre en etkili makaleler arasında "Attention as the mediator between top management team characteristics and strategic change: The case of airline deregulation" başlıklı çalışmanın ön plana çıktığını göstermektedir. Yazar atıf analizi sonuçlarına göre ise, Theresa Cho, Donald Hambrick ve James Liou'nun havayolu stratejileri literatüründeki önemli çalışmalarını vurgulamaktadır. Tartışma – Literatür taraması, havayolu sektöründe stratejik yönetimin giderek daha fazla önem kazandığını ve araştırmacıların bu konuya olan ilgisinin arttığını göstermektedir. Bu çalışmanın, havayolu stratejileri literatürüne ilgi duyan akademisyenler ve uygulayıcılar için değerli bir kaynak olacağı ve gelecekte yapılacak araştırmalara rehberlik edeceği düşünülmektedir.</p> Mehmet Şahin Durak Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2116 2131 10.20491/isarder.2024.1905 Döngüsel Tüketim Ölçeği Geliştirme Çalışması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2216 <p>Amaç – Döngüsel ekonomiye tüketici kabulü açısından bakan çalışmalar literatürde sınırlı sayıdadır. Ancak sürdürülemez olan doğrusal ekonominin gerektirdiği dönüşümün gerçekleşmesinde tüketici davranışları önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı, döngüsel ekonomide tüketici davranışlarını inceleyerek oluşturulan madde havuzunun keşfedici faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizleriyle sınanarak geçerliği ve güvenirliği ortaya konulmuş bir döngüsel tüketim ölçeği geliştirmektir. Yöntem – İki farklı örneklemde Keşfedici Faktör Analizi (KFA) ile yeni bir örneklemde Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) gerçekleştirilmiştir. Analizlerde KFA için SPSS ve DFA için AMOS programları kullanılmıştır. Bulgular – Araştırma kapsamında geliştirilen döngüsel tüketim tanımı; kaynak kullanımını optimize etmeyi hedefleyen, dolaşımdaki mevcut ürünlerin kullanım yoğunluğunu arttırmaya yönelik alternatiflere odaklanan ve kullanım ömrü dolan ürünleri dönüştürerek yeniden döngüye katacak davranışlar göstermek şeklindedir. Analizler sonucunda altı boyutlu 25 maddeli bir yapı ortaya konulmuştur. Bu kapsamda döngüsel tüketim davranışları; tüketimi azaltma, çevreci tüketim tercihi, bakım ve koruma davranışı, ihtiyacın ürünlerin kullanım yoğunluğunu arttıracak çözümlerle giderilmesi, geri dönüşüm ve ileri dönüşüm olmak üzere altı davranıştan oluşmaktadır. Tartışma – Literatürde döngüsel ekonomideki tüketici davranışları özelinde bir ölçek bulunmamaktadır. Bununla beraber araştırmanın bulguları, literatürde keşifsel nitelik taşıyan çalışmalarla uyumlu olmakla birlikte (Balıkçıoğlu ve Kanlıtepe, 2022; Maitre-Ekern ve Dalhammar, 2019) bir boyut olarak öngörülen döngüyü sürdürme boyutu geri dönüşüm ve ileri dönüşüm şeklinde iki ayrı boyut olarak ortaya çıkmıştır.</p> Melek Aydın Kanlıtepe Engin Özgül Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2132 2146 10.20491/isarder.2024.1906 CRITIC-CODAS Entegre Yaklaşımıyla G7 Ülkelerinin Enerji Tüketimlerinin Değerlendirilmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2217 <p>Amaç - Ülkelerin ve toplumların bağımsız ve etkin işleyişi için gereken en kıymetli stratejik kaynaklardan biri enerjidir. Uygarlıkların dinamik ilerleyişi, özellikle artan sanayileşmeyle birlikte ülkelerin ve toplumların enerjiye olan talepleri ve enerji tüketimleri sürekli artmıştır. Her sektörün ne kadar enerji tükettiğini bilmek, hükümetlerin kaynaklarını daha etkili bir şekilde dağıtmasına yardımcı olabilir. En fazla enerji tüketen sektörlerde, enerji verimliliğini ve sürdürülebilirliği teşvik eden altyapı, teknoloji ve politikalara yatırım yapmalarını sağlayarak öncelik vermek önemlidir. Bu çalışmada, CRITIC-CODAS entegre yaklaşımıyla G7 ülkelerini enerji tüketimlerine göre değerlendirmek ve ülkelerin enerji tüketimlerine neden olan sektörü belirlemek amaçlanmıştır. Yöntem - Ülkelerin enerji tüketimleri dokuz sektör odağında analiz edilmiş, kriter ağırlıkları CRITIC tekniği ile belirlenirken ülkeler enerji tüketimlerine göre CODAS yöntemiyle sıralanmıştır. Ayrıca, sıralama sonuçlarının tutarlılığını test etmek amacıyla CODAS tekniğinin sonuçları EDAS, SAW, MABAC ve TOPSIS yöntemlerinin sonuçlarıyla karşılaştırılmıştır. Bulgular - Sonuçlar, ağırlığı en yüksek olan endüstrinin %34,9 ile temel metal sanayi olduğunu buna karşılık, imalat sanayinin enerji tüketimi açısından en düşük ağırlığa sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, CODAS yöntemi sonuçları İngiltere’nin G7 ülkeleri arasında en düşük enerji tüketimini gerçekleştirdiğini, ABD’nin ise en yüksek enerji kullanımına sahip olduğunu göstermektedir. Tartışma – Sektöre özgü değerlendirmeler, ülke düzeyindeki sıralamalarla birleştiğinde, politika yapıcılara ve paydaşlara sürdürülebilir enerji kullanımı için hedeflenen stratejileri formüle etmeleri için değerli bilgiler sağlamaktadır.</p> Hasan Emin Gürler Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2147 2161 10.20491/isarder.2024.1907 Deneyimlenen İşyeri Nezaketsizliğinin İşyeri Maneviyatına Etkisi: Sağlık Çalışanları Üzerine Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2218 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı sağlık çalışanlarının deneyimlediği nezaketsiz davranışların, işyeri maneviyatını etkileyip etkilemediğini tespit etmektir. Yöntem – Araştırma nicel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda araştırmada anket tekniği benimsenmiştir. Araştırma Yozgat ve Kırıkkale illerinde bulunan Araştırma ve Uygulama Hastanelerinde aktif görev yapmakta olan sağlık çalışanlarının katılımı ile yürütülmüş ve toplam 367 sağlık çalışanından veriler elde edilmiştir. Veriler; demografik değişkenler, işyeri nezaketsizliği ve işyeri maneviyatı ölçeklerinden oluşan soru formu kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen verilere normallik testi, güvenilirlik testi, tanımlayıcı istatistiki testler ve basit regresyon analizi uygulanmıştır. Bulgular – Yapılan analizler sonucunda sağlık çalışanlarının meslektaş, yönetici ve hasta/hasta yakınlarından deneyimlediği nezaketsizliğin işyeri maneviyatının alt boyutları olan anlamlı iş, topluluk bilinci ve iş değerleriyle uyum üzerinde negatif yönde ve zayıf düzeyde etkili olduğu tespit edilmiştir. Tartışma – Sağlık kurumlarında çalışanlar yapılan işin gereği olarak meslektaşları, yöneticileri ve hastalar/hasta yakınları ile ilişki ve iletişim halindedir. Bu süreçte zaman baskısı, aşırı iş yükü, net tanımlanmayan görevler sebebiyle çeşitli anlaşmazlıkların ortaya çıkması ise kaçınılmazdır. Bunun bir sonucu olarak sağlık çalışanları yönetici, meslektaş veya hasta/hasta yakınlarından nezaketsiz davranışlara maruz kalabilmektedir. Bu araştırmanın sağlık çalışanlarının çeşitli gruplardan deneyimlediği nezaketsiz davranışların işyeri maneviyatına etkisi belirlenerek sağlık kurumlarındaki çalışma ortamının iyileştirilmesine katkı sunacağı düşünülmektedir.</p> Kübra Sağlam Görken İbrahim Bozacı Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2162 2180 10.20491/isarder.2024.1908 Materyalizm ile Gösteriş Tüketimi Arasındaki İlişki: Üniversite Öğrencileri Üzerinde Bir Çalışma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2219 <p>Amaç – Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinin materyalist eğilimi ve gösterişçi tüketimlerinde etkili olan sosyo-ekonomik ve demografik faktörlerin belirlenmesi, katılımcıların materyalist eğilimi ile gösteriş tüketimi arasındaki ilişki ile gösteriş tüketimi ve materyalizm eğiliminin gençlerin genel yaşam doyumu üzerindeki etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem – Araştırmanın verileri; Kartopu Örnekleme Yöntemi kullanılarak Ankara’da yaşayan 303 üniversite öğrencisinden çevrimiçi anket tekniğiyle toplanmıştır. İki bağımsız grup arasındaki sürekli değişkenlerin karşılaştırılmasında Mann Whitney U Testi, iki ya da daha fazla bağımsız grup arasındaki sürekli değişkenlerin karşılaştırılmasında Kruskal Wallis H Testi uygulanmıştır. Sürekli değişkenler arasındaki ilişki, Spearman Korelasyon analiziyle incelenmiş, bağımsız değişkenlerin bağımlı değişkenler üzerindeki etkisi Basit/Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular – Cinsiyet, yaş ve baba eğitim düzeyine göre öğrencilerin materyalizm eğiliminde anlamlı farklılıklar gözlemlenmiştir. Araştırmada, materyalist eğilim arttıkça gösterişçi tüketim eğiliminin arttığı ancak yaşam doyumunun azaldığı sonucuna ulaşmıştır. Tartışma – Son zamanlarda tüketimin anlam değiştirmesi, tüketimi ihtiyaçları karşılamaktan ziyade bir amaç haline getirmiştir. Özellikle materyalist eğilime sahip tüketiciler, yaşamlarının merkezine materyal sahipliğini koymaktadır. Materyalizmin artması, gösterişçi tüketim isteğini tetiklemektedir. Düşük materyalist eğilime sahip bireylerin daha yüksek kişisel refaha sahip olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, gençler başta olmak üzere materyalist değerlerin yaşamın ana amacı olmaktan uzaklaştırılması, tüketim ve materyal sahipliği dışındaki alanlarda bireyin kendini gerçekleştirmesi yoluyla yaşam doyumunu artırmak ve bu konuda farkındalığın artırılması için devlet, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenen programların düzenlenmesi büyük önem taşımaktadır.</p> Nilgün Sönmez Kevser Yaldız Türedi Arzu Şener Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2181 2200 10.20491/isarder.2024.1909 Beyaz Yakalı Çalışanların Sübjektif Kariyer Başarısı ve İş Yaşam Dengesi Düzeylerinin Sosyodemografik Özellikler Bakımından İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2220 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı beyaz yakalı çalışanların sübjektif kariyer başarıları ve iş yaşam dengesi düzeylerindeki farklılıkların cinsiyet, medeni durum, sahip olduğu çocuk sayısı, eğitim düzeyi, gelir seviyesi, iş yerindeki pozisyonu/statüsü, iş tecrübesi ve çalışma yaşamı boyunda aldığı terfi sayısı gibi sosyodemografik özellikler bağlamında incelenmesidir. Yöntem – Araştırma verileri yüz yüze anket yöntemi kullanılarak İstanbul ilinde özel sektörde yer alan işletmelerde çalışan 400 beyaz yakalı çalışandan toplanmıştır. Veri analiz sürecinde t-Testi, Anova testleri ve Welch testi kullanılmıştır. Bulgular – Yapılan analizler sonucunda çalışanların sübjektif kariyer başarısı düzeylerinin yaş, alınan terfi sayısı, kurumda bulunulan statü/poziyon ve elde edilen gelir düzeyi değişkenlerine göre farklılaştığı, medeni durum, cinsiyet, eğitim düzeyi ve çocuk sahibi olup/olmama durumlarına göre farklılaşmadığı; çalışanların iş yaşam dengesi düzeylerinin ise sadece içinde bulunulan yaş grubuna göre farklılaştığı, medeni durum, cinsiyet, eğitim düzeyi, çocuk sahibi olup/olmama, alınan terfi sayısı, statü/pozisyon ve gelir değişkenleri açısında farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Tartışma – Bu çalışmada sübjektif kariyer başarısı ve iş yaşam dengesi değişkenleri ve bu değişkenlerin sosyodemografik faktörler ile ilişkileri ele alınmıştır. Çalışanların subjektif kariyer başarısı ve iş yaşam dengesi düzeylerinin sosyodemografik özellikler bakımından farklılık gösterip göstermediği ortaya konmuştur. Bazı bulgular daha önce yapılan araştırma sonuçlarını desteklerken bazı bulgular daha önce yapılan araştırma sonuçlarıyla örtüşmemektedir</p> Selver Kurtuldu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2201 2217 10.20491/isarder.2024.1910 Dönüşümcü Liderlik İle Yenilikçi İş Davranışı İlişkisi Üzerine Yapılan Çalışmaların Bibliyometrik Analizi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2221 <p>Amaç – Bu çalışmada dönüşümcü liderlik ile yenilikçi iş davranışı ilişkisi üzerine yapılan çalışmaların genel bir şemasını ortaya koymak hedeflenmiştir. Yöntem – Nicel literatür inceleme araçlarından biri olan bibliyometrik analiz yöntemi kullanılan çalışmada, Scopus veri tabanında endekslenen akademik dergilerde yayınlanan makaleler üzerinden dönüşümcü liderlik ile yenilikçi iş davranışı ilişkisine dair literatürün analizi ve genel trendlerin saptanması amaçlanmıştır. Yıl kısıtı olmaksızın yapılan taramada, yönetim ve muhasebe ile işletme ve sosyal bilimler alanlarına mensup toplam 667 çalışma analize dahil edilmiştir. Bulgular – Tarihsel olarak en fazla yayın yapılan yılların 2023 (107 eser), 2020 (78 eser) ve 2019 (73 eser) olduğu; en fazla eser veren isimlerin Le, P.B., Garcia – Morales, V.J. ve Lei, H. Ambasciano olduğu; yayınların ülkelere göre dağılımı konusunda liderliğin ABD (98), Çin (94) ve Malezya (50) adresli yayıncılarda olduğu; dönüşümcü/dönüşümsel liderlik ve yenilikçi iş davranışı ile ilgili yayınlarda en sık kullanılan anahtar sözcüklere bakıldığında 402 tekrar ile transformational leadership (dönüşümcü liderlik), 84 tekrar ile leadership (liderlik), 77 tekrar ile innovation (yenilik), 53 tekrar ile transactional leadership (etkileşimsel liderlik) ve 30 tekrar ile organizational innovation (organizasyonel yenilik) ifadeleri öne çıkmaktadır. Tartışma – Dönüşümcü liderlik ve yenilikçi iş davranışı ilişkisini inceleyen literatürün bütünsel perspektifte incelenmesi, konunun tam olarak anlaşılması ve değerlendirilmesi açısından önemlidir. Literatürde, dönüşümcü liderliğin yenilikçi iş davranışına doğrudan etkisini gösteren çalışmalara ek olarak, bazı çalışmalarda farklı değişkenlerle dolaylı etkiler gözlemlenmiştir. Örgütsel destek, etkileşimci liderlik, sosyal inovasyon, firma sürdürülebilirliği, değişim yönetimi, inovasyon yeteneği, liderlik yeterlilikleri ve bilgi paylaşımı gibi değişkenler çalışmalarda öne çıkan düzenleyici değişkenler arasındadır. Öte yandan, iç girişimci davranışlar, iş birliği ve ortaklıklar, liderlik stilleri, liderlik etkinliği, yenilikçi kapasite, dijital iş modeli inovasyonu, inovasyon, teknolojik inovasyon ve yenilikçi uygulamalar en çok tercih edilen aracı değişkenler olarak görülmektedir.</p> Ömer Ateşci Deniz Dirik Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2218 2236 10.20491/isarder.2024.1911 Sağlık Kurumlarında Örgüt Kültürü Deneyimlerine İlişkin Etnografik Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2222 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, sağlık kurumları çalışanlarının deneyimledikleri ve inşa ettikleri örgüt kültürünün betimlenmesidir. Sağlık kurumlarında örgütsel kültür deneyimlerine ilişkin yeni bakış açılarının kazandırılması ve kavrayışın derinleştirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem – Sağlık kurumlarında çalışanların ve yöneticilerin deneyimledikleri örgüt kültürünün nasıl betimleneceği bu araştırmanın problemini ifade etmektedir. Etnografi deseninin benimsendiği araştırmada, bir sağlık kurumunda aynı yöneticiye bağlı olarak çalışan 9 hemşire ile yüz yüze yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt ve kartopu örnekleme stratejileri kullanılmıştır. Çalışmada incelenen kavramlar ile ilgili temaların ve grubun betimlenmesine dayanan genel bir kültürel yorum yapma amacıyla veriler emik ve etik bir yaklaşımla analiz edilmiştir. Araştırmada etnografik içerik analizi yapılmıştır ve verilerin görselleştirilerek sunulmasında Maxqda 2022 Analitycs Pro kullanılmıştır. Bulgular – Çalışmanın bulguları “artifaktlar”, “varsayımlar”, “normlar” ve “kahraman: lider” temalarıyla sunulmuştur. Kelime bulunu analizine göre katılımcıların en çok “hasta” ve “biz” kelimelerini kullandıkları görülmüştür. Tartışma – Çalışma sonucunda, örgüt kültürünün temel inşacısı olarak birim yöneticisinin söylem ve davranışlarının çalışanların deneyimlerinde çok etkili olduğu görülmüştür. Örgütte kullanılan dil, varsayımlar ve normlar katılımcılar tarafından benimsemiştir. Kurumdaki hiyerarşi kültürü, güç mesafesi katılımcıların söylem ve deneyimlerinde açığa çıkmıştır. Bu çalışmada, hemşirelerin örgüt kültürü deneyimleriyle ilgili ortaya çıkan sonuçların ilgili alanyazını genişleteceği düşünülmektedir. Sağlık kurumlarında örgüt kültürünün geliştirilmesine yönelik daha fazla çalışmaya ve politikaya ihtiyaç duyulduğu düşünülmektedir.</p> Fatma Zehra Yıldız Şule Erişkin Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2237 2251 10.20491/isarder.2024.1912 A X Platform Analysis of The Brand Torku By Means of A Text Mining Method https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2223 <p>Purpose – Consumers in all sectors, and especially in the food and beverage sector, make evaluations about the products and services of businesses, and these opinions have an impact on the preferences of different consumers. The main problem of the research is how businesses can transform this multidimensional and complex big data from social media into useful insights.This study aims by means of text mining to analyze the posts shared on X platform by Torku, a brand owned by Konya Şeker, a top 50 company in Turkey operating in the food industry, using the hashtag #torku. Design/methodology/approach – For this purpose, 8208 tweets shared in Turkish on X platform were accessed using the programming language Python. The BERT model was used for the sentiment analysis. Findings – As a result of sentiment analysis, 4283 of 7212 posts were positive and 2929 were negative. The word cloud is shown that the most frequently repeated three words out of all the posts to be domestic (yerli), national (milli), and nice (güzel). Discussion – An analysis of the posts involving these related words show the most frequently highlighted facts in positive reviews to be that the brand is domestic, is national, and uses halal products, while the most frequently mentioned posts for negative reviews were that the prices are high</p> Fatma Dikkaya Kavak Vildan Gülpınar Demirci Başak Buluz Kömeçoğlu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2252 2270 10.20491/isarder.2024.1913 Türkiye’de Alacak Sigortası Üzerine Bir İnceleme ve Yarı Yapılandırılmış Nitel Görüşme Tekniği ile Sektör Araştırması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2224 <p>Amaç – Türkiye sigortacılık sektöründe trafik, kasko gibi sigortalardan farklı olarak finansal sigortalara yönelindiği ve derinleşme sağlanmaya çalışıldığı görülmektedir. Zira henüz yeni bir sigorta olmasına rağmen önünde büyük bir potansiyele sahip ve finansal sigortalar arasında yer alan alacak sigortasına sigortacılar tarafından ilgi gösterilmektedir. Alacak sigortası, sigortalının mal ve hizmet satışı sağladığı alıcı şirketlerden olan parasal alacaklarına karşı satıcıya koruma sağlayan bir finansal sigorta branşıdır. Ülkemizde bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin sayısı başta KOBİ’ler olmak üzere oldukça yüksektir. Dolayısıyla bu sigortanın geliştirilmesi ve sektörde çalışan tüm hayat dışı sigorta şirketlerince sunulması büyük önem arz etmektedir. Yöntem – Çalışmada alacak sigortasının sektördeki mevcut durumunu ortaya koymak, uygulamada karşılaşılan sorunları, engelleri ve fırsatları tespit etmek ve çözüm sunmak amacıyla bu alanda sigorta sunan sigorta şirketleriyle yarı-yapılandırılmış nitel görüşme tekniği yöntemi kullanılmıştır. Bulgular – Alacak sigortasının, ticari ve devlet destekli olarak iki farklı türde uygulandığı ve DDAS ürünün KOBİ’lere ve ticari ürünün ise kurumsal firmalara sunulduğu, finansal bir ürün olduğu için risk içerdiği, bu nedenle belirli kriterleri sağlayan ve finansal bilgilerine erişim sağlanan firmalara sunulduğu, Covid-19 sonrası talebin arttığı ancak yeterli olmadığı, ilave yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği, dağıtım kanallarının anılan sigortada özel olarak bilgilendirilmesi gerektiği, ürünün gelişimiyle birlikte ihracat tarafına ve böylece ekonomiye büyük katkısı olacağı anlaşılmaktadır. Tartışma – Uygulayıcılar nezdinde yapılan çalışma kapsamındaki sektör araştırmasının sigorta şirketleri, kamu otoritesi ve diğer sektör paydaşlarına yol gösterici ve katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.</p> Muharrem Umut Nuriye Varol Gönen Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2271 2286 10.20491/isarder.2024.1914 Corporate Social Responsibility in Airline Companies: The Example of 6 February Kahramanmaraş Earthquake https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2225 <p>Purpose – The aim of the research is to examine the activities carried out by airline companies within the scope of their corporate social responsibilities, to examine their connections with the airline business model and their contributions to society. For this purpose, the social responsibility projects implemented by airline companies were examined within the scope of the February 6 2023 Türkiye earthquake. Design/methodology/approach - For research purpose, the corporate social responsibility activities implemented and carried out by airline companies approved by the General Directorate of Civil Aviation in this process are discussed. The population of the research consists of airline companies in Türkiye, and the samples are Turkish Airlines, Pegasus Airlines, Sunexpress Airlines, Corendon Airlines and MGA Airlines. Qualitative research method was used in the study and in June-August 2023 the data collected was analyzed in October 2023 using the descriptive analysis method. In the data collection process of the research, airline companies' web pages, social media accounts, managers' press releases and news pages were used. Findings – The scope of the research includes social responsibility activities carried out by Turkish Airlines, Pegasus Airlines, Sunexpress Airlines and other airline companies during the earthquake period. In this context, it is seen that activities in general such as financial aid, free flight organization, technical maintenance activities and search and rescue support are carried out by airline companies. Discussion – As a result of the analysis, the dimensions and consequences of the disaster caused by the earthquakes that occurred in Türkiye on February 6, 2023 are revealed. It is observed that companies that implement the traditional airline business model play a more active role in the social responsibility activities implemented by airline companies. When looked at in the General framework, it can be seen that the competition in the Turkish market, where Turkish Airlines, Pegasus Airlines and Sunexpress Airlines are more active in this process, is also reflected in the corporate social responsibility activities implemented. Although airline companies attach importance to corporate social responsibility activities, it is observed that they act more sensitively in disasters such as earthquakes that deeply affect society. Based on this, it can be interpreted that companies exhibit a holistic approach by seeing these activities as a mandatory need rather than a social responsibility</p> Ahmet Ertek Tuğba Damgacı Serap Ertek Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2287 2302 10.20491/isarder.2024.1915 Domination Practices on Tourism Trainees in the Working Space https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2226 <p>Purpose – This study aims to examine the domination practices to which tourism undergraduate students are exposed during their internships. Design/methodology/approach – In this study, a case study approach was adopted. The participants were selected from Anadolu University Faculty of Tourism students who completed an internship and encountered problems during it. Face-to-face interviews were conducted with 15 tourism undergraduate students in 2023. The data were analyzed using descriptive analysis techniques, and the codes were classified under four main themes. Findings – The data reveal that interns were exposed to several domination practices, including physical, material, and status-based forms. Furthermore, trainees were subjected to domination through control mechanisms. Discussion – Internship increases students' practical gains and prepares them for transition to the sector. However, the fact that some students give up working in the industry after their internship points to a significant problem. If the working conditions in the sector are improved, the qualified personnel needed by the tourism sector will participate in the tourism employment market.</p> Barış Çıvak Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2303 2320 10.20491/isarder.2024.1916 Tüketicilerin Ekolojik Zekâları ile Sürdürülebilir Tüketim Davranışları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2227 <p>Amaç- Ekolojik zekâya sahip bireyler ihtiyaçlarını çevreye daha az zarar vererek karşılayabilirler ve böylece ekosistemin sürdürülebilirliğine katkı sağlayabilirler. Sürdürülebilir tüketimin bir yaşam tarzı haline gelmesinde ekolojik zekânın önemli etkisi vardır. Buradan hareketle bu çalışmanın amacı, ekolojik zekâ ile sürdürülebilir tüketim davranışı arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yöntem- Çalışmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi 643 kişiden oluşmaktadır ve örneklem yöntemi olarak kolayda örnekleme tercih edilmiştir. Verilerin analiz edilmesinde SPSS ve SmartPLS paket programlarından faydalanılmıştır. Bulgular- Ekolojik zekânın ekonomi ve sosyal boyutu ile sürdürülebilir tüketimin çevre duyarlılığı, ihtiyaç dışı satın alma, tasarruf ve yeniden kullanılabilirlik boyutlarının bileşik güvenilirlik değerleri 0,823 ile 0,914 arasında; Cronbach’s alpha ise 0,683 ile 0,877 arasında değerler almaktadır. Tartışma- Araştırma sonucuna göre ekolojik zekânın sosyal boyutundaki artış, sürdürülebilir tüketim davranışının çevre duyarlılığı, yeniden kullanılabilirlik ve tasarruf boyutunu olumlu yönde etkilemekte; ihtiyaç dışı satın alma davranışı boyutunda ise azalışa sebep olmaktadır. Bu sonuçlar literatürdeki çalışmaların sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Ekolojik zekânın ekonomi boyutuyla sürdürülebilir tüketim davranışı arasında ise istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Bu sonuç ise literatürdeki çalışmalardan farklılık göstermektedir.</p> Bilge Villi Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2321 2337 10.20491/isarder.2024.1917 Stratejik Yönetim Kavramının Bibliyometrik Olarak İncelenmesi: 2010-2020 Dönemi Tez Çalışmaları https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2228 <p>Amaç – Bu çalışma farklı anabilim dallarında, “Stratejik Yönetim” başlığı olarak geçen ve Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi tarafından yayınlanmış yüksek lisans ve doktora tezlerinin bibliyometrik analizini gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada ilk olarak strateji, yönetim ve stratejik yönetim konularına dair kavramsal çerçeve oluşturulmuş ve ardından tez çalışmaları bibliyometrik bir analizle incelenmiştir. Yöntem – Çalışma yöntemi olarak, çalışma havuzundaki verilerin derlenmesiyle ortaya çıkan veriler MS Excel programı kullanılarak kaydedilmiştir. Kaydedilen veriler MS Excell programından faydalanılarak, çeşitli değişkenler yönünden bibliyometrik analize tabi tutulmuştur. Bulgular – “Stratejik Yönetim” anahtar kelimesiyle 2010-2020 yılları arasında gerçekleştirilen tez çalışmalarına ulaşılmış ve çalışmaların yıl ve düzeylerine göre dağılımları, danışman ünvanlarına ve çalışma yöntemlerine göre dağılımları, çalışmaların yayınlandıkları üniversiteler ile anabilim dallarına göre dağılımları incelenmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda “Stratejik Yönetim” başlığı altında yapılan çalışmaların en fazla 2019 yılında yoğunlaştığı, anabilim dalı olarak İşletme ve İşletme Yönetimi Anabilim Dallarının ön plana çıktığı, tez danışmanlarının yüksek lisans ve doktora tezlerinde en fazla “Prof. Dr.” ünvanına sahip oldukları ve her iki tez grubunda da tez çalışmalarının yöntemlerinin en fazla nitel olarak tercih edildiği açığa çıkarılmıştır. Tartışma – Bulgulardan hareketle çalışma, stratejik yönetim alanındaki literatürün zamanla genişlediğini ve yaygınlaştığını göstermektedir. Özellikle son dönemlerde çalışma konusunun trend bir hale gelmesi bu alanın önemini arz etmektedir. Yapılan benzer çalışmaların nitel yöntemle yapılmış olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, yapılmış çalışmalarda nitel yaklaşımların daha fazla kullanılmasının stratejik yönetim teorisinin derinlemesine anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Esra Çıkmaz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2338 2353 10.20491/isarder.2024.1918 Okul Müdürlerinin Karizmatik Liderlik Özelliklerinin Öğretmenlerin Okula Bağlılık Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2229 <p>Amaç – Bu çalışma, okul müdürlerinin karizmatik liderlik nitelikleri ile öğretmenlerin okula bağlılık düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemeyi hedeflemektedir. Yöntem – Bu araştırmada, nicel analiz yöntemleri kullanılarak ilişkisel tarama yöntemiyle değişkenler arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Veri toplama sürecinde Ankara ilindeki devlet okullarında görev yapan 391 öğretmene rastgele örnekleme yöntemiyle ulaşılmıştır. Anketler Google Forms aracılığıyla çevrimiçi olarak dağıtılmıştır. Araştırmanın temel amacı, öğretmenlerin örgütsel bağlılık düzeylerini ve liderlerinin karizmatik liderlik özelliklerini belirlemektir. Bulgular – Bulgular, karizmatik liderlik ile öğretmenlerin okula bağlılığı arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ayrıca, öğretmenlerin cinsiyet, yaş ve meslekte çalışma süresi gibi demografik özelliklerinin de karizmatik liderlik algıları ve okula bağlılıkları üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Kadın öğretmenlerde değişime açıklık görülse de örgütsel bağlılık düzeyleri erkeklerden düşüktür. Genç ve az deneyimli öğretmenlerde değişime daha yatkınlık vurgulanmıştır. Eğitim seviyesi ve okul kademesi liderlik ve bağlılık üzerinde etkili değildir. Karizmatik liderlik ile öğretmenlerin bağlılık düzeyleri arasında pozitif ilişki belirtilmiştir. Sonuçlar, yöneticilerin liderlik becerilerini güçlendirmeleri ve değişime açık kültürlerin teşvik edilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Tartışma – Araştırma bulgularına dayanarak, okul müdürleri için karizmatik liderlik eğitimleri düzenlenmeli, yenilikçi bir okul kültürü teşvik edilmelidir. Genç öğretmenlere mentorluk sağlanmalıdır. Kadın öğretmenler için iş-yaşam dengesini destekleyici esnek çalışma saatleri sunulmalıdır. Bu öneriler, öğretmenlerin bağlılığını ve eğitim kalitesini artırabilir.</p> Cebrail Yakışır Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2354 2364 10.20491/isarder.2024.1919 Sağlık Turizmi İşletmelerinde Çevrimiçi Müşteri Şikâyetlerinin Analizi ve Hizmet Kalitesi İyileştirmedeki Rolü https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2230 <p>Amaç – Çevrimiçi şikâyet yönetimi, işletmeler açısından hizmet kalitesini iyileştirme, rekabet üstünlüğü sağlama ve sorunların çözümüne yönelik stratejiler geliştirme anlamında önemli bir yer tutmaktadır. Teknolojik gelişmelerle beraber sayısı artan dijital platformlardaki e-WOM oldukça önemli hale gelmiştir. Bu çalışmanın amacı; belirlenen örneklem dâhilinde sağlık turizmi işletmelerinden otel işletmeleri odağında müşterilerin bildirdiği e-şikâyetleri ve UGC (kullanıcı tarafından oluşturulan içerikleri) Tripadvisor üzerinden karşılaştırmalı olarak incelemek, kategorizasyon yapmak ve sorun çözümleme, geri dönüş sağlama, hizmet kalitesi iyileştirme ve geleceğe yönelik stratejiler gelişme anlamında çözüm önerileri sunmaktır. Yöntem – Araştırmada UGC (kullanıcı tarafından oluşturulan içerik) verileri olan ikincil kaynak verilerden yararlanılmıştır. Tripadvisor web platformunda Afyon ilinde en çok yorum alan üç adet sağlık turizmi işletmesi olan termal otellerin yorumları incelenmiş, kategorize edilerek kodlar oluşturulmuş ve analiz edilmiştir. Analiz edilen boyut ve alt boyutlar dahilinde hizmet kalitesini arttırma anlamında karşılaştırmalı çözüm önerileri oluşturulmuştur. Bulgular – Çalışmada elde edilen bulgular, üç örneklem için Tripadvisor web sitesinden elde edilen “kötü” ve “berbat” filtrelerindeki müşteri yorumları girdisi ile 12 temel boyut kodu oluşturulmuştur. İlk örneklemde temel boyut kodları dahilinde 47 adet alt boyut, ikinci örneklemde 63 adet alt boyut ve üçüncü örneklemde ise 58 adet alt boyut tespit edilmiştir. Tartışma – Bulgular değerlendirildiğinde, araştırma örneklemini oluşturulan üç örneklem için de en çok şikâyet edilen konuların; oda ile ilgili sorunlar, havuz ve havuz suyu ile ilgili sorunlar ve yemek ile ilgili sorunlar olduğu tespit edilmiştir. Web platformunda gelen şikâyetlerde sıkça belirtilen noktalardan biri de hizmet kalitesinin düşüklüğüdür. Bu anlamda işletmeler, müşteri hizmetlerinin etkinliği artırılmalı ve müşteri şikâyetlerine daha hızlı ve etkili bir şekilde yanıt verilmelidir. Müşteri şikâyetlerini anlamak ve çözmek için şikayetlerin kaynağı araştırmalı ve proaktif bir yaklaşım benimsenmelidir.</p> Bahar Türkay Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2365 2382 10.20491/isarder.2024.1920 Yapay Zekâ Temelli Sesli Asistanların Alışveriş Amaçlı Kullanma Niyetinde Yenilikçilik ve Algılanan Güvenin Etkisi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2231 <p>Amaç – Pazarlamanın geleceği olarak görülen sesli asistanların özelliklerinin tüketicilere sunduğu potansiyel değere rağmen hem tüketiciler hem de perakendeciler arasında sesli asistanların kullanımında beklenen artışın gerçekleşmediği hatta kullanım oranlarında düşüş olduğu görülmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı sesli asistanların alıveriş amacı ile kullanılmasına etki eden faktörleri incelemektir. Algılanan kullanım kolaylığı (AKK) ve algılanan fayda (AF) ile yenilikçilik (YENİ) ile algılanan güvenin (AG) sesli asistanları kullanma niyeti üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Bununla birlikte Yenilikçiliğin sesli asistanları kullanma niyeti (SAKN) üzerindeki etkisinde AG ile AKK ve AF’nin sıralı aracılık rolü araştırılmıştır. Yöntem – Çalışma nicel araştırma yöntemi ile yapılmıştır. Çalışmanın örneklemini 18 yaş ve üstü akıllı telefon kullanıcıları oluşturmaktadır. Kolayda örnekleme ile çevrimiçi anket tekniği kullanılarak 300 örnek birime ulaşılmıştır. Veriler kısmi en küçük kareler yapısal eşitlik modellemesi (Smart PLS) kullanılarak analiz edilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler için SPSS paket programı kullanılmıştır. Bulgular – Analiz sonuçları yenilikçilik, AF, AG’nin sesli asistanları kullanma niyeti üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu, AKK’ nın kullanma niyeti üzerindeki etkisinin anlamsız olduğunu ortaya koymuştur. Yenilikçiliğin AG üzerinde olumlu etkisi olduğu, AG’nin ise AKK ile AF üzerinde olumlu etkisi olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte AG ile AKK’nın yenilikçiliğin kullanma niyeti üzerindeki etkisinde sıralı aracılık rolü olduğu ortaya konmuştur. Tartışma – İşletmeler ve markalar sesli asistan uygulamalarında güven kavramını vurgulayacak sloganlar kullanarak tüketicilerin kullanma niyetine olumlu katkıda bulunabilirler. İşletme ve marka sahipleri sesli asistan uygulamalarında yenilikçi tüketicileri hedefleyerek onların fikir önderliğinden faydalanabilirler. Yenilikçiler, etrafındaki tüketicileri sesli asistanların kullanmaları yönünde etkileyerek sesli asistan kullanımının yaygınlaşmasına katkı sağlayabilirler.</p> Müzeyyen Gelibolu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2383 2398 10.20491/isarder.2024.1921 A Bibliometric Analysis of Digital Currency Research https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2232 <p>Purpose – This study aims to provide a general framework for scientific research on digital currency. Design/methodology/approach – In the research, bibliometric analysis was carried out using performance analysis and science mapping techniques. Web of Science (WoS) database was used to compile scientific studies and evaluations based on bibliometric analysis were made using VOSviewer software. Findings – In the research, the change in the number of studies on the concept of digital currencies over the years was determined. The authors who carried out the most studies on the subject and the most frequently used keywords in the studies were determined. It is also emphasized that the novelty of the subject and its recognition by the public may attract the attention of researchers. Discussion – It has been determined that the number of studies on digital currencies tends to increase. The keywords "blockchain" and "cryptocurrency" were the most common keywords in keyword searches. This demonstrates that the use of blockchain technology used in cryptocurrency has become widespread. However, it can be stated that it may be beneficial for Türkiye, which has a low level of contribution to the international literature on the subject, to produce more studies.</p> Bora Topal Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2399 2409 10.20491/isarder.2024.1922 Türkiye’de Kadın Girişimciliğine Bakış ve Yükseköğretim Öğrencilerinin Algısı https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2233 <p>Amaç – Türkiye’de kadın girişimciliği, son yıllarda ekonomik ve toplumsal dönüşümün önemli bir parçası haline gelmiştir. Kadınların iş dünyasındaki rolü, sadece ekonomik katkılarıyla değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasındaki etkisiyle de dikkate değerdir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de kadın girişimciliğine bakış ve yükseköğretim öğrencilerinin algısını incelemektir. Yöntem – Bu çalışmada yükseköğretim öğrencilerinin kadın girişimciliğine bakış açılarını anlamak ve analiz etmek amacıyla nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma doğrultusunda veri toplama aracı olarak yapılandırılmış anket formu kullanılmıştır. Veri toplama aracı iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; katılımcıların demografik özelliklerini belirlemeye yönelik ifadeler bulunmaktadır. İkinci bölümde ise; Mersin Üniversitesi öğrencilerinin kadın girişimciliğine olan algılarını belirlemek için kullanılan ölçekte 36 adet ifade bulunmaktadır. 5li Likert ölçeğinden yararlanılmıştır. Çalışmada örneklem yöntemi olarak, kolayda örneklem yöntemi tercih edilmiştir. Araştırma verileri Mersin Üniversitesini okuyan 203 öğrenciden elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPSS 25.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular – Mersin Üniversitesi öğrencilerinin kadın girişimciliğine yönelik algısı olumlu yönde ilerlemektedir. Ancak sonuçlar kadın girişimciliği konusunda farkındalık ve ilginin artması gerektiğini göstermektedir. Toplumun cinsiyet rolleri konusundaki algısının değişmesi ve kadın girişimciliğine olan desteğin artması için daha fazla eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır. Mersin Üniversite’sinin girişimcilik ve kadın girişimciliği konusunda daha fazla akademik ve pratik destek sunması, öğrencilerinde hem bakış açılarını daha da olumluya çevirmesine yardımcı olur hem de girişimcilik becerilerini geliştirmesine katkı sağlayabilir. Tartışma – Toplumsal yapımızdaki meydana gelen değişiklik, yaşamımızın bütün alanında olduğu gibi çalışma hayatını da değiştirmiştir. Çalışma hayatında erkek egemenliği sarsılmış, kadın girişimciler ise kendilerini fark ettirme ve gösterme imkanına sahip olmaya başlamışlardır. Öte yandan Kadın Girişimciliğine Bakış ve Yükseköğretim Öğrencilerinin Algılarını incelemeye yönelik yeterli çalışmaya rastlanılamamıştır. Bu sebeple yükseköğretim öğrencilerinin kadın girişimciliğine yönelik algısının incelenmesinin gerekli olduğu düşünülmektedir. Elde edilen veriler sonucunda çalışmanın kadın girişimciliği konusunda literatüre ve ilgililere katkı sağlayacağı öngörülmektedir.</p> İnci Erdoğan Tarakçı Sevgi Kara Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2410 2428 10.20491/isarder.2024.1923 Marka Değeri Ölçeğinin Dijital Çağda Yeniden Değerlendirilmesi ve Dijital Marka Değeri https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2234 <p>Amaç – İnternetin ilk versiyonu olan Web 1.0 döneminden bugün Web 3.0 olarak adlandırılan anlamsal internet dönemine ve dijital ekonomiye geçerken birçok kavramın yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Marka değeri, marka değerinin boyutları ve ölçeği öğretide içeriği halen tartışma konusu olan kavramlardandır. Markalar, dijital teknolojileri merkeze alarak tüketici perspektifinde marka değerini arttırmaya yönelik yoğun çaba sarf etmektedir. Dijital teknolojilerin hayatın her alanına nüfuz etmesiyle beraber birçok kavram gibi marka değeri ve ölçeğinin geçerliliği de gözden geçirilmeye muhtaçtır. Çalışmanın amacı, tüketici temelli marka değeri ölçeğinin dijital çağda halen geçerli olup olmadığını tespit etmek ve dijital marka değeri kavramını tartışmaktır. Yöntem – Araştırmanın hipotezi; “Tüketici temelli marka değeri ölçeğinin boyutlarını oluşturan marka farkındalığı, marka çağrışımları, algılanan kalite ve marka sadakati dijital dünyada kullanılabilir” olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda havayolu firmalarının sunduğu dijital hizmetler tüketiciler tarafından değerlendirilmiştir. Çevrimiçi anket aracılığıyla ve kolayda örnekleme yöntemiyle katılımcılardan toplanan veriler yapısal eşitlik modeli aracılığıyla SPSS ve AMOS programları kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmaya ilişkin etik kurul izni AHBV Üniversitesi Etik Komisyonunun 12.06.2024 tarih ve 06 sayılı toplantısıyla alınmıştır. Bulgular – Aaker’in marka değeri boyutlarını temel alan tüketici temelli marka değeri ölçeğinin dijital çağda geçerliliğini koruduğu yapısal eşitlik modeli aracılığıyla tespit edilmiştir. Araştırmada belirlenen hipotez kabul edilmiştir. Bu kapsamda marka farkındalığı, marka çağrışımları, algılanan kalite ve marka sadakati boyutlarının markaların dijital ürünleri için kullanılabileceği ve bu boyutların dijital marka değeri kavramı için belirleyici rol oynayacağı değerlendirilmektedir. Tartışma – Elde edilen bulgular öğretide geniş kapsamlı araştırma konusu haline gelmiş olan tüketici temelli marka değeri ve ölçeğinin dijital marka değeri kavramında da kullanılabileceğini göstermektedir. Dijital marka değeri; dijital marka sadakati, dijital marka çağrışımları, dijital algılanan kalite, dijital farkındalık boyutlarından oluşan, tüketici veya müşterinin zihninde markanın dijital ürününe eklenen bir değer olarak yorumlanmalıdır.</p> Hasan Taşcı Mehmet Baş Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2429 2440 10.20491/isarder.2024.1924 Tüketicilerin Webrooming ve Showrooming Eğilimleri ile Satın Alma Niyetleri Arasındaki İlişkide Marka Güvenirliğinin Aracı Rolü https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2235 <p>Amaç – Araştırma, tüketicilerin webrooming ve showrooming eğilimlerinin satın alma niyetleri üzerindeki etkisini analiz ederken, marka güveninin bu ilişkideki aracı rolünü de değerlendirmeyi amaçlamaktadır Yöntem – Araştırma kapsamında elde edilen veriler betimsel istatistiklerle değerlendirilmiş ve hipotezlerin test edilmesinde bağımsız örneklem t-testi ve doğrulayıcı faktör analizi ile yol analizinin bir sentezi olan yapısal regresyon modelinden faydalanılmıştır. Hipotez testleri yürütülmeden önce tek değişkenli ve çok değişkenli uç değer tespiti ve normallik incelemesi, doğrusallık, çoklu bağlantı ve tekillik vb. varsayımsal incelemeler gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Çalışma kapsamında elde edilen bulgulara göre tüketicilerin webrooming ve showrooming eğilimleri ve bu eğilimlerin satın alma niyetleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Webrooming davranışının, tüketicilerin satın alma niyetleri üzerinde doğrudan veya dolaylı bir etkisi bulunmamıştır. Ancak showrooming eğilimi gösteren tüketicilerin, marka güveniyle ilişkili olarak satın alma niyetlerinde artış olduğu görülmüştür. Erkek tüketicilerin markaya duydukları güvenin satın alma eğilimleri üzerinde daha yüksek bir etkisi varken aynı zamanda webrooming eğiliminde de erkek tüketicilerin daha yüksek eğilim gösterdiği ve satın alma esnasında fiziksel kanalları daha fazla tercih ettiği görülmektedir. Tartışma – Elde edilen bulgulara göre işletmelerin hem fiziksel mağazalarda hem de çevrimiçi platformlarda marka güvenini artıracak stratejiler geliştirmesi gerekmektedir. Perakendecilerin çok kanallı müşteri deneyimi sunarak tüketici ihtiyaçlarına yanıt vermesi, rekabet avantajı sağlamaları açısından kritik öneme sahiptir.</p> Şeyda Ok Sena Altın Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2441 2461 10.20491/isarder.2024.1925 The Mediating Role of Job Stress in the Effect of Glass Ceiling Syndrome on Turnover Intention on Nurses https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2236 <p>Purpose – This study aims to determine the mediating role of job stress in the effect of glass ceiling syndrome on the turnover intention of nurses in health institutions. In the literature, there are a limited number of studies examining the relationship between glass ceiling syndrome, turnover intention, and job stress in the sample of nurses in health services. Incorporating research within the private health sector in Turkey and incorporating job stress as a mediating variable adds a unique and original dimension to the study. Design/methodology/approach – A cross-sectional research design was used in the study. A questionnaire was administered to 304 nurses in two private hospitals in Turkey. Descriptive statistical techniques, diffrerence analysis, Pearson correlation analysis, and the PROCESS macro Model 4 were employed in the regression analysis. Results – Glass ceiling syndrome has a positive effect on turnover intention. Moreover, this positive effect increases when job stress is used as a mediating variable. In other words, job stress has a mediating effect on the effect of glass ceiling syndrome on turnover intention. Discussion – The glass ceiling syndrome and job stress experienced by nurses lead to turnover intention. The health institutions must improve working conditions and eliminate factors that lead to work stress. In particular, the barriers to nurses' career goals must be eliminated and they should be allowed to take part in management positions.</p> Büşra Toprak Harun Kırılmaz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2462 2477 10.20491/isarder.2024.1926 Otel İşletmelerinde Örgütsel Destek Algısının İşgören Sesliliğine Etkisi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2237 <p>Amaç - Bu çalışmada otel işletmelerinde çalışan işgörenlerin, örgütsel destek algılarının işgören sesliliği davranışlarına olan etkisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Yöntem - Bu amaçla Antalya’nın Manavgat ilçesinde faaliyet gösteren turizm işletme belgesine sahip otel işletmelerinde çalışan işgörenlere bir anket formu uygulanarak birincil veriler elde edilmiştir. Araştırmada olasılığa dayalı olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır ve gerçekleştirilen literatür taraması sonucunda araştırma modeline bağlı oluşturulan hipotez uygun nicel analiz teknikleri yardımıyla test edilerek elde edilen bulgular değerlendirilmiştir. Araştırma kapsamında araştırmaya katılım gösteren işgörenlerin, örgütsel destek algı düzeyleri ve işgören sesliliği davranışları arasındaki ilişki düzeyi korelasyon analizi ve regresyon analizi yapılarak araştırılmıştır. Bulgular - Araştırmadan elde edilen bulgulara göre otel işletmelerinde çalışan işgörenlerin örgütsel destek algı düzeyleri ve işgören sesliliği davranışı arasında yüksek düzeyde anlamlı bir ilişki ve etkileşim olduğu tespit edilmiştir. Tartışma - Elde edilen sonuçlar ortaya koymaktadır ki; işgörenlerin örgütsel destek algıları örgüt içinde sesli bir ortamın oluşmasına etki etmektedir. Dolayısıyla yöneticilerin çalışanlarına sundukları destek düzeyi işgörenlerin çalıştıkları örgütlerde daha sesli ve aktif bir bireye dönüşmelerine katkı sağlamaktadır. Çalışanlar, yöneticilerinin ve iş arkadaşlarının kendilerine verdikleri destek sayesinde işyerinde düşünce ve önerilerini daha rahat ifade edebilmektedir. Örgütsel destek, çalışanların kendilerini örgüte daha bağlı hissetmelerini ve iş süreçlerine aktif olarak katılım göstermelerine ve daha fazla seslilik davranışı sergilemelerine katkı sağlamaktadır. Bu sebeple yöneticilerin katılımcı ve çok sesli bir çalışma ortamını sağlamaları için çalışanlarını destekleyici stratejileri etkili bir biçimde uygulamaları gerekmektedir.</p> Derya Firal Mehmet Tekeli Aziz Gökhan Özkoç Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2478 2487 10.20491/isarder.2024.1927 Pazarlamada Yeni Trend: CGI Reklamlar https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2238 <p>Amaç – Araştırma dijital pazarlamada yükselen bir reklam türü olan CGI reklamlara dair derinlemesine bir yaklaşım oluşturmak, güncel CGI reklamları detaylı olarak incelemek ve reklamlarda yaratıcılığın kullanılış biçimlerini ortaya çıkarmaktır. Yöntem – Araştırma nitel araştırmalardan olan durum çalışması deseni üzerinden tasarlanmıştır. Araştırmada toplam 210 adet CGI reklam incelenmiştir. Veri kodlama ve analiz aşamasında MAXQDA 2020 programı kullanılmıştır. Veriler analiz edilirken içerik analizi türlerinden olan frekans analizi ve kategorisel analizden faydalanılmıştır. Reklamlar çeşitli kategoriler etrafında sınıflandırılarak kodlanmıştır. Toplamda 6427 kod oluşturulmuştur. Yaratıcılık ile ilgili kategoriler Smith vd. (2008)’nin reklamda yaratıcılık kategorilerinden faydalanılarak oluşturulmuştur. Bulgular – Araştırma bulgularına göre, CGI reklamları hem küresel hem de ulusal markaların kullandığı tespit edilmiştir. Özellikle moda, kozmetik ve teknoloji alanında faaliyet gösteren markalar CGI reklamlara yoğun ilgi göstermektedir. Reklamların genel olarak kozmopolit şehirlerde, bina üstlerinde, billboardlarda, meydanlarda veya şehrin sembolik, ikonik yapıları ile birlikte kullanıldığı görülmektedir. Reklamların çoğu genel olarak yaratıcılık unsurlarından en az birini barındırmaktadır. Reklamda yaratıcılığın satış performansını artırtığı tespit edilen kombinasyonlar üzerinden oluşturulduğu ve bu tür kombinasyonlara sahip reklamların da yıllar içerisinde artış gösterdiği tespit edilmiştir. Tartışma – CGI reklamların ilgi çekmek ve farkındalık uyandırmak dışında satışları da destekleyecek yaratıcılık ögelerinden oluşması, yaratıcılığın rasyonel amaçlar için de kullanıldığını göstermektedir. CGI reklamların gerçeküstü görsel büyüsü ile duygulara hitap eden tarafına ek olarak satışları destekleyen bu tarafı, düşük maliyetini de hesaba katınca bu dijital aracı cazip bir hale getirmektedir.</p> Bilge Nur Öztürk Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2488 2506 10.20491/isarder.2024.1928 TRC2 Bölgesi Lojistik Köy Senaryolarının SWOT-AHS Bütünleşik Analizi ile Değerlendirilmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2239 <p>Amaç – Bu çalışma, TRC2 bölgesi illeri olan Diyarbakır ve Şanlıurfa’da planlanan lojistik merkez projelerinin SWOT-AHS (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar, Tehditler- Analitik Hiyerarşi Süreci) bütünleşik analizi ile değerlendirilmesini konu almaktadır. Yöntem – İstatistiksel Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) Düzey 2’ye göre TRC2 bölgesi olarak adlandırılan ve Diyarbakır ile Şanlıurfa illerini kapsayan bu bölgenin lojistik merkez senaryoları üzerine hazırlanmış fizibilite raporları çerçevesinde SWOT analizi verileri ile uzman görüşleri dikkate alınarak değerlendirmeye tabi tutulmuş ve TRC2 bölgesinin tümleşik SWOT analizi çıkartılmıştır. Devam eden süreçte elde edilen veriler SWOT-AHS bütünleşik analizi yöntemiyle önceliklendirilmiş ve ulaşılan verilerin kıymetlendirilmesi yapılmıştır. Bulgular – Yapılan analizler sonucunda, TRC2 bölgesinde kurulacak olan Lojistik Merkezin en uygun lokasyonu belirlenirken tümdengelim mantığıyla genelden özele indirgeme süreci uygulanmıştır. Bu çerçevede, Diyarbakır bölgesinin bu spesifik ihtiyaçları en iyi karşılayan bölge olarak öne çıktığı tespit edilmiştir. Bu sonuç, bölgenin lojistik altyapısı, coğrafi avantajları ve ekonomik dinamikleri gibi faktörlerin detaylı bir değerlendirmesi ile elde edilmiştir. Tartışma – Bu çalışma, TRC2 bölgesinde planlanan bir Lojistik Merkezin stratejik konumunu ele almaktadır. Bu analiz hem bölgenin güçlü yönlerini hem de mevcut fırsatları ortaya koymaktadır. Ancak, bölgesel istikrar açısından değerlendirildiğinde, bazı tehdit unsurlarının önemli bir etkisi olduğu gözlemlenmektedir. Diğer taraftan, zayıf yönler, özellikle alt yapı tesislerinin kurulmasıyla giderilebilecek bir seviyede bulunmaktadır. Bu bağlamda, stratejik bir Lojistik Merkezin kurulmasıyla ilgili karar süreçlerinde, bu güçlü yönlerin ve fırsatların etkin bir şekilde değerlendirilmesi, aynı zamanda potansiyel tehditlere karşı uygun önlemlerin alınması önem arz etmektedir</p> Fatma Karaduman Sadık Serçek Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2507 2522 10.20491/isarder.2024.1929 Gıda Perakende Sektöründeki Firmaların Katkı Sağladıkları SKH’ler ve Öncelikli Konuların Belirlenmesi: Finansal Olmayan Raporlar Üzerine Sektörel Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2240 <p>Amaç – Perakende sektörü dünya genelinde hizmet verdiği alan itibari ile önemli bir yeri temsil etmektedir. Sektör tedarikten, tüketime, lojistik ve üretim dâhil olmak üzere birçok sektör ve paydaş ile birlikte senkronize bir şekilde çalışmaktadır. Bu çalışmada temel amaç perakende sektöründe yer alan firmaların katkı sağladıkları Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin belirlenmesi ve öncelikli konuların tespit edilmesidir. Firmaların Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine yönelik uyguladıkları stratejilerin ortaya konulmasıdır. Yöntem – Türkiye’de faaliyette bulunan büyük gıda perakende marketleri üzerine bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada firmaların 2023, 2022, 2020, 2019 yıllarına ait sürdürülebilirlik ve entegre raporları nitel ve nicel yöntemler kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmada öncelikle firmaların katkı sağladıkları SKH’ler firma bazında ele alınmış olup daha sonra değer yaratma stratejileri ile birlikte değerlendirilmiştir. Ortaya çıkan bulgular katkı sağlanan SKH özelinde sektörel olarak ayrıca değerlendirilmiştir. Bulgular – Perakende sektöründe en çok SKH 8 (İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme), SKH 17 (Amaçlar İçin Ortaklıklar), SKH 12 (Sorumlu Tüketim ve Üretim) için katkı sağladıkları tespit edilmiştir. Firmaların en az katkı sağladıkları hedefler ise SKH 6 (Temiz Su ve Sanitasyon) ile SKH 11 (Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar) olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede firmaların katkı sağladıkları farklı SKH’ler için öncelikli alanlar; Müşteri Deneyimi, Cinsiyet ve Fırsat Eşitliği, Sorumlu Tedarik Zinciri, İş Etiği, Müşteri Memnuniyeti, Dijitalleşme, İklim Değişikliği, Atık Yönetimi gibi konulardan oluştuğu bulunmuştur. Tartışma – Sektörde yer alan firmaların öncelikli konu olarak belirledikleri “Cinsiyet ve Fırsat Eşitliği” konusuna katkı sağladığı hedef yoğunlukla SKH 8 olarak açıklanmaktadır. SKH 8 “İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”yi, SKH 5 ise “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”ni ifade etmektedir. Firmaların yoğunlukla “Cinsiyet ve Fırsat Eşitliği” öncelikli konusunu SKH 5 yerine SKH 8’e katkı sağladıkları şeklinde gösterdikleri tespit edilmiştir. Bu çerçevede sektördeki firmaların ekonomik büyüme modellerini oluştururken faaliyetlerini insana saygı ve eşitlik ilkesini dikkate alarak uygulamaya çalıştıkları görülmektedir.</p> Selin Coşkun Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2523 2535 10.20491/isarder.2024.1930 Denizcilik İşletmelerinde Liderlik: Bibliyometrik Analiz https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2241 <p>Amaç – Türkiye üç yanı denize sınır olduğundan, deniz yollarıyla üç kıtaya ve Afrika’ya ise Akdeniz aracılığıyla bağlanmaktır. Bu yüzden, Türkiye'yi, deniz ticareti, deniz ulaştırmacılığı ve deniz turizminin önemli bir üssüne dönüştürmektedir. Bu görüşlere dayanılarak, çalışmanın amacı; yönetim ve liderlikte özel bir alan olması nedeniyle, denizcilik işletmeciliğinde liderliğin rolünün literatürdeki yerinin araştırılmasıdır. Yöntem – Çalışmada, WOS veri tabanından 1989-2023 yılları arası yapılan 288 eserin verisi bibliyometrik analiz yöntemiyle incelenmiştir: Veri analizi amacıyla yazarlar, ülkeler, dergiler, alıntılar, temalar arasındaki ilişkileri değerlendirmek ve görselleştirmek için sıklıkla kullanılan VOSviewer ve R Studio Biometrix paket programları kullanılmıştır. Bulgular – Verilerin analiziyle elde edilen bulgular sonucunda, veri setinde yer alan ve alandaki eserlerin yıllık büyüme oranı %4.71 ve her bir yayına düşen ortalama atıf sayısı 11.74 olarak tespit edilmiştir. Ayrıca, uluslararası iş birliği oranı %15.28 olarak belirlenmiştir. Denizcilikte liderlik alanında yapılan yayınların çoğunluğu uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi ve ulaşım gibi alanlara odaklanmıştır. Yayınların türü incelendiğinde ise makalelerin %82.64'ünü oluşturduğu görülmüştür. Tartışma – Yıllara göre yapılan yayın sayıları incelendiğinde, denizcilikte liderlik konusundaki araştırmaların öneminin arttığı gözlemlenmiştir. Ülkeler bazında bilimsel üretim incelendiğinde ise ABD'nin önde olduğu görülmüştür. Anahtar kelimelerin analizinde ise liderlik, denizcilik endüstrisi ve Güney Çin Denizi gibi konuların ön plana çıktığı görülmektedir. Sonuç olarak, denizcilikte liderlik alanında yapılan araştırmaların daha fazla önem kazandığı ve bu alanda kayda değer bir düzeyde uluslararası iş birliğinin gerçekleştiği görülmektedir.</p> Recep Yücel Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2536 2549 10.20491/isarder.2024.1931 Brics Ülkelerinde Finansal Kırılganlığın Belirleyicileri Üzerine Bir Analiz https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2243 <p>Amaç- Çalışmanın amacı Brics ülkelerinde finansal kırılganlığa sebep olan değişkenleri ekonometrik analiz yöntemiyle ortaya koymaktır. Yöntem- Literatür, ekonomik kırılganlıklar ve ekonomik kırılganlıklar dikkate alınarak on adet farklı değişken kullanılarak bunlardan en çok hangisinin finansal kırılganlığa yol açtığını Panel Logit analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular- Yapılan analiz sonucunda dış ticaret açığı, faiz harcamaları değişkeni, finansal kırılganlığı anlamlı ve aynı yönde etkileyen değişkenler olarak görülmektedir. Bütçe açığı, Gayri Safi Yurt içi Hasıla ve toplam tasarruflar finansal kırılganlığı anlamlı ve ters yönlü etkileyen değişkenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Tartışma- Uluslararası literatürün aksine ulusal literatürde finansal kırılganlığın ölçümünde bağımlı değişken olarak “krizlerin” dikkate alındığı ampirik çalışmaya rastlanılmamıştır. Türkiye’deki literatürde finansal kırılganlığın ölçümünde birkaç değişken kullanılmıştır. Küresel ve ulusal krizleri odağına alarak finansal kırılganlığın belirleyicilerini ortaya koyan bu çalışmanın ulusal literatür için ilk olma özelliğinin finansal yazına katkı sağlaması beklenmektedir.</p> Abdülkadir Sağlam Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2550 2565 10.20491/isarder.2024.1932 Kişiye Özgü Anlaşmaların Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Üzerine Etkisi: Beyaz Yaka Çalışanlar Örneği https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2244 <p>Amaç – Araştırmanın amacı, İstanbul ilinde çalışmakta olan beyaz yakalı iş görenlerin yaptıkları kişiye özgü anlaşmaların, örgütsel vatandaşlık davranışı üzerindeki etkilerini ortaya koymak ve elde edilen sonuçlar doğrultusunda öneriler sunmaktır. Yöntem – Araştırmanın evrenini İstanbul ili sınırları içerisinde faaliyetlerini devam ettirip özel sektörde yer alan ve farklı sektörlerde hizmetler sunan firmalardaki beyaz yakalı iş görenlerden oluşmaktadır. Mavi veya gri yakalı çalışanlar araştırmanın kapsamına dahil edilmemiştir. Örneklem kolayda örnekleme biçimiyle oluşturulmuş ve veriler anket tekniği kullanılarak elde edilmiştir. 489 anket uygulaması yapılmış, elde edilen veriler SPSS v26.0 ve Amos v25.0 paket programları kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular – Yapılan analizler sonucunda, Kişiye özgü anlaşmalar ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Kişiye özgü anlaşmaların örgütsel vatandaşlık davranışı üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Tartışma – Kişiye özgü anlaşmaların örgütsel vatandaşlık davranışını artırıcı etkisine işaret etmektedir. Bu nedenle araştırmanın sonuçlarından yola çıkarak, örgütler kendi kültür ve değerlerini gözden geçirebilir ve çalışanların bireysel ihtiyaçlarına daha duyarlı bir ortam oluşturmak için yeni stratejiler geliştirebilir.</p> Kadir Yıldız Ahmet Erkasap Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2566 2579 10.20491/isarder.2024.1933 Algılanan Adalet Ölçeği: Türkçe Uyarlama, Güvenirlik ve Geçerlik Çalışması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2245 <p>Amaç – Adalet algısı, birey ya da toplumların daha önceden belirlenmiş olan normlara göre adil ve diğer çevresel durumlarla birlikte doğru algılanması olarak belirtilmektedir. Bir işletmenin müşterilere sunduğu ürün ya da hizmet konusunda meydana gelen olumsuzluklar adalet algısına bağlı olarak ger bildirim olarak işletmeye iletilmektedir. Bu çalışma ile algılanan adalet ölçeğinin orijinal dilinden Türkçeye uyarlanması yapılarak hizmet pazarlama alanında yapılacak diğer çalışmalarda kullanılabilmesine imkân sağlanması amaçlanmaktadır. Yöntem – Hizmet sektöründeki müşterinin algıladığı adalet duygusunu ölçülmek ve belirlenmek amacıyla yapılacak olan ölçek uyarlama çalışmasında Tax, Brown ve Chandrashekaran (1998)’ın çalışmasından Javornik vd.’in (2020) de uyarlayarak geliştirdiği Algılanan Adalet Ölçeğinin süreçsel adalet (3 ifade), etkileşimsel adalet (3 ifade) ve dağıtımsal adalet (3 ifade) olmak üzere üç alt boyut ve 9 maddesi ile dilsel eşdeğerlik, güvenirlik ve geçerlik çalışması yapılarak Türkçeye uyarlanması yapılmıştır. Türkçe uyarlanan formun dilsel eşdeğerliği sağlandıktan sonra ölçeğin yapı geçerliğini test etmek için iki farklı örneklem grubundan toplam 274 kişiden veriler elde edilmiştir. Bu verilerle ilgili olarak Açıklayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) testleri gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Türkçe uyarlaması, bilimsel yöntemlere uygun şekilde kültürel farklılıklar göz önünde bulundurularak beş aşamalı bir tercüme sürecinden sonra hazırlanan maddelerin iki örneklem grubuna anket şeklinde uygulanması ve çıkan sonuçların uyum değerlerinin kabul edilebilir uyum değerleri aralığında olduğu tespit edildikten sonra tamamlanmıştır. Her iki örneklemden elde edilen verilerin güvenilirlik ve geçerlilik çalışması doğrulayıcı faktör analizi ile gerçekleştirilmiştir. Model analizlerinde elde edilen uyum kriteri değerlerinin literatürde kabul gören değer aralıklarında olması ölçek uyarlama çalışmasının güvenilirlik ve geçerlilik anlamında başarılı olduğunu göstermiştir. Tartışma – Ölçeğe ilişkin olarak yapılan güvenirlik geçerlik çalışmasında her iki örneklem içinde ölçeklerden madde çıkarılması gerekliliği ortaya çıkmamıştır. Diğer bir ifadeyle ölçekler orijinal maddeleri ile birlikte kriterleri sağlamıştır. Ölçek maddelerinin geçerlilik durumlarının yüksek olduğu ve Türkiye’deki hizmet işletmesi kullanıcılarına yönelik olarak uygulanmasında sakıncanın olmadığı geçerlilik ve güvenirlik konusunda uygun ölçek değerlerine ulaşılmıştır. Algılanan Adalet Ölçeğinin orijinal üç boyutlu yapısının aynı şekilde korunduğu görülmüştür. Geçerlik ve güvenirlik kriterleri sağlanan ölçeğin orijinal maddeleri ile Türkiye’deki hizmet işletmesi kullanıcılarına yönelik olarak uygulanmasında uygun ölçek olduğu belirlenmiştir.</p> Sevgi Adıgüzel Murat Başal Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2580 2597 10.20491/isarder.2024.1934 Türk Sigortacılık Sektöründe Kârlılığı Etkileyen Firmaya Özgü Faktörlerin Belirlenmesine Yönelik Ampirik Bir Çalışma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2246 <p>Amaç – Sigorta şirketlerinin büyüyüp gelişebilmesi ve rekabet edebilmesi açısından kârlılık hayati bir öneme sahiptir. Sigortacılık sektöründe elde edilen kârlar, sigortacıları, yatırımcıları, hissedarları, düzenleyici otoriteleri yakından ilgilendirmektedir. Bununla birlikte kârlılık risk yönetimi ve yatırım kararı alma süreçlerinde kullanılan önemli bir göstergedir. Bu çalışmanın amacı, Türk sigortacılık sektöründe kârlılığı etkileyen firmaya özgü faktörleri incelemektir. Yöntem – Çalışma amacının gerçekleştirilebilmesi için Türkiye’de faaliyet gösteren 32 sigorta şirketinin (29 hayat dışı, 3 hayat) Mayıs 2014 – Aralık 2023 dönemini kapsayan çeyrek dönemlik verileri ile panel veri regresyon analizi yapılmıştır. Çalışmada kârlılık değişkenini temsilen aktif ve özkaynak kârlılık oranları kullanılmıştır. Firmaya özgü faktörler ise büyüklük, cari oran, gider oranı, kaldıraç oranı, sermaye yeterliliği, hasar prim oranı olup bağımsız değişkenler olarak kullanılmıştır. Bulgular – Çalışma sonucunda elde edilen bulgulara göre büyüklük ve sermaye yeterliliği aktif kârlılığını pozitif yönde, kaldıraç oranı ise özkaynak kârlılığını negatif yönde etkilemektedir. Bununla birlikte diğer bulgular, diğer değişkenlerin aktif veya öz kaynak kârlılığı üzerinde herhangi bir etki yaratmadığını ortaya koymaktadır. Tartışma – Çalışma sonucunda elde edilen kanıtlar, Türk sigortacılık sektöründe, kârlılığını artırmak isteyen şirketlerin, sermayelerini ve varlıklarını artırmalarının ve yükümlülüklerini azaltmalarının faydalı olabileceğini göstermektedir.</p> Rüveyda Tuna Arzu Özmerdivanlı Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2598 2616 10.20491/isarder.2024.1935 Gizli Başarısızlık Korkusunun Örgütsel Bağlılığa Etkisi: Hizmet Sektöründe Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2247 <p>Amaç – Araştırmanın amacı, hizmet sektörü çalışanlarının gizli başarısızlık korkusuna sahip olma durumlarının örgütsel bağlılığın duygusal bağlılık, devam bağlılığı ve normatif bağlılık alt boyutları üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Yöntem – Araştırmada kolayda örneklem yöntemi ile Ankara’da farklı görev ve pozisyonlarda görev yapan 392 kişiden anket yöntemi ile veri toplanmıştır. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden nedensel ilişki tasarımı yöntemi temel alınarak tasarlanmıştır. Araştırmada demografik bulgular için SPSS istatiksel analiz programı kullanılmıştır. Ölçeklerin geçerliliği için yapılan doğrulayıcı faktör analizi ile hipotezlerin testi için AMOS programı kullanılmıştır. Bulgular – Sonuçlara göre, gizli başarısızlık korkusu duygusal bağlılık üzerinde anlamlı bir etkiye sahip değildir. Ancak gizli başarısızlık korkusunun devam bağlılığı ve normatif bağlılık üzerinde anlamlı ve pozitif etkisi bulunmaktadır. Tartışma – Araştırma sonuçlarına göre gizli başarısızlık korkusunun devam bağlılığı üzerindeki etkisi, bu korkuya sahip olanların başarısızlığın sonuçlarından veya deneyimlerinden kaçınmaya çalıştıkları için başarılı olabilecekleri durumlara girmekten kaçınmaları ile açıklanabilir. Çalışanların bir şekilde başarısızlıklarının ortaya çıkacağı ve başka bir yerde iş bulamayacakları korkusu, onların mevcut işlerine devam etmelerine istek duyma nedeni olabilir. Gizli başarısızlık korkusunun normatif bağlılık üzerindeki etkisi ise bu çalışanların mükemmeliyetçi ve etik değerlere bağlı olmasının, onların örgüte olan normatif bağlılığını arttırması şeklinde açıklanabilir. Çalışma sonuçlarının gizli başarısızlık korkusunun örgütsel bağlılık boyutları üzerindeki etkisini anlamaya yardımcı olduğu söylenebilir. Gizli başarısızlık korkusu, işletmelerin öncelikleri olan performans ve yenilikçi davranışlar konusunda bir engel olarak göründüğünden örgütlerin çalışanlarını bu konuda desteklemeleri ve çeşitli önlemler almaları önem taşımaktadır. Öncelikle bu korkuyu yaşayan kişilerin başarısızlığı kendileri için yeniden tanımlamaları ve pozitif düşünebilme kabiliyeti edinebilmeleri önemlidir.</p> Ayşen Akbaş Tuna Muharrem Tuna Havva Çıvgın Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2617 2630 10.20491/isarder.2024.1936 2016-2023 Yılları Arasında Türkiye’deki Kriz Dönemlerinin Bist-Turizm Şirketlerine Etkileri: Olay Çalışması Yöntemi2016-2023 Yılları Arasında Türkiye’deki Kriz Dönemlerinin Bist-Turizm Şirketlerine Etkileri: Olay Çalışması Yöntemi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2248 <p>Amaç – Türkiye’de 2016-2023 yılları arasında meydana gelen krizlerin BİST Turizm Endeksi’ndeki (XTRZM) şirketlerin hisse senetlerine pozitif ya da negatif yönlü etkilerini ortaya koymaktır. Yöntem – Araştırmada son dönemde iktisat alanındaki çalışmalarda yaygın olarak kullanılan olay çalışması (event study) yöntemi kullanılmıştır. Olay çalışması, herhangi bir olayın bir şirketin hisse senedi fiyatları üzerindeki etkisinin araştırılması ve olayların hisse senetleri üzerinde anormal getiriler yaratıp yaratmadığının belirlenmesini sağlamaktadır. Bulgular – İncelenen 2016-2023 yılları arasındaki dört kriz döneminde şirketlerin hisse senetlerinde anormal hareketlilikler tespit edilmiştir. Dört dönem için ayrı ayrı analizler yapılmış ve kümülatif ortalamaları hesaplanmıştır. Yapılan analiz sonucunda söz konusu krizlerin, araştırma kapsamındaki tüm şirketleri olumsuz etkilediği belirlenmiştir. Tartışma – Elde edilen sonuçlara göre 2016-2023 yılları arasında yaşanan kriz döneminde piyasaların yarı güçlü formda etkin olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmaya konu olan dört dönem verilerine göre hisse senetlerinin kümülatif anormal götürüsü en yüksek dönem Covid-19 salgını dönemi olmuştur.</p> Semih Büyükipekçi Erkan Akgöz Sevda Uçdu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2631 2646 10.20491/isarder.2024.1937 Tarihi Vefa Bozacısını Ziyaret Eden Tüketicilerin Davranışsal Niyetinde Özgünlüğün Etkisi: Nostaljinin Aracılık Rolü https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2249 <p>Amaç - Türk mutfak kültürünün sembolik içeceklerinden biri olan boza yüzyıllardır üretilen ve günümüze kadar varlığını sürdüren önemli içeceklerden biridir. Bozanın yapıldığı ve tüketildiği yerlerden biri olan Tarihi Vefa Bozacısı da 1876 yılından günümüze kadar, dört nesil boyunca devam eden ve tüketiciler tarafından tercih edilen işletmelerden biridir. Bu çalışmanın amacı Tarihi Vefa Bozacısının sahip olduğu özgünlüğünün (içecek ve atmosfer) tüketicilerin davranışsal niyeti üzerindeki etkisinde nostaljinin bir rolünün olup olmadığını incelemektir. Yöntem - Belirtilen bu amaca ulaşabilmek için nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği kullanılmıştır. Tarihi Vefa Bozacısında deneyim yaşamış 368 katılımcıdan anket toplanmıştır. Anketlerden elde edilen verilerin analizinde kısmi en küçük kareler yol analizi (PLS-SEM) yöntemi kullanılmıştır. Araştırma modeli kapsamında geliştirilen hipotezler SmartPLS programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular - Analiz sonuçlarına göre içecek özgünlüğünün davranışsal niyet üzerinde pozitif yönlü anlamlı etkisi olduğu ortaya çıkmıştır. Aynı zamanda içecek özgünlüğü ve atmosfer özgünlüğünün davranışsal niyet arasındaki ilişkide nostaljinin aracılık rolü gözlemlenmiştir. Tartışma - Bu sonuçlardan yola çıkarak, nostaljinin önemli bir aracılık rolü oynadığı görülmektedir. Bu durum, işletmelerin tüketicilere yönelik tarihsel ve kültürel değerleri vurgulayan deneyimler sunarak tüketici bağlılığını artırabileceklerini ve tüketim tercihlerini etkileyebileceklerini göstermektedir.</p> Bahar Bayındır Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2647 2658 10.20491/isarder.2024.1938 Kur Korumalı Mevduat Sistemi ve Kur Riskinin Mevduatın Krediye Dönüşüm Oranına Etkisi: Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2250 <p>Amaç – Türk bankacılık sektöründe kur korumalı mevduat sistemi uygulamasının ve döviz kuru riskinin mevduatın krediye dönüşüm oranı üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Yöntem – Türk bankacılık sektöründe kur korumalı mevduat sistemi ve kur riskinin mevduatın krediye dönüşüm oranı üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkileri, 2022 yılı 7. haftası - 2024 yılı 12. haftası olmak üzere 110 haftalık gözlem kullanılarak ARDL Sınır Testi ile araştırılmıştır. Bulgular – Analiz sonuçları, kur riskinin mevduatın krediye dönüşüm oranı üzerindeki uzun dönemli etkisinin anlamlı ve pozitif olduğunu göstermektedir. Artan kur riski ile birlikte kur riskine karşı daha dirençli hale gelen bankacılık sektörünün mevduatın krediye dönüşüm oranında artış görülmektedir. Kur korumalı mevduat sisteminin mevduatın krediye dönüşüm oranı üzerindeki uzun dönemli etkisi istatistiksel olarak anlamlı ve negatif yönlüdür. Tartışma – Kur korumalı mevduat hesapları dövize endeksli olduğu için döviz mevduatı olarak değerlendirilebilir. Bankalar, özellikle yüksek parite dönemlerinde, yabancı para mevduat ve yükümlülüklerinden dolayı kur riskine maruz kalmaktadır. Analiz sonuçları, bankacılık sektöründe stratejik politika ihtiyacını vurgulamaktadır.</p> Mehmet Günal Fatmanur Deniz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2659 2670 10.20491/isarder.2024.1939 BIST Yakın İzleme Pazarındaki Tekstil Şirketlerinin Bağımsız Denetim Raporlarına Verilen Denetim Görüşleri ve Şirketlerin Sektörel Performanslarının TOPSIS Yöntemi ile Analizi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2251 <p>Amaç – Çalışmanın amacı Borsa İstanbul (BIST) Yakın İzleme Pazarı’nda işlem gören tekstil şirketlerinin bağımsız denetim görüşleri incelenerek, tekstil sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin performanslarının karşılaştırılmasıdır. Ayrıca Yakın İzleme Pazarı şirketlerinin denetim görüşü ile finansal performanslarının ilişkisinin araştırılmasıdır. Yöntem – Borsa İstanbul Yakın İzleme Pazarı’nda işlem gören tekstil şirketlerinin 2020-2023 yılları bağımsız denetim görüşlerinin dayanakları içerik analizi ile incelenmiştir. Ayrıca TOPSIS analiz yöntemi ile sektördeki 22 şirketin performansları belirlenerek yakın izleme pazarında yer alan şirketlerin sektördeki durumları göreceli olarak tespit edilmiştir. Bulgular – Yapılan inceleme ve analiz sonucunda 2020 yılında Mega, Yataş ve Arsan; 2021 yılında Sönmez, Bilici ve Arsan; 2022 yılında Bilici, Birko ve Desa; 2023 yılı için Arsan, Rodrigo ve Bilici şirketlerinin en iyi performans gösteren ilk üç şirket olduğu ayrıca denetim raporundaki görüş ile şirket performansı arasında bir ilişki olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ancak yatırım kararlarında şirketlerin bağımsız denetim raporlarının da dikkate alınmasının faydalar sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma – Genel olarak sektördeki firmalara yatırım yapacak yatırımcıların en iyi performans gösteren şirketleri tercih etmesi doğru bir karar olabilir. Ancak bağımsız denetim görüşleri ile performans arasında sıkı bir ilişkinin olmaması bu kararın sorgulanmasını gerektirmektedir. Kısacası Yatırım kararlarında bağımsız denetim raporlarının da dikkate alınmasının faydalar sağlayacağı sonucuna ulaşılmıştır.</p> Ali Uslu Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2671 2691 10.20491/isarder.2024.1940 Enerji ile Hisse Senedi Piyasaları Arasındaki Nedensel İlişkilerin Fourier Modeliyle İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2252 <p>Amaç – Enerji, teknoloji ve hisse senedi piyasaları arasındaki ilişki, yatırımcılar ve politika yapıcılar için ekonomik aktivite, yatırım stratejileri, sürdürülebilirlik ve enerji güvenliği gibi birçok açıdan araştırılmaya değerdir. Bu çalışmada da temiz enerji, teknoloji, hisse senedi ve petrol piyasası arasındaki nedensellik ilişkisi araştırılmıştır. Yöntem – WilderHill Temiz Enerji Endeksi, ARCA Teknoloji 100 Endeksi, S&amp;P 500 Endeksi ve WTI ham petrolün 02.01.2004-19.07.2024 dönemi getiri serileri kullanıldığı çalışmada, Toda-Yamamoto (1995) ve Fourier Toda-Yamamoto (2016) nedensellik analiz yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular – Hem geleneksel hem de rejim değişikliklerini dikkate alan testlerin bir arada uygulandığı çalışmada, Toda-Yamamoto (1995) ve Fourier Toda-Yamamoto (2016) nedensellik testi sonuçlarına göre WilderHill Temiz Enerji Endeksi ile ARCA Teknoloji 100 ve S&amp;P 500 Endeksi, S&amp;P 500 Endeksi ile WTI ham petrol fiyatları arasında çift yönlü; ARCA Teknoloji 100 Endeksi’nden WTI ham petrol fiyatlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Tartışma – Yatırımcıların portföylerini çeşitlendirirken bu ilişkileri göz önünde bulundurarak strateji geliştirmeleri, risk yönetiminde daha başarılı olmalarını ve getiri potansiyellerini artırmalarını mümkün hale getirebilir. Bununla birlikte, bu tür bulgular politika yapıcılar açısından da önemlidir, zira enerji stratejilerinin belirlenmesi ve ülkenin ekonomik ve finansal istikrarının sağlanması noktasında önemli kararların alınmasına katkı sunabilir.</p> Aslan Aydoğdu Nazlıgül Gülcan Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2692 2706 10.20491/isarder.2024.1941 2023 Kahramanmaraş Depremleri İçin Zorunlu Deprem Sigortası Göstergelerinin Doğrusal Regresyon ve Sistem Benzetimi ile Analizi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2253 <p>Amaç - Bu araştırmada 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri için poliçe sayısı ve sigorta yaptırılma oranı ile deprem sonunda Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından yapılabilecek hasar ödeme tutarları arasındaki ilişki incelenmiştir. Zorunlu Deprem Sigortası (ZDS) yaptırılma oranı ile deprem sonrası yapılabilecek hasar ödemeleri arasında anlamlı bir regresyon modeli kurulması amaçlanmıştır. Yöntem - Bu çalışmada doğrusal regresyon modeli ve sistem benzetimi birlikte kullanılmıştır. Önerilen model, doğrusal regresyon yöntemi kullanılarak oluşturulmuştur. Sistem benzetimi ile farklı senaryolar altında deprem sonrasında ne kadarlık hasar ödenebileceği analiz edilmiştir. Bulgular - Araştırmanın bulguları sigorta yaptırma oranı ne kadar artarsa o kadar fazla hasar ödemesi yapılabileceğini göstermektedir. ZDS Poliçe sayısındaki 1 birim artış hasar ödemesinde 2033 birim artışa imkan sağlamaktadır. Bir başka deyişle: DASK için düzenlenen fazladan bir tane ZDS poliçesi, 2033 TL daha fazla hasar ödenebilmesine olanak sağlamaktadır. Yapılan senaryo analizi sonuçlarına göre 2022 yılı sonu itibarıyla toplam ZDS poliçe sayısı yaklaşık 20 milyon olsaydı, yani sigortalılık oranı %100 düzeyinde olsaydı DASK tarafından yapılacak tazminat ödemesinin %53’lük bir artışla yaklaşık 52 milyar TL olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma - Türkiye bir deprem ülkesidir. Ülkemiz bu gerçeği en son 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri ile tecrübe etmiştir. Önümüzdeki yıllarda ise başta İstanbul’da beklenen Büyük Marmara Depremi olmak üzere farklı bölgelerde farklı büyüklükte yıkıcı depremler beklenmektedir. Bu depremlerin yarattığı ekonomik kayıpla devlet tarafından yapılan yardımlar dışında ancak ve ancak sigorta ve reasürans sayesinde baş edilebilir. Bu nedenle başta ZDS sigortalılık oranları %100 dolaylarına gelmeli, ZDS dışında yapılacak Konut ve Yangın sigortalarında da ciddi bir artış yaşanmalıdır.</p> Murat Kırkağaç Büşra Öztürk Nilüfer Dalkılıç Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2707 2721 10.20491/isarder.2024.1942 Bireylerin Sürdürlebilir Tüketim Davranışlarının İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2254 <p>Amaç – Bu araştırmanın amacı bireylerin sürdürülebilir tüketim davranışının alt boyutları ile ilgili (çevreye duyarlılık, ihtiyaç dışı satın alma, enerji tasarrufu ve yeniden kullanılabilirlik) değerlendirmelerinin demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymaktır. Yöntem – Araştırmada veri toplama aracı olarak iki bölümden oluşan online anket formu kullanılmıştır. Anket formunun ilk bölümünde katılımcıların demografik bilgilerine, ikinci bölümünde ise katılımcıların sürdürülebilir tüketim davranışlarını belirlemek amacıyla Doğan, Bulut ve Çımrın (2015) tarafından geliştirilen 17 maddelik 4 alt boyuttan oluşan “Sürdürülebilir Tüketim Davranışı Ölçeği” ne yer verilmiştir. Araştırmada kar topu örnekleme yönteminden yararlanarak, Google formlar aracılığı ile oluşturulan anket formu gönüllük esasına dayalı olarak 800 kişiye uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 26 programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Bulgular – Yapılan faktör analizi sonucuna göre gerekli koşulu sağlayamayan yeniden kullanılabilirlik faktörü analizlerden çıkarılarak analizlere üç alt boyut üzerinden devam edilmiştir. Buna göre bazı demografik özellikler açısından sürdürülebilir tüketim davranışı alt boyutları olan çevre duyarlılığı, ihtiyaç dışı satın alma ve enerji tasarrufu boyutlarının farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Tartışma – Yapılan çalışmalar incelendiğinde bireylerin sürdürülebilir tüketim davranışlarını belirlemeye yönelik çok sayıda araştırma olduğu ancak konunun çevreye duyarlılık, ihtiyaç dışı satın alma, enerji tasarrufu ve yeniden kullanılabilirlik açısından demografik değişkenlere göre farklılık durumunu inceleyen çok az sayıda çalışmanın mevcut olduğu görülmektedir. Bu nedenle bu araştırmanın gerek katılımcı sayısının temsil yeteneğinin zenginliği açısından gerekse de dört alt boyutla sürdürülebilir tüketim davranışını analiz etmeye yönelik elde edilen verilerle pazarlama literatürüne katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Ateş Bayazıt Neslihan Saygılı Akkaya Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2722 2745 10.20491/isarder.2024.1943 VIX (Korku) Endeksi ile BIST Bankacılık Endeksi Arasındakinin İlişkinin Araştırılması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2255 <p>Amaç- Piyasaların birbirine entegre olmasıyla bir piyasada yaşanan olumsuzluğun diğer piyasaya da sıçraması kaçınılmaz hale gelmiştir. Volatilite yayılım etkisi olarak adlandırılan bu durum yatırımcılar tarafından çeşitli göstergeler vasıtasıyla yakından takip edilmektedir. Sözü edilen göstergelerden biri de VIX endeksidir. Bu çalışmada ise bankacılık sektör endeksi ile VIX endeksi arasındaki ilişki araştırılmaktadır. Yöntem- Çalışmada değişkenlere ait Ocak 2001- Aralık 2021 arası kapanış değerleri kullanılmıştır. VIX Endeksi ile Borsa İstanbul’da yer alan XBANK (Bankacılık Endeksi) değişkenlerine ait aylık veriler kullanılarak analiz gerçekleştirilmiştir. Bankacılık endeksi için fiyat endeksi kullanılmıştır. Çalışmada verilerin analizi için Eviews 10 programından faydalanılmıştır. Bulgular-Çalışmanın sonucu literatürde yer alan diğer çalışmalara paralellik arz etmekte olup, aralarındaki ilişki negatiftir. Korelasyon analizi ve kantil regresyon analizinden elde edilen bulgular, sincelenen dönem için, literatürde VIX endeksi ve menkul kıymet piyasaları arasındaki ilişkinin negatif olduğu yönündeki görüşle bağdaşmaktadır. Tartışma-Türkiye’de yapılan çalışmalar dikkate alındığında BIST sektör endeksleri üzerine yapılan çalışmalar sınırlı olmakla birlikte BIST sektör endeksleri ile bu çalışmada uygulanan kantil regresyon yönteminin bir arada kullanıldığı bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilen bu çalışmanın literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.</p> Erkan Arı Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2746 2753 10.20491/isarder.2024.1944 Does Digitalisation Have an Impact on Profitability? Evidence from the Turkish Banking Sector https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2256 <p>Purpose – Developments and innovations in information technologies have seriously affected the banking sector as they have affected all sectors. Thus, significant gains have been achieved in terms of transaction speed and costs have been significantly reduced. This study aims to investigate the impact of the digitalisation process in the banking sector on the profitability of the sector. Design/methodology/approach – In the study, quarterly data set for the period 2010/Q4-2024/Q1 is used. Time series analyses are used to examine the relationship between variables. Time series analysis was utilized in the study. Phillip Perron (PP) unit root test was used to determine the stationarity levels of the variables used in the study. ARDL (Autoregressive Distributed Lag Bound Test) bounds test approach was utilized to reveal the long-run relationship between the series. Toda-Yamamoto test was used to test the causality relationship between the variables. Findings – According to the findings obtained as a result of the analyses, it is determined that there is a cointegration relationship between the return on assets of the Turkish banking system and the volume and number of digital banking transactions. According to the results of Toda-Yamamoto causality tests, it was concluded that there is a unidirectional Granger causality relationship between return on assets and digital banking transaction volume, while no causality relationship was found between return on assets and the number of digital banking transactions. It is concluded that digital banking applications have a positive effect on the return on assets of the Turkish Banking sector. Discussion – It is important for banks to increase their service quality by focusing more on digitalisation efforts, to equip their personnel with digital technologies and to aim to increase the use of digital banking applications by making detailed introductions to their customers.</p> Levent Sezal Çağrı Kaan Yalçın Sedat Yenice Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2754 2765 10.20491/isarder.2024.1945 Bibliometric Analysis of Studies on the Concept of Recreation Business Published in Web of Science Database with VOSviewer https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2257 <p>Purpose – This study aims to identify the trends in the literature and main research areas in the field of “recreation and business ” by analyzing them with a bibliometric approach. It also aims to shed light on future studies by revealing the academic productivity and impact levels in this field. Design/methodology/approach – In the study, publications obtained from searches with the keyword “recreation and business” in the Web of Science database were analyzed. Publications, keywords, distribution by year, citation networks, author, institution and country collaborations were mapped using VOSviewer software. Findings – 541 studies published between 1992 and 2024 were analyzed. As a result of the analysis, it was observed that there has been a significant increase in the field of “recreation and business ” since the 2000s. It was determined that the most cited studies belonged to Tangeland (2013b and 2011). The most cited journal is “Tourism Management”, the country is “USA” and the institution is “London Business School”. Concepts such as “tourism”, “recreation” and “climate change” stand out among the frequently used keywords in the literature. Discussion – The findings show that the subject of recreation and business is a broad and interdisciplinary concept, but other potential research areas are not sufficiently examined. As a result of the analysis with VOSviewer, it was determined that the increasing studies over the years are concentrated by certain authors, countries and institutions. The study provides an overview of research in the field of recreation and business provides guidance for future research.</p> Akyay Uygur Halise Dilek Sevin Orhun Topaçoğlu Muhammed Eshabil Sadık Kılavuz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2766 2790 10.20491/isarder.2024.1946 Konaklama Sektörü Finansal Performansının Diğer Hizmet Alt Sektörleri ile Karşılaştırılması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2258 <p>Amaç – Bu çalışmanın amacı, hizmetler sektöründe yer alan alt sektörlerin finansal performanslarının DuPont Analizi aracılığı ile değerlendirilmesi ve alt sektörlerin finansal performanslarının konaklama sektörü finansal performansı ile karşılaştırılmasıdır. Yöntem – Çalışmada, hizmetler sektöründe yer alan alt sektörlerin 2019-2023 yılları arasındaki dönemleri kapsayan yılsonu finansal tablolarından elde edilmiş olan veriler kullanılmıştır. Her alt sektörün net kâr marjı, aktif devir hızı, aktif kârlılık oranı, öz kaynak çarpanı ile öz kaynak kârlılık oranları hesaplanmıştır. Elde edilen bulgularla alt sektörlerin beş yıllık öz kaynak kârlılık oranları, konaklama sektörünün beş yıllık öz kaynak kârlılık oranları ile karşılaştırılmıştır. Bulgular - Konaklama sektörü, öz kaynak kârlılığı açısından -0,501 ortalaması ile hizmetler alt sektörleri arasında sekizinci sırada yer almıştır. Alt sektörler arasında ilk sırada 0,162 ile bilgi ve iletişim alt sektörü, ikinci sırada 0,087 ile diğer hizmet faaliyetleri alt sektörü, üçüncü sırada 0,068 ile mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler alt sektörü yer almıştır. Gayrimenkul faaliyetleri alt sektörü -1,527, ulaştırma ve depolama sektörü -0,818 ile öz kaynak kârlılığı açısından konaklama sektörü ile birlikte son üç sırada yer alan alt sektörlerdir. Tartışma – Hizmetler sektöründe yer alan alt sektörlerin finansal performansları yıllar itibari ile istikrarsız ve dalgalı bir seyir izlemiştir. Sektörlerdeki işletmelerin finansal performanslarını artırabilmeleri için varlıklarını daha etkin ve verimli bir şekilde kullanmaları gerekmektedir. İlgili sektörler yatırım stratejilerini belirlerken yabancı kaynak - öz kaynak dengesini göz önünde bulundurarak yatırım planlaması yapmalıdır. Sektörlerin yalnızca satışlarını artırmaları kârlılık için yeterli olmamakta, şirketlerin daha yüksek öz kaynakkârlılığı sağlayabilmeleri için satışlarının yanı sıra, net kârlarını ve net kâr marjlarını da mutlaka artırmaları gerekmektedir.</p> Müjdat Ertürk Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2791 2809 10.20491/isarder.2024.1947 Kültürel Miras Potansiyel Girişimcinin Önünde Bir Engel Mi? Atasözlerinin Üniversite Öğrencileri Tarafından Benimsenmesi ve Girişimcilik Eğilimi İlişkisi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2259 <p>Amaç – Girişimciyi yaratan temel unsurun toplumların sahip olduğu girişimcilik kültürü olduğu varsayımından hareketle yapılan bu çalışmanın amacı potansiyel girişimcilerin girişimcilik eğilimleri ile kültürün yansıması olan atasözlerini benimseme derecelerini tespit etmektir. Yöntem – Üniversite öğrencilerinin girişimcilik eğilimleri ile kültürel mirasın parçası olan atasözlerini benimsemeleri durumu arasındaki ilişkinin tespit edilmesi için 418 potansiyel girişimciye anket uygulanmış ve betimsel ve ilişkisel analizler sonunda girişimcilik eğilimi ile kültürün rolü ilişkisi saptanmıştır. Bulgular – Yapılan analiz sonucunda olumlu ifadelere katılım ortalaması ve olumsuz ifadelere katılım ortalaması arasında farklılık olduğu (p&lt;0.01) görülmüş, katılımcıların girişimciliği desteklemeyen ifadeleri benimseme derecesi destekleyen ifadelere oranla daha düşük hesaplanmıştır. Ayrıca yine yapılan analizler sonucu girişimcilik eğilimi alt boyutlarından motivasyon ile girişimcilik fikrini destekleyen atasözleri arasında pozitif yönlü doğrusal bir ilişki bulunurken (H2, r=,230; p&lt;0,01), engelleyici olarak sınıflandırılan savlarla ise istatistiksel bir ilişki bulunamamıştır. Tartışma – Sonuçlardan yola çıkılarak giderek daha büyük bir sorun olan işsizlik ile mücadelede girişimciliğin önemine vurgu yaparak, bu sorunun üstesineden gelebilmek adına KOBİ sayısının artırılmasına olanak sağlayacak motivasyonun yaratılması için kültürel öğretilerin nasıl etkisi olduğu tartışılmış ve özellikle girişimcilerin yaratılması ve girişimcilik eğitimi kapsamında yüksek eğtim kurumlarının stratejik önemi üzerinde durulmuştur.</p> Ece Konaklıoğlu Ayşe Atar Yılmaz Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2810 2821 10.20491/isarder.2024.1948 Çevrimiçi Yemek Sipariş Uygulamalarında Tüketici Memnuniyetini Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2261 <p>Amaç- Çalışmanın amacı; çevrimiçi yemek siparişi uygulamalarını kullanan tüketicilerin memnuniyetine etki eden faktörlerin belirlenmesidir. Yöntem- Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden yararlanılmıştır. Araştırma kapsamında korelasyonel araştırma deseni tercih edilmiştir. Çalışma verileri, Ankara ilinde yaşayan bireylerden 01.07.2024-31.15.2024 tarihleri arasında yüz yüze ve online platformlar kullanılarak anket formları aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmada basit tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Bu doğrultuda 405 kişiden veri elde edilmiş ancak uygun olmayan ve hatalı olan formlar sebebiyle 7 anket formu kapsam dışına çıkarılmış ve 397 kişi üzerinde veriler analize tabi tutulmuştur. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde; demografik özellikler ve tanımlayıcı istatistiklerin analizinde istatistik paket programı kullanılarak, frekans tabloları, ortalama, standart sapma tabloları oluşturulmuştur. Bu analizlerin ardından açıklayıcı faktör analizi, korelasyon ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiştir. Bulgular- Analizler sonucunda; müşteri memnuniyetini en çok mobil güvenin etkilediği tespit edilmiştir. Bu bağlamda, mobil güven arttıkça müşteri memnuniyetinde de artış olduğu söylenebilir. Yapılan regresyon analizi sonucunda mobil güven, çevrimiçi derecelendirme, müşteri hizmetleri, algılanan kullanışlılık ve algılanan kullanım kolaylığının müşteri memnuniyeti ile (R=0,892) ilişkili olduğu ve bu ilişkinin % 79.5 oranında biçimlendirici etkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma- Çalışma kapsamında teknoloji kabul modeli, çevrimiçi yemek siparişi veren kullanıcıların bilgi teknolojilerine yönelik niyetlerini anlamak için geliştirildiği için bir başlangıç noktası olarak kullanılmıştır. Müşteri hizmetleri, kullanım kolaylığı, algılanan kullanışlılık ve çevrimiçi derecelendirme değişkenlerinin yanında mobil güven, bu araştırma kapsamında müşteri memnuniyetine en çok etki eden unsur olarak tespit edilmiştir.</p> Gizem Sultan Kaman Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2822 2833 10.20491/isarder.2024.1949 Uluslararası Rekabet Gücü ve Turizm Arasında Granger Nedensellik Analizi: Türkiye Üzerine Ampirik Değerlendirme https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2262 <p>Amaç – Uluslararası hizmet ticareti açısından dünya ekonomilerinde giderek artan bir öneme sahip olan rekabetçi sektörlerden biri de turizm sektörüdür. Bu bağlamda çalışmada, Türkiye özelinde turizm sektörün uluslararası rekabetçiliğini araştırmak amaçlanmıştır. Yöntem – Bağımlı değişken Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler Endeksi (RCA) olmak koşuluyla; verimlilik, reel döviz kuru, insani gelişme endeksi, yerli-yabancı patent sayısı, AR-GE harcamaları bağımsız değişkenleri ile bir model kurulmuştur. 1990-2024 dönemi yıllık verileri kullanılarak Granger nedensellik testi gerçekleştirilmiştir. Bulgular – Bulgularına göre reel döviz kuru turizm sektörünün karşılaştırmalı üstünlüğünü etkilemekte ancak sektörün karşılaştırmalı üstünlüğünden etkilenmemektedir. AR-GE harcamaları, yerli-yabancı patent başvuru sayısı ve insani gelişme endeksi ise hem turizm sektörünün karşılaştırmalı üstünlüğünü etkilemekte hem de sektörün karşılaştırmalı üstünlüğünden etkilenmektedir. Bağımlı değişken RCA için yapılan sonuçlar değerlendirildiğinde; yüzde 5 anlamlılık düzeyinde hem İnsani Gelişme Endeksi (HDI) Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (RCA)’ın nedenidir hem de Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (RCA), İnsani Gelişme Endeksi (HDI)’ın nedenidir. Benzer şekilde yüzde 5 anlamlılık düzeyinde Yerli – Yabancı Patent Başvuru Sayısı (YYPB) Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (RCA)’ın nedenidir hem de Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (RCA), Yerli – Yabancı Patent Başvuru Sayısı (YYPB)’ın nedenidir. Öte yandan yüzde 5 anlamlılık düzeyinde Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler (RCA) ile AR-GE harcaması arasında RCA’dan AR-GE harcamasına doğru tek yönlü nedensel ilişki bulunmaktadır. Tartışma – Literatür dikkate alındığında, araştırmacılar ve yöneticilerin, destinasyon yönetimi teorisine odaklanarak betimsel araştırmalar üzerine yoğunlaşıldığı, ampirik analizlerin azlığı dikkat çekmektedir. Bu kapsamda Türk turizm sektörünün uluslararası rekabet gücü ile rekabet gücünü etkileyen faktörler arasındaki nedensellik ilişkisinin ampirik olarak test edilmesi literatürde bu çalışmayı özgün kılacaktır.</p> Gizem Yaylı M. Ozan Başkol Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2834 2847 10.20491/isarder.2024.1950 Moderating Effect of Brand Love on the Consumer Ethnocentrism and Foreign Product Purchase Intention Relationship https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2263 <p>Purpose – This study aimed to explain the moderating role of brand love in the effect of soft and hard ethnocentrism on consumers' intention to purchase foreign products. Desing/ methodology/approach – The data were collected through GoogleForms from 385 participants residing in Ankara and using foreign branded products in the ready-to-wear sector by using convenience sampling method. The research model was tested by Partial Least Squares Structural Equation Modelling (PLS-SEM) with Smart PLS 4.0 statistical programme. Findings – According to the research results, hard and soft consumer ethnocentrism negatively affect foreign product purchase intention. In addition, it was found that brand love has a moderating effect on the relationship between soft consumer ethnocentrism and foreign product purchase, while brand love has no moderating role in the effect of hard consumer ethnocentrism on purchase intention. Discussion – Global brands can prioritise various strategies to attract ethnocentric consumers and increase brand love. For example, by sponsoring national sports teams, they can support activities that local people are proud of and thus reinforce brand affection. Similarly, demonstrating corporate social responsibility through socially beneficial projects such as environmental protection or education can help build an emotional bond with consumers. Presenting products with designs appropriate to the local culture, for example, a fashion brand adding local motifs to its collection, can both create a positive perception and strengthen brand love. In addition, emphasising regional production activities with messages such as ‘supporting local labour’ in advertising campaigns can help consumers establish a deeper connection with the brand. These strategies can contribute to brands receiving both emotional and commercial positive feedback from a global perspective.</p> Aslıhan Aydemir Cemalettin Aktepe Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2848 2859 10.20491/isarder.2024.1951 Sağlık İşletmelerinde Yaşanan Hastane Korkusunun Doktora Güvene Etkisi: Ölçek Uyarlama, Güvenilirlik ve Geçerlilik Araştırması https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2264 <p>Amaç – Hizmet Baskın Mantık Teorisi’ne göre, sağlık hizmetlerinde doktor-hasta etkileşiminin ve aradaki güvenin etkin bir şekilde yapılandırılması sağlık hizmetinin değerini doğrudan etkilemektedir. Sağlık ortamında hastaların korku ve kaygılarının giderilmesi gerektiğine vurgu yapılsa da, ayakta tedavi gören hastalar kapsamında hastaneye gitme korkusu kavramıyla ilgili literatürde boşluk bulunmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma, ayakta tedavi gören hastaların hastane korkusunun sıklıkla tercih ettikleri hastanelerde hizmet aldıkları doktorlara olan güvenine etkisini analiz etmektedir. Yöntem – Bu amaç doğrultusunda öncelikle, Covid-19 Korku Ölçeği’nin “Hastane Korkusu Ölçeği” adıyla Türk diline uyarlanması, geçerlilik ve güvenilirliğinin test edilmesi yoluyla literatüre kazandırılması hedeflenmiştir. Araştırma, 2023 Aralık- 2024 Şubat tarihleri arasında 2432 geçerli anket sayısı ile sonuçlandırılmıştır. Bulgular – Katılımcılar Türkiye’nin tüm coğrafik bölgelerine yayılmaktadır. En yüksek katılım %72,9 oranı ile İç Anadolu Bölgesi’nden oluşmaktadır. Marmara Bölgesi’nden %11,0, Ege Bölgesi’nden %2,3, Karadeniz Bölgesi’nden %4,5, Akdeniz Bölgesi’nden %2,7, Doğu Anadolu Bölgesi’nden %3,8, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden %2,8 oranında katkı sağlanmıştır. Bulgulara bağlı olarak, Hastane Korkusu Ölçeği ile Doktora Güven Ölçeği’nin güvenilir ve geçeliliği yüksek yapılar olduğu belirlenmiştir. Yapılan yol testi sonucunda hastane korkusunun doktora güveni negatif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Tartışma – Birlikte değer yaratma sürecinde sadece sağlık kurumlarının hizmetin değerini belirlemediği; hastaların potansiyel negatif duygularının da sağlık hizmeti değerinin belirleyicisi olan doktora güvene zarar verdiği kanıtlanmıştır. Sağlık hizmetlerinin çıktıları değerlendirilirken hastaların psikolojik tabanlı değişkenlerinin göz ardı edilmesi, sağlık kurumunun başarısı kadar, ulusal ve küresel sağlık sektörünün performansını, hatta toplumsal sağlığı geliştirebilecek unsurların yok sayılmasına neden olmaktadır.</p> Fatma Mansur Çağla Pınar Utkutuğ Edibe Asuman Atilla Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2860 2875 10.20491/isarder.2024.1952 Vizyoner Liderlik, Kariyer Tatmini ve İş Zanaatkârlığı İlişkisi: Sağlık Çalışanları Üzerine Bir Araştırma https://www.isarder.org/index.php/isarder/article/view/2265 <p>Amaç - Bu araştırma, vizyoner liderlik, kariyer tatmini ve iş zanaatkârlığı arasında bir ilişki olduğu varsayımından hareketle bu ilişkilerin düzeyini, aracılık etkilerini inceleyerek örgütsel açıdan önemini ortaya koymayı amaçlamıştır. İş talepleri ve iş kaynakları teorisinin önemli değişkenlerinden biri olarak ele alınıp üzerinde çokça araştırma yapılan iş zanaatkarlığı ile vizyoner liderlik ve kariyer tatmini değişkenleri arasındaki ilişkiyi birlikte inceleyen araştırmalara literatür incelenmesinde rastlanmamıştır. Bu sebeple farklı bir bakış açısı üzerinden değerlendirme yaparak alana katkı sağlayabilmek çalışmanın diğer bir amacıdır. Yöntem - Araştırma verileri, 2024 yılı Ocak-Mart ayları arasında 287 sağlık kurumu görevlisinden anket yolu ile elde edilmiştir. Çalışmada nicel veri toplama yöntemi tercih edilmiş olup, elde edilen verilerin analizinde regresyon ve korelasyon sonuçları alınmıştır. Bulgular - Çalışmanın korelasyon analizi sonuçları, incelenen değişkenler arasında pozitif anlamlı ilişkiler bulunduğunu göstermektedir. Regresyon analizi sonuçları da bu ilişkileri doğrular nitelikte olup değişkenler arasında anlamlı ilişkiler olduğuna işaret etmektedir. Araştırmanın yapıldığı sağlık işletmesinden elde edilen diğer bir bulguya göre de; vizyoner liderlik iş zanaatkârlığı üzerinde bir etki yaratırken aynı zamanda çalışanın kariyer tatmininin sağlanmasında da kısmi aracılık rolüne sahiptir. Buna göre, sağlık sektörü yöneticilerinin vizyoner liderlik tarzını durumsal olarak uygulamaları halinde çalışanların kariyer tatminlerinin artabileceği ve iş zanaatkârlığı davranışına yönelebilecekleri sonucuna ulaşılmıştır. Tartışma – Bu çalışma ile Vizyoner Liderlik, Kariyer Tatmini, İş Zanaatkârlığı arasında anlamlı ilişkiler bulunduğuna dair sonuçlar elde edilmiştir. Sonuçlar ilgili araştırmaları destekler ve katkı verme potonsiyeline sahip niteliktedir.</p> Alev Sökmen Telif Hakkı (c) 2024 https://creativecommons.org/licenses/by-nd/4.0 2025-01-01 2025-01-01 16 4 2876 2891 10.20491/isarder.2024.1953